Yazar Samed Behrengi Kimdir? Eserleri, Kitapları, Sözleri, Hayatı, Ödülleri

Samed Behrengi'nin Fotoğrafı

Yazar Samed Behrengi
Doğum 1939, Tebriz – İran Şahlığı İran
Ölüm 1967, Aras Nehri
Meslek Yazar

Samed Behrengi kimdir, Samed Behrengi’nin eserleri nelerdir, Samed Behrengi kaç yaşındadır, Samed Behrengi kaç yılında ve nerede doğmuştur, Samed Behrengi kaç yılında ve nerede ölmüştür, Samed Behrengi’nin hayat hikayesi ve Samed Behrengi hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!



Samed Behrengi Kimdir?

Babasının adı İzzet, annesinin adı Sara’dır. İran’ı dolaştı ve Fars ve Azeri halk kültürünü inceledi. Halkın dilinde dolaşan masal ve mitleri derlemiş, yorumlamış ve yeniden yazmıştır. Bunları derlemenin yanı sıra çocuk hikâyeleri de yazdı. Ancak kimileri tarafından çocuk hikâyesi olarak görülen bu eserler, İran ve diğer dünya halklarına adalet, eşitlik, dogmayı sorgulama, direnme gibi öğütler veren metinlerdir. Hikâyeler ve hikâyeler yazarak devrin Şah yönetimine direnmeye çalıştı ve isyan etti. Samed Behrengi öğretmen okulunda okudu. Eğitimini tamamladıktan sonra köy okullarında öğretmenliğe başladı. Kısacık ömrü boyunca hep çocuklara hayatı anlatmaya çalışmış ve öğretmen olarak kalmıştır.

Samed Behrengi, şüpheli bir şekilde yirmi sekiz yaşında Aras Nehri’nde öldü. Yüzerken boğulduğu söylentileri dolaşsa da kimse inanmadı çünkü Behrengi yazdığı masallarla ülkesinin başına yerleşen Şah’ın düzenini açıkça eleştirdi ve her türlü zulme karşıydı. Bu nedenle suikaste uğradığı düşünülmektedir. Eserleri onlarca dile çevrildi.


Samed Behrengi’nin Eserleri


Samed Behrengi Sözleri

  • Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?
  • Önemli olan benim yaşamımın, ya da benim ölümümün başkalarını nasıl etkileyeceğidir.
  • Güzelliğinin kaynağıdır güneş. Bak güneşten sakınanlara, hep sapsarı sıska kalır. Güzel kızım bu güneş bir gün gelir de bu yeryüzüne küserse yaşam kalmaz, her şey yok olup gider.
  • Dünya o kadar büyüktür ki, her yerini dolaşamazsın.” “Zararı yok, gidebildiğim kadar giderim ben de…
  • Her şey ufak ufak değişime uğrar, sonra bu küçük değişiklikler, üst üste toplandığında artık o eski durum yok olur ve yerini yeni bir oluşuma bırakır.
  • Bu gölden başka bildiğiniz bir yer yok, kalkmış bana bir de dünyadan söz ediyorsunuz!
  • Her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu olduğunu biliyoruz. Gecenin ulaştığı bir gündüz, gündüzün ulaştığı bir gece var.
  • Ömür dediğimiz minicik bir yerde aşağı yukarı yüzmekten mi ibaret sahiden?
  • Gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?
  • Siz bu göletten hiç dışarı çıkamıyorsunuz ki. Peki, nasıl oluyor da, bütün dünyadan söz edebiliyorsunuz?
  • Güzel ay; ben senin ışığını çok seviyorum. Işığının hep beni aydınlatmasını isterdim.
  • Her şeyin bir sonu olmaz mı? Gece sona erer, gündüz sona erer, ay öyle, yıl öyle…
  • Ben ne kötümserim, ne korkak. Gözümün gördüğünü, aklımın söylediğini dile getiririm.
  • Kendinizi bu kadar beğenmenize şaştım doğrusu, dedi. Neyse, hoş görüyorum. Görgüsüzlüğünüzden olacak.
  • Akıp da hiçbir yere ulaşmamak olası mı? Yani sence bir sonu yok mu derenin? Oysa her şeyin bir sonu var. Gecenin gündüzün olduğu gibi… Haftanın, ayın yılın…
  • Dünya… Dünya da ne demek oluyor? Dünya burası işte; yaşam ise işte yaşıyoruz, varız…

Samed Behrengi Alıntıları

    Sevgi Masalları

  • Bir kez daha görürsem yine âşık olurum.
  • İnsanoğlu çiğ süt emmiştir, vefa nedir bilmez.
  • Onu yeniden görecek olsam yeniden âşık olurum. Öyle güzel ki, bir eşi daha yok. Ama çok kaba ve bencil biri o.
  • Yalnızlık ölümden de beter.
  • Küçük Kara Balık

  • Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
  • Cahil olmasaydınız, dünyada ki her varlığın kendilerine göre bir güzellikleri olduğunu bilirdiniz.
  • Bir gün ölümle karşılaşırsam ki karşılaşacağım, önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek?
  • Bin Şeftali, Bin Şeftali

  • Ölürken yaşama nasıl yeniden başlayacağımı geçiriyordum aklımdan. Hem ölüyordum hem yeniden doğuyordum böylece…
  • Sadece tembel ve uyuşuk şeftaliler, asalak solucanları içlerine alıp özlerini sömürmelerine izin verdiklerinden cılız ve güçsüz olurdu.
  • Toprak, üstünde çalışanındır. Bu toprak parçasını biz ektik, ürünü de bizim olacak.
  • Her şeyin bir sonu yok mu? Gecelerin sonu, gündüzlerin sonu, haftaların, ayların hatta yılların…
  • Aslında her şey değişiyordu. Bu değişiklikler toplanıp birikirse ve belli bir noktaya ulaşırsa artık ortaya yeni bir şey çıktığını anlıyorduk.
  • Elbette bir gün ölümle burun buruna geleceğim. Ama sorun değil. Önemli olan, benim yaşamımın veya ölümümün başkaları üzerindeki etkisi…
  • Seçme Eserleri

  • Küçük kızım özsuyu emebilmek için gövdeme öyle sıkı yapışıyordu ki çoğu zaman her yerimi sızlatıyordu. Fakat ona hiç kızmadım. Sonuçta ben bir anneydim ve kızım çok güzeldi.
  • Ben artık gerçek hayatın ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
  • Her şeyin bir sonu yok mudur anneciğim? Gün biter, gece biter. Aylar, yıllar hepsi… Başlayan her şey biter.
  • Ulduz ve Kargalar

  • Herkesin sadece kendi çıkarını kolladığı bu düzende hırsızlık da olur, hırsızlar da…
  • Tarhun

  • Kimseyle konuşmazdı. Ona bir şey sorulduğu zaman, kısa cevaplar verirdi. Sanki bu dünyada yaşamıyordu, kendini başka yere ait görüyordu. Bu yüzden çok farklı beklentileri vardı…

Yorum yapın