| Yazar | Hıfzı Topuz |
| Doğum | 1923, İstanbul |
| Meslek | Gazeteci, Yazar |
Hıfzı Topuz kimdir, Hıfzı Topuz’un eserleri nelerdir, Hıfzı Topuz kaç yaşındadır, Hıfzı Topuz kaç yılında ve nerede doğmuştur, Hıfzı Topuz’un hayat hikayesi ve Hıfzı Topuz hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!
Hıfzı Topuz Kimdir?
1923 yılında İstanbul’da doğdu. 1942’de Galatasaray Lisesi’nden ve 1948’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Strasbourg Üniversitesi’nde uluslararası hukuk ve gazetecilik alanında yüksek lisansını (1957-59), Strasbourg Üniversitesi’nde gazetecilik alanında doktorasını tamamladı. 1947-58 yılları arasında Akşam gazetesinde önce istihbarat şefi, ardından genel yayın yönetmeni olarak çalıştı. İstanbul Gazeteciler Sendikası’nın kurucuları arasında yer aldı ve başkanlığını yaptı. 1959’dan 1983’e kadar Paris’teki UNESCO Genel Merkezi’nde serbest dolaşım başkanı olarak çalıştı. Uluslararası gazetecilik kuruluşları arasında mesleki işbirliği, basın etiği, gazetecilik eğitimi ve gazetecilerin korunması projelerini yönetti. Afrika ülkeleri, Hindistan ve Filipinler’de gazetecilik eğitim seminerleri düzenledi. Kara Afrika’da kırsal basın projesini yarattı. 1962’de Paris’te UNESCO’nun merkezinde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin ardından Basın Yayın Lisesi’nin kurulması için ilk projeleri hazırladı. 1974-75 yılları arasında TRT’de radyolardan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalıştı. 1986 yılında halen başkanlığını yürüttüğü İletişim Araştırmaları Derneği’ni (İLAD) kurdu. Vatan, Milliyet ve Cumhuriyet gazeteleri ile çeşitli dergilerde dizi ve eleştiri yazıları yazdı. Anadolu, Galatasaray ve İstanbul üniversitelerinin iletişim fakültelerinde basın, radyo-televizyon, uluslararası iletişim ve siyasal iletişim tarihi dersleri verdi.
Hıfzı Topuz’un Ödülleri
- 1998 Sertel Demokrasi Ödülü.
- 2003 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü Ödülü
- 2004 Lions Kulüpleri Federasyonu Atatürk Barış Ödülü
- 2005 Osmangazi Üniversitesi Onursal Doktora Ödülü
- 2007 36.Orhan Kemal Roman Armağanı
- 2009 Çağdaş Gazeteciler Derneği Onur Ödülü
- 2012 Yılı Balçova Belediyesi ve Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Aydınlanma Onur Ödülü
Hıfzı Topuz’un Eserleri
Romanlar
- Meyyale
- Taif’te Ölüm
- Paris’te Son Osmanlılar
- Hatice Sultan
- Gazi ve Fikriye
- Milli Mücadelede Çamlıca’nın Üç Gülü
- Devrim Yılları
- Tavcan
- Özgürlüğe Kurşun
- Kara Çığlık
- Abdülmecit; İmparatorluk Çökerken Sarayda 22 Yıl
- Hava Kurşun Gibi Ağır; Nazım Romanı
- Elbet Sabah Olacaktır, Tevfik Fikret Romanı
- Vatanı Sattık Bir Pula; Namık Kemal Romanı
- Çılgın ve Özgür; Neyzen Tevfik’in Romanı
- Şanlı Kanlı Yıllar
- Nevbahar
- Paris Sürgünü
Öykü / Hikayeler
- Gizli Aşklar
İnceleme – Araştırma
- Fransa’da Gazetecilerin Statüsü ve Asgari Ücret
- Information Internationale dans la Presse Turque
