Yazar | Elif Şafak |
Doğum | 1971, Strazburg – Fransa |
Meslek | Yazar |
Elif Şafak kimdir, Elif Şafak’ın eserleri nelerdir, Elif Şafak kaç yaşındadır, Elif Şafak kaç yılında ve nerede doğmuştur, Elif Şafak’ın hayat hikayesi ve Elif Şafak hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!
İçindekiler
Elif Şafak Kimdir?
Elif Şafak, 25 Ekim 1971’de babasının eğitimi için bulunduğu Fransa’nın Strazburg kentinde doğdu. Babası sosyal psikolog Nuri Bilgin, annesi diplomat Şafak Atayman’dır. Elif, doğumundan kısa bir süre sonra anne ve babasının boşandığı için annesiyle birlikte büyümüş ve soyadı olarak annesinin adını kullanmıştır. Elif Şafak çocukluğunu ve gençliğini Ankara, Madrid, Amman, Köln, İstanbul, Boston, Michigan ve Arizona’da geçirmiştir. İlkokula Ankara’da Kubilay İlköğretim Okulu’nda başladı. Ortaokulu İspanya Madrid’de okudu. Liseyi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde okudu.
EOrta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitede Kadın Çalışmaları Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. Daha sonra ODTÜ Siyaset Bilimi Bölümü’nde “Türk Modernleşmesinin Kadın Prototipleri ve Marjinalliğin Sınırları” başlığıyla doktora tezini tamamladı. Aynı zamanda Elif Şafak’ın İslam, kadın ve tasavvuf üzerine yazdığı yüksek lisans tezi Sosyal Bilimler Derneği tarafından ödüllendirildi. Doktora sonrası İstanbul’a yerleşti.
Doktora sonrası çalışma için burslu olarak ABD’ye gitti. 2003-2004 akademik yılında yardımcı doçent olarak görev yaptı ve Michigan Üniversitesi’nde ders verdi. Daha sonra Arizona Üniversitesi Yakın Doğu Çalışmaları Bölümü’nde yardımcı doçent olarak çalıştı.
Elif Şafak, 2006 yılında yılın en çok okunan kitabı Baba ve Piç’i yayınladı. Ardından aylardır satış listelerinden düşmeyen ilk otobiyografik kitabı Kara Süt’ü yazdı. “İngiltere’ye göç etti, İskender 2011’de bir Türk ailesinin dramını anlattı.
2006 yılında İngilizce yayınlanan “Baba ve Piç” adlı romanı hakkında Türklüğe hakaret suçundan Türklüğe hakaret suçlamasıyla dava açılmasına rağmen, suçun hukuki unsurlarının bulunmadığı gerekçesiyle beraat etmiştir.
Eserleri kırk dile çevrilen Elif Şafak’ın romanları Viking, Penguin Random House, Rizzoli ve Phebus gibi dünyanın önde gelen yayınevleri tarafından yayınlanmaktadır. 2010 yılında Fransa’nın en prestijli ödüllerinden biri olan Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı’na layık görülmüştür.
Elif Şafak Hakkında Bilgiler
- Ayrıca kitapları otuzdan fazla dile çevrilmiştir.
- Forbes dergisine göre Türkiye’nin en çok kazanan yazarıdır.
- İlk romanı Pinhanı yayımladığı 1997’den beri eserler vermekte olan yazar, 2009’da yayımlanan Aşk adlı romanı ile Türk edebiyat tarihinin en kısa sürede en çok satan edebi eserinin yazarı unvanına sahip olmuştur.
Elif Şafak’ın Eserleri
- Kayıp Ağaçlar Adası
- Pinhan
- Aşk
- Şehrin Aynaları
- Ustam ve Ben
- Araf
- Siyah Süt
- Mahrem
- Şemspare
- Kağıt Helva
- Firarperest
- İskender
- Bit Palas
- Beşpeşe
- Med Cezir
- Baba ve Piç
- Havva’nın Üç Kızı
- Kem Gözlere Anadolu
Çocuk
Elif Şafak Sözleri
- Kanat çırpan kuşlara bakın. Kanatlarının nasıl hareket ettiğine dikkat buyurun, bir aşağı bir yukarı. Bir hüzün, bir saadet. Böyledir hayat. Hoş bir kararda, ahenk içinde, dengede.
- Neden baktın neyi geride bıraktığına ? Söylesene, insan terk ettiği şeye neden dönüp bakar son defa.
- Kaderinse dünya küçüktür, ama kaderin değilse, çıkmaz sokakta bile karşılaşamazsın…
- O kadar çok değişmelisin ki, sen olmaktan çıkmalısın…
- Herkesin bir derdi vardı. Kimsenin kimseye deva sunduğu yok!
- Mazi bir girdaptır. Fark ettirmeden içine çeker.
- İki büklüm oldum acıdan. Gene gülümsedim.
- Aşkmesafe yüzünden ölmez. Şüphe yüzünden ölür.
- Ama ne kadar saklarsa saklasın, sadakatsizliğin kendine has bir kokusu vardı.
- ”Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
- Halbuki Allah söze değil, niyete bakar.
- Böyledir işte. Doğruyu söyledin mi, kızar köpürürler.
- Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikayeler topladım. Üzerinden çok baharlar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hala aşkta bir çocuk gibi toy…
- Senin için değildi yaptığım onca şey. Sen zannettiğim kişi içindi.
- Senin gönlün değişirse, dünya değişir.
Elif Şafak Alıntıları
- Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevdiysen söyle, özlediysen arkasından koş.”
- Bürokratik düzenlemeler, evli çiftlerin bebeklerini kurtarmak için gösterdikleri özeni evlilik dışı doğan bebekler için göstermiyordu anlaşılan. Babasız bir çocuk neticede bir piçti ve İstanbul da bir piç, sallanan bir diş gibi her an düşmeye hazırdı.
- Tebeşirle çizilmiş bir seksek oyunu kadar uçucu bir çizgisi vardır hayatın. Farkında olmadan basıyorsun çizgiye. Kızıyorlar anında Yandın! diye atılıyorsun oyun dışına.
- Aşk gibiydi okumak da… Neden, nasıl müptelası olduğunu, bilen zaten gayet iyi bilirdi; bilmeyene de anlatamazdın bir türlü.
- Binlerce kelime, onlarca hikâye var boğazımda düğümlenmiş. Susuyorum konuşmam gereken yerlerde; dilimi tutamıyorum ne zaman susmam gerekse. Anlatacak çok şeyim olsa da, emin değilim anlaşılmak istediğimden.
- Katillerimin yüzlerini seçemiyorum; isimlerindense geride harfler kalacak sadece.
- Baykuş; kanarya beslermiş amcalar, teyzeler. Kumruları sever, kartalları över, güvercinleri uçurur, kargaları kovar, papağanları konuştururlarmış. Oysa çocuk baykuşları severmiş. “Uğursuz kuş o. İsmini anma, damına çağırma.” dermiş teyzeler, amcalar. Uğursuz kuşmuş baykuş; gece gördüğü, geceyi gördüğü için.
- Derler ki, aşk da unutulurmuş her şey gibi. Hem de yaşanıp bittikten, soğuyup küllendikten sonra değil, tam da dolu dizgin devam ederken unutulurmuş aşk.
- Elmas bir gözdür yürek. Ve çizilmeye görsün bir kere, artık hep sedefsi bir yırtıkla bakacaktır cümle aleme…
- Kaç kitap okuyunca alim, kaç diyar görünce gezgin, kaç hezimetten sonra bezgin oluyordu insan?
- Pek güzeldin, pek latiftin. Börek olsan seni yerdim. Az soğanlı, bol etliydin. Lafa daldım, dibin tuttu. Gönül bu, hemen unuttu.
- Yabancı, isminin bir ya da birçok bölümü gölgede kalan insandır.
- Şarkı üç dakika yirmi saniye ama tekrar tekrar çalınırsa sonsuza kadar sürebilir.
- Birinin korkulardan, ev hamlardan bahsettiğini dinlemen onu esnerken seyretmeye benzer. Daha onunkiler bitmeden bir bakarsın sen kendininkileri saymaya başlamışsın.
- Önce yüzlerini unuturuz sevdiklerimizin. En çok yüzümüzün unutulmasından endişe ettiğimiz halde.
- En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır.
- Her zaman kolay kolay itiraf edemesek de bunu kendi kendimize, hep öteleri düşleyen, öte yer ararken en yakınlarındakileri mutsuz eden bizler… ben…
- Önce yüzlerini unuturuz sevdiklerimizin. En çok yüzümüzün unutulmasından endişe ettiğimiz halde.
- Uzaklaşırsın. Yol seni nereye götürürse. Yazı seni nereye sürüklerse. Burnunda bir sızı. Ne de olsa her yolculuk geri dönememe ihtimalini taşır bağrında.
- Kitap hala kutsal benim için… kelime hala mühim ve harf hâlâ muamma.
- Ölüm sahiciliğini yitiriyor kayıplar istatistiklere, çatışmalar haberlere dönüştüğünde.
- İşgal Altında Sanat Mümkün mü?
- Özgürlük çıkış kapılarının gümüşi aralığında.