Dürüst Hırsız Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Dürüst Hırsız'ın Fotoğrafı

Kitap Dürüst Hırsız
Yazarı Fyodor Dostoyevski
Türü Hikaye Kitapları
Kategoriler En Çok Okunanlar
Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 1848

Fyodor Dostoyevski tarafından 1848 yılında kaleme alınmış olan Dürüst Hırsız kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Dürüst Hırsız pdf, Dürüst Hırsız konusu, Dürüst Hırsız karakterleri, Dürüst Hırsız yorumları, Dürüst Hırsız açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Dürüst Hırsız – Fyodor Dostoyevski


Dürüst Hırsız Kitabının Karakterleri

Astafiy İvanoviç: Eski asker, terzi ve hikâyenin anlatıcısıdır.

Emelyan İlyiç: Sarhoş ama dürüst hırsızdır.

Agrafena: Aşçı kocakarı


Dürüst Hırsız Kitabının Konusu

Dürüst Hırsız hikâyesinde, trajik sarhoş ancak dürüst bir hırsız olan Emelyan İlyiç’in başından geçen olaylar konu edinmiştir.


Dürüst Hırsız Kitabının Özeti

Hikâyede, eski bir asker olan Astafiy Ivanovic adlı anlatıcı, bir gün bir apartman dairesinde oda kiralar. Burada kiracısının redingotu tesadüfen çalınır, Astafiy İvanoviç bu duruma çok sinirlenir ve aklına geçmişte başına gelen bir olay gelir. Yaşanan bu olayı kiracısına anlatmaya başlar.

Bir gece barda Astafiy İvanoviç, Emelyan İlyiç adında bir sarhoşla tanışır, Emelyan daha önce bir yerde çalışmış ama sarhoş olduğu için işten atılmıştır. Kısacası, sarhoş, sefil, asalak bir adamdır. Ama bunun yanında, Emelyan sessiz ve sevecen bir adamdır, ancak bulabildiği her şeyi içmeye harcar. Astafiy, Emelyana’ya bir içki ısmarlar, böylece Emelyan, Astafiy İvanoviç’e bağlanır. Astafiy nereye giderse Emelyan da peşinden gider. Emelyan, Astafiy’e geceyi onunla geçirmesi için yalvarır. Astafiy kimliğine baktıktan sonra izin verir. Ve Emelyana ona acıdığı için onu evden atamaz. Sonra Astafiy sakar bir sarhoş adamla yaşamaya başlar.


Dürüst Hırsız Kitabının Açıklaması

Bir sabah, tam işime gitmek üzere hazırlanmıştım. İşte o anda hem aşçılığımı, hem de çamaşırcılığımı yapan ve aynı zamanda evimi yöneten Agrafena içeriye daldı. Girer girmez de beni şaşırtacak bir şey yaptı ve konuşmaya başladı.

O güne değin sesi soluğu çıkmayan sıradan, kendi halinde bir yaşlı kadıncağızdı. Altı yıl içinde Tanrı’nın her günü, pişireceği yemeğe ilişkin bir-iki sözcükten başka hemen hemen tek bir sözcük çıkmamıştı ağzından. Belki benimle konuşmuyordu. Daha doğrusu ondan hemen hemen tek bir şey duymamıştım.

O sabah, ansızın dili çözülerek şöyle konuşmaya başladı:

– Size bir şey demeye geldim beyefendi. Bir şey soracağım işte!

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yapın