- Basın Sözlüğü
- Kara Afrika
- 100 Soruda Basın Tarihi
- Seçim Savaşları
- Uluslararası İletişim
- İletişimde Karikatür ve Toplum
- Lumumba
- Kara Afrika’da İletişim
- Basında Tekelleşmeler
- Yarının Radyo TV Düzeni
- Türkiye’de Seçim Kampanyaları
- Siyasal Reklamcılık
- Kara Afrika Sanatı
- Hoşgörü
- Başlangıcından Bugüne Kadar Dünya Karikatürü
- Dünyada ve Türkiye’de Kültür Politikaları
- Türk Basın Tarihi
- Büyülü Afrika
Anılar
- Konuklar Geçiyor
- Paris’li Yıllar
- Eski Dostlar
- Elveda Afrika, Hoşça Kal Paris
- Fikret Mualla
- Başın Öne Eğilmesin
- Paris 68, Bir Devrim Denemesi
- Nişantaşı Anıları
- Bana Atatürk’ü Anlattılar
- Gülümseyen Anılar
- Ardından Yıllar Geçti
- Paris’te Bir Türk Ressamı, Fikret Mualla
- Atatürk Sesleniyor
- Bir Zamanlar Nişantaşı’nda
- Anı ve Mektuplarla Melih Cevdet Anday
Hıfzı Topuz Sözleri
- İnsanın gençliği kimlik kartında yazılı olan yaşıyla değil, yüreğinin gençliğiyle ölçülür.
- Dünya bir tiyatrodur, dedi, kadınlar, erkekler hepsi oyuncudur.
- Günleri saymak yaşadığımızı idrak etmek demektir. Günleri sayıyorum.
- Yazar, her şeyden önce zamanına ayak uydurmasını bilen, halkıyla ve bütün insanlıkla birlikte dünyanın mutluluğu için dövüşen bir kişidir. Yazarın bu alandaki sorumluluğu devlet ve siyaset adamlarının sorumluluğundan hiç de az değildir.
- Padişahım, din ve mezhep insanların ancak manevi yapısına hükmeder. Onlara ahretin nimetlerini vaat eder. Milletlerin haklarını belirleyen güçler ise din ve mezhep değildir. Din, dünya işlerine müdahale ederse fayda yerine zarar verir.
- Ağabey, ben sultanların, diktatörlerin, zalimlerin ve yandaşların mutlaka yıkılacağına inanıyorum. Bunları göreceğiz.
- Nitekim Mustafa Kemal’in öngörüleri doğru çıktı. Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan ve Karadağ 8 Ekim. 1912’dr aralarında anlaşarak Osmanlı Devletine savaş ilan ettiler. Bu devletlerin amacı Türkleri Avrupa’dan atmaktı. Böylece, ‘Balkan Savaşı’ başlamış oldu.
- Sorun çok ciddi. Dilde bağımsızlığımız elden gidiyor. Bu bir kültür sorunudur. Yavaş yavaş Fransızların ve İngilizlerin egemenliği altına giriyoruz. Önce ekonomik bağımsızlığımızı yitirdik, sonra da kültürel bağımsızlığımızı. Bunu siyasal bağımsızlık izleyecek. Neye varacak bunun sonu?
- Bazı genç şairler modern olsun diye mevzusuz şiir yazmak yoluna sapıyorlar. Size tavsiye ederim, gayeli şiirler yazınız.
- Gönül böyle kırılmış bir haldeyken hayaller kurup güzel şeyler yazmanın imkânı var mı?
- Sen darbe yapmayı, ev basmak mı sandın? İşte sonun böyle okur. Çocuk yapmaz onun yaptığını, gösteri başka şey, darbe başka şeydir.
- Gerçekte Birinci Dünya Savaşı’nın temelindeki en büyük neden, gelişmekte olan kapitalizmin hammadde ve pazar arayışı yüzünden ülkelerin birbirlerine düşmeleriydi. Konu tamamen ekonomikti, kapitalizmin bunalımıydı milliyetçiliğin de buna araç edilmeseydi.
- Pezevenk dünyada şeytanın yapamayacağı hainliği iki lira için yapardı. Maksadının ne olduğunu bildirmeden insanları ölüme sürüklemedi mi?
- Cumhuriyette padişah, imparator, sadrazam falan yoktur. Ülkenin padişahı da, imparatoru da, kralı da hep halktır.
- Cepheye gidip savaşmak istiyorum. Tek istediğim şey, silâha sarılıp düşmanın karşısına çıkmak. Hain adamlar, koca imparatorluğu nasıl çökerttiler? Selanik ve Manastır’ı nasıl düşmana bıraktılar? Bunların hesabını soracağım.
- Bir milletin bütün hakları ne zaman devletin sağlam garantisi altında olursa o millet iyiyi ve doğruyu arar, bilgi ve kültür sahibi olmaya yönelir.
- Bir devletin yok olma zamanı gelince Tanrı her şeyden önce devlet reisinin aklını alır. Bizde de dönemin padişahı çıldırmış durumdadır.
- 20.yüzyılın ilk yarısında taslamaları, fıkraları dillerden düşmeyen, berduş kılıklı, yarı çılgın, paraya hiç metelik vermeyen bir halk sanatçısı vardı. Ona Neyzen Tevfik diyorlardı.
Hıfzı Topuz Alıntıları
- Dövüşebilirim doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum her şey için, herkes için. Yaşım başım buna engel değil.
- Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göreceğiz.
- Hasep mezhep, kan, soy sop işinde yoğum. Çünkü ne soyu sicilli bir buldoğum, ne de tecrübeli tavşan.
- Sait Faik iyi bir yazar, ama hâlâ istikbalde ne yapmak istediğini bilmiyor, yazarlığın sorumluluğunu anlamamış ve daima işin kolayına ve cilasına kaçan bir delikanlı…
- Dünyada ne gördük ki ölümden de kaçılsın.
- Cahilliği ve köleliği kabullenen milletler ise hem alçak, hem de hain olurlar.
- Sola karşı olanlar dergiye kulp takacak bir bahane buluşturdular. Çünkü Görüşler’in G’si yukarıdan bakıldığı zaman orağa benzetiliyordu! Başlıkta çekiç yoktu, ama orak da başlı başına bir komünist propagandası sayılmaz mıydı?
- Oysa insan ıstıraplarını, duygularını söylemek için mutlaka birine muhtaçtır.
- İstibdada karşı birlikte savaşacağız. Mutlaka selamete ulaşacağız.
- Bir toplumu bir süre susturabilirsin, toplumun bir bölümünü de çok uzun bir süre susturabilirsin. Ama bütün toplumu yüzyıllar boyu köle gibi kullanamazsın. Baskı ve şiddet patlamalara yol açar. Bu patlamanın ne zaman olacağını önceden kestiremezsin.
- Düşmanların bayrakları babalarımızın ocakları üstünden ve mabetlerimizin çevresinden çekilinceye kadar savaşmayı sürdüreceğiz. Kendi hükümetimizin yönetimi altında bedbaht ve mutsuz yaşamak, yabancı esareti altında kavuşacağımız mutluluklardan bin kez üstündür.
- İki kadın beni sevdi. Biri ben olduğum için, hiç bir şey beklemeden. Öteki ise mevkim için.
- Her büyük adam gibi Mustafa Kemal Paşa’da da yıldızının parıltısıyla gözleri kamaşmamış ve talihinin ihtiraslı aşkından habersiz olanların sadeliği ve alışkanlığı vardı.
- Tevfik Fikret de hazırladığı yazıları sansürden geçirmek zorundaydı. Ve o koşullarda özgürlük savaşı veriyordu.
- Ney benim en büyük hayat arkadaşım, en vefalı ve sadık dostumdur. Para için onu dudaklarıma götürmeyi Ney’ime hakaret sayarım.