Yazar | Fyodor Dostoyevski |
Doğum | 1821, Moskova – Rus İmparatorluğu |
Ölüm | 1881, Sankt-Peterburg – Rus İmparatorluğu |
Meslek | Yazar ve Askeri Mühendis |
Fyodor Dostoyevski kimdir, Fyodor Dostoyevski’nin eserleri nelerdir, Fyodor Dostoyevski kaç yaşındadır, Fyodor Dostoyevski kaç yılında ve nerede doğmuştur, Fyodor Dostoyevski kaç yılında ve nerede ölmüştür, Fyodor Dostoyevski’nin hayat hikayesi ve Fyodor Dostoyevski hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!
İçindekiler
Fyodor Dostoyevski Kimdir?
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski: Çocukluğu sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçirip, annesinin ölümünden sonra Petersburg’daki Mühendis Okulu’na girmiştir. Babasının ölüm haberini de okuduğu dönemde almıştır. Okulu bitikten sonra istihkam bölüğüne girmiş ama daha sonraları istifa ederek ayrıldı. Ordudan ayrıldıktan sonra edebiyata yönelen Dostoyevski’nin ilk kitabı İnsancıklar, 1846 yılında yayımlandı. Bu eserinin ardından yazdığı kitaplarla beklediği başarıya ulaşamayan Dostoyevski’nin umudu kırılmış ve daha sonraları politikayla ilgi duymaya başlamıştır.
1849 yılında devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklandı. 10 ay hapishanede kalan Dostoyevski, sekiz tutuklu arkadaşı ile kurşuna dizilmek üzereyken affedilmiştir. Cezası dört yıl kürek, dört yıl da adi hapse dönüştürülmüş ve cezasını çekmesi için Sibirya’da bulunan Omsk Cezaevi’ne gönderilmiştir. Burada geçirdiği dört yılın ardından er rütbesi ile hizmete verildi. Subaylığa yükselmiştir. 1857 yılında Mariya Dmitriyevna İsayeva ile evlendi. Beş yıl boyunca görev yapan Dostoyevski, 1859 yılında özgür bırakıldı ve Petersburg’a yerleşti.
Petersburg’a döndükten sonra Ezilenler ve Ölüler Evinden Anılar adlı eserlerini yazmış ve daha sonra Kardeşiyle birlikte iki dergi çıkarmıştır. 1862’de arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirerek, Sara nöbetleri ve kumar bağımlılığı yüzünden maddi açıdan darlığa düşmüştür. Bu dönemde Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza, Kumarbaz, Budala, Ebedi Koca ve Ecinniler gibi eserleri yazdı. Eşinin ölümünden sonra sekreteriyle evlenmiştir. Ancak daha sonraları yeniden borçlanmış ve kumarhanelerde gezmeye başlamıştır. Kızının ölümünün ardından büyük bir sarsıntı geçirdi. Delikanlı , Bir Yazarın Günlüğü (1876) ve Karamazov Kardeşler adlı eserlerinde yazarlık hayatı boyunca konu edindiği temaları yeniden ele aldı. Karamazov Kardeşler adlı yapıtını üç yılda bitiren Dostoyevski, bir ciğer kanamasıyla yatağa düştü ve 28 Ocak 1881 tarihinde öldü. Dostoyevski için 31 Ocak 1881 tarihinde yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasından yürüdü. Dünya edebiyatını en çok etkileyen ve en çok okunan yazarlardan biri olan Dostoyevski’nin eserleri birçok 20. yüzyıl düşünürünün fikirlerini derinden etkiledi.
Fyodor Dostoyevski’nin Eserleri
Romanlar
- Kumarbaz
- Suç ve Ceza
- İnsancıklar
- Budala
- Yeraltından Notlar
- Ecinniler
- Ezilenler
- Ölüler Evinden Anılar
- Karamazov Kardeşler
- Öteki
- Netoçka Nezvanova
- Stepançikovo Köyü ve Sakinleri
- İkiz
- Delikanlı
Öykü/Hikayeler
- Ev Sahibesi
- Dürüst Hırsız
- Beyaz Geceler
- Ebedi Koca
- Mr. Prokharçin
- Polzunkov
- Bir Yufka Yürekli
- Kıskanç Koca
- Namuslu Bir Hırsız
- Bir Noel Ağacı Ve Düğün
- Küçük Kahraman
- Amcanın Rüyası
- Tatsız Bir Olay
- Timsah
- Bobok
- Uysal Bir Ruh
- Köylü Marey
- Mesih’in Noel ağacı Boy de
- Bir Adamın Düşü
- Dokuz Mektupları Romanı
Kurgusal Olmayan Eserler
- Yaz İzlenimleri Üzerine Kış Notları
- Bir Yazarın Günlüğü
Fyodor Dostoyevski Sözleri
- İnsan bir gizemdir: Eğer tüm yaşamını onu çözmekle geçirsen, zamanını boşa harcamış olmazsın. Ben kendim bu gizemle meşgul oluyorum, çünkü ben bir insan olmak istiyorum.
- Benim İsa’ya inanışım ve itirafım bir çocuğunki gibi değil. Benim şükrettiğim şey bir kuşku ocağına doğmak.
- Zeki insanlar asla bir baltaya sap olamaz, olanlar yalnız aptallardır.
- İnsan dediğin yaratıcı bir hayvandır, bir amaç uğrunda kendini paralamaya, tüm vaktini o amaca adamaya mahkûmdur.
- Güzellik korkunç olduğu kadar esrarengizdir de. Tanrı ve şeytan onun için savaşıyordur.
- Bir kişinin vicdanını tatmin ettiğiniz takdirde onun özgürlüğüne el koyabilirsiniz.
- Bilincin temelinde acı çekmek vardır. Ancak çektiğimiz acılarla kendimizi keşfedebiliriz.
- Kendi yolunuzda yanlış gitmek, başkasının yolunda doğru gitmekten daha iyidir.
- İki kere iki dört eder hayat değildir bayım fakat ölümün başlangıcıdır.
- Zamanımızda her namuslu adam korkak, köle ruhludur ve böyle olmalıdır.
- En önemli olan beyin değildir. Ona yardımcı olanlardır: karakterdir, kalptir, türlü özelliklerdir, ilerici fikirlerdir.
- Hayatta önemli olan tek bir şey vardır, o da cesaret edebilmektir.
- İnsan her şeye alışabilen bir yaratıktır ve onu en iyi anlatan tanım budur.
- İnsanlık bilim olmadan var olabilir, ekmeksiz de var olabilir. Yalnız güzellik olmadan var olamaz. Güzellik yoksa hayatta yapılabilecek hiçbir şey kalmamış demektir. İşte, asıl mesele budur. Tüm sır perdesi burada gizlidir.
- En önemli nokta, hadiselerin doğrudan doğruya, üstün anlayışın doğal ve temel kanunlarından kaynaklanması veya bunlara bağlı olmasıdır; dolayısıyla hiçbir şeyi değiştiremeyeceğin gibi, yapacak bir şeyin de yoktur.
- Her şeyi birden anlayıvermek mümkün değildir. Sonuca ulaşabilmek için başlangıçta zaten her şeye akıl erdiremiyor olmak gerekir. Amacımız çabucak anlamak olursa zaten çok şeyi olması gerektiği gibi anlayamayız.
- İnsanın yapması gereken tek şey, kendine her an bir piyanı tuşu değil insan olduğunu hatırlatmaktan başka bir şey değildir.
Fyodor Dostoyevski Alıntıları
- İnsanın hırsız olması için başkasına ait eşyayı çalması gerekmez; başkasına ait sırları çalmak da hırsızlıktır. Hem de hırsızlığın en bayağısıdır.
- Edebiyat çok iyi bir şeymiş; Derin ve öğretici! İnsanın kalbine güç veriyor. Edebiyat bir resme, daha doğrusu hem resme, hem aynaya benziyor. İhtiraslar, ifade, çok ince tenkit, faydalı dersler vesikalar.
- Mutsuzken başkalarının mutsuzluğunu daha güçlü hissederiz; duygular parçalanmaz, yoğunlaşır.
- Herkes gerçekte olduğundan daha sertmiş gibi görünmeye çalışır, sanki herkes açıkça dışa vurunca duygularıyla alay edileceğinden korkmaktadır.
- Yitirilen şey geri gelmez. Ağızdan çıkan söz de öyle.
- Sizi kırdım, ama biliyorum -eğer seviyorsanız, kırgınlık uzun zaman kalmaz akılda, ve siz beni seviyorsunuz. -Naştenka
- Toplayacağınız çalı çırpıyla yakacağınız ateş soğumuş kalbinizi ısıtmaya, ruhunuzu yeni bir alevle canlandırmaya, kanınızı damarlarınızda eskisi gibi hızla dolaştırmaya, gözlerinizi yaşla doldurmaya asla yetmeyecektir.
- Baş kaldıranları her zaman yenecek üç güç vardır yeryüzünde bunlar; mucize, sır ve otoritedir.
- Bence, şeytan diye bir şey gerçekte yoksa, kişioğlu uydurmuşsa onu, kendine bakarak, kendisini örnek alarak uydurmuştur.
- “Cehennem nedir?” Bence o sevmeyi başaramamaktan acı çekmektir.
- Dehşet verici şey şu ki güzellik gizemli olduğu gibi korkutucudur. Tanrı ve şeytan orada dövüşürler ve insanın kalbidir o savaşın alanı.
- -Köpeklerin birbiriyle karşılaşınca nasıl koklaştıklarına dikkat ettin mi hiç? Bu onlarda genel bir doğa yasası sanki.
- +Evet, gülünç bir yasa.
- -Yo, gülünç değil, yanılıyorsun, insanların kör inançlarına ne kadar ters düşerse düşsün, doğada gülünç hiçbir şey yoktur. Köpeklerin kendilerini anlatma, eleştirme güçleri olsaydı, efendileri olan insanların kendi aralarındaki bağıntılarda belki daha da gülünç yönler bulurlardı.
- İşin garip, şaşmaya değer yanı, Tanrının gerçekten var olması değil, böyle bir fikrin, Tanrı ihtiyacı fikrinin, insan gibi vahşi, zararlı yaratığın kafasında yer edebilmesi… Bu derece kutsal, duygulandırıcı, yüksek ve insana onur veren bir düşüncedir bu.
- Seninle iyiden iyi tanışmak, kendimi sana tanıtmak istiyorum. Sonra da vedalaşmak… Bence insanların birbirlerini tanımaları için en iyi zaman, ayrılmalarına yakın zamandır.
- Evet, derin, gereğinde çok derin bir yaratıktır insan, ben olsam bu kadar derin yaratmazdım onu.
- İnsanın, ne derece büyük olursa olsun, her türlü felakete alışı vermesi, ürkütüyordu beni.
- Kaçması engel olmak için mi insanın ayaklarına prangalar takılır? Hiç de değil. Pranga sadece küçük düşürme aracı, bir ayıp, bedene de, ruha da bir ağırlıktır.
- Ben hasta bir adamım… Gösterişsiz, içi hınçla dolu bir adamım ben. Sanıyorum, karaciğerimden hastayım. Doğrusunu isterseniz, ne hastalığımdan anladığım var, ne de neremin ağrıdığını tam olarak biliyorum.
- Bir insanın en iyi tarifi iki ayaklı ve nankör olmasıdır.
- Baylar, yemin ederim, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; hem de tam anlamıyla, gerçek bir hastalık.
- Gerçekten de oyun masasına bir an olsun kuruntuya kapılmadan dokunmak hiç mümkün değil mi?
- Gerçek bir centilmen tüm servetini bir anda yitirse bile yine de soğukkanlılığını bozmayacaktır. Para centilmenliğin öylesine uzağındadır ki, bunun lafı bile olmaz.
- İnsan en iyi dostunu burnu sürtmüş bir durumda görmekten gerçekten de hoşlanır; dostlukların büyük bölümü böyle bir mahcubiyet üzerine kuruludur, tüm aklı başında insanların bildiği eski bir gerçektir bu.
- Yeni bir adım atmak, yeni bir kelime söylemek, insanların en fazla korktuğudur.
- Acı ve ızdırap daima büyük bir zeka ve derin bir yürek için kaçınılmazdır. Gerçekten büyük insanlar, sanıyorum ki, yeryüzündeki en büyük üzüntüye sahiptir.
- Onurlu ve duyarlı insanlar dürüstçe kendilerini anlatırken iş adamları kulak kesilir ve sonra da bunu kendi çıkarları doğrultusunda kullanırlar.
- Yaşamakla yaşamamak arasında hiçbir fark kalmadığında özgürlüğüne kavuşur insan.
- Dostum, gerçek doğru, hiçbir zaman doğruya benzemez, bunu biliyor musunuz? Doğruyu doğruya benzetmek için içine biraz yalan karıştırmak zorunluluğu vardır. İnsanlar her zaman böyle yapmışlardır.
- Bu dünyada iki tür insan vardır: Biri önem taşıyanlar, diğeri taşımayanlar.
- Param olduğunda, benim de son derece orijinal biri olduğumu göreceksiniz. Paranın en bayağı, en iğrenç yanı insana yetenek bile verebilmesidir. Dünya batana kadar da vermeye devam edecektir.