| Yazar | Osman Balcıgil |
| Doğum | 1955, İstanbul |
| Meslek | Gazeteci ve Yazar |
Osman Balcıgil