Kitap | Ulduz ve Konuşan Bebek |
Yazarı | Samed Behrengi |
Kategoriler | En Çok Okunanlar Okunması Gerekenler |
Yayın Yılı | 2021 |
Samed Behrengi tarafından 2021 yılında kaleme alınmış olan Ulduz ve Konuşan Bebek kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Ulduz ve Konuşan Bebek pdf, Ulduz ve Konuşan Bebek konusu, Ulduz ve Konuşan Bebek karakterleri, Ulduz ve Konuşan Bebek yorumları, Ulduz ve Konuşan Bebek açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!
İçindekiler
Ulduz ve Konuşan Bebek – Samed Behrengi
Ulduz ve Konuşan Bebek Kitabının Karakterleri
Ulduz: Annesiz büyüyen genç bir kız çocuğudur.
Yaşar: Ulduz’un en yakın arkadaşıdır.
Ulduz ve Konuşan Bebek Kitabının Konusu
Ulduz ve Konuşan Bebek, annesiz büyüyen, üvey anne, üvey teyze üçgeninde şekillenen, mutsuzken birdenbire saflığının ödülünü alıyormuş gibi mutlu olabilen bir kızın hikâyesini anlatıyor.
Ulduz ve Konuşan Bebek Kitabının Özeti
Göğüs odası dedikleri odada bebeğiyle oynayan Ulduz, üvey annesinin kötülüklerinden sürekli kaçar. Bir gün üvey annesi ve Ulduz’un gerçek babası çok sevdiği ineğini kendisine sormadan kesip yerler. Ulduz, bebeğine onunla konuşması ve acısını paylaşması için yalvarır. Ağlarken birden arkasından bir elin gözyaşlarını sildiğini fark eder.
İlk başta duyduklarına inanamayan Ulduz, bu durumu üvey annesinden saklamanın yollarını arar. Bunu sadece en yakın arkadaşı Yaşar’a anlatır. Yaşar duyduklarına önce inanamaz. Ama sonra ormandaki oyuncak partisine götürülür ve işte o zaman Ulduz’un entelektüel yoldaşı olur. O sırada kestikleri ineğin etini yiyen üvey anne ve üvey teyzelere et zehir gibi gelir. Ne yaparlarsa yapsınlar eti yiyemezler ama eti yiyen Ulduz, etin fırında tavuk kadar lezzetli olduğunu söyler.
Konuşan bebek bir gece herkes uyurken Ulduz, Yaşar ve kendisi üç beyaz güvercine dönüşür ve onları ormandaki oyuncak partisine götürür. Gördükleri ihtişam inanılmaz. Muhteşem rengârenk kuşlar ve ağaçlar, yanan dev ateşler, kimisi iyi giyimli kimisi yırtık düzinelerce bebek bu partide bir aradaydı. En şaşırtıcı şey, karşılarına çıkan tavus kuşuydu. Kibir ve küstahlığı bünyesinde barındıran bu hayvan, çocuklara ince mesajlar verir. Gece yarısına kadar göl kıyısında onlarca mor bebek sazları yumuşak ve güzel müzikler eşliğinde çalıp şarkı söylüyor. Kıyıya yaklaşan teknede beyaz giysili bebekler sırasını bekliyor. Ay ışığı suya dokunur. İki küçük arkadaş, rüya gibi bir geceyi güvercin taklaları yaparak terk etmek zorunda kaldı. Bu kadar iyi kalpli olmayı başaran bu iki arkadaşa oyuncaklar tüm hünerlerini gösteriyor. Güvercin kılığında bu tatlı küçük arkadaş eve girip çıkınca üvey anne şüphelenir. Bir şeylerin ters gittiğini hissederek kardeşine Ulduz kızının peşinden gitmesini emreder.
Konuşan bebek Ulduz’a üvey annesinin ve babasının kesemeyecekleri ve yiyemeyecekleri bir inek parçası tutmaları gerektiğini ve gelecekte bir gün mutlaka işe yarayacağını söyler. Nitekim üvey anne konuşan bebeği fark eder ve onu kaldırır. Ulduz için Ulduz boyunda oyuncak bebek yapan Yaşar’ın Ulduz’un evine girmesi artık yasak. Yaptığı oyuncak bebek de üvey annesi tarafından ateşe atılır. İnekten sakladığı ayak kemiği parçası, ağzına biber atarak onu tekme ve tokatla konuşturmaya çalışan Ulduz’un imdadına yetişir. Kemik bir atlıkarıncaya dönüşür ve üvey anneyi ısırmaya başlar. Yine mutsuzluk, Ulduz’un tek umudu ‘Cemre Gecesi’nde yeniden bir araya gelecek oyuncakların hayalini kurmaktır ancak artık Ulduz ve Yaşar’ı o ormana götürecek bir bebekleri yoktur. Belki ilerleyen günlerde karşılaşacakları bir karakarga onlara yardım eder…
Ulduz ve Konuşan Bebek Kitabının Açıklaması
Aradan günler geçti. Yaşar’ın babası bütün yazı hasta yatağında ilaç alarak geçirdi. Çocuklar birbirleriyle sık görüşemediler. Bebekleri için üzülüyor, tek başlarına çile dolduruyorlardı. Hele Konuşan Bebeğin üzüntüsüdür. Ulduz, üvey anasının yanında bebe sözcüğünü bile ağzına alamıyordu ama Konuşan Bebeği düşünmeden durabilir miydi hiç? O görkemli geceyi, o orman gecesini, o gizlerle dolu ormanı unutabilir miydi? Cemre gecesini unutabilir miydi? Cemre gecesi olunca tüm bebekler yine ormanda toplanacaktı. Ama Ulduz’la Yaşar’ı ormana götürecek bir bebekleri yoktu artık…
Ah Konuşan Bebek!
Sen o kısacık yaşamınla, çocukların gönüllerinde öyle bir yer edindin ki seni asla unutmayacaklar.
Günler haftalar ve aylar geçti. Ulduz cemre gecesinin umuduyla yaşadı. O geceye kadar Konuşan Bebeğin ne yapıp yapıp ona geleceğine inanıyor ve bu hayalle yaşayabiliyordu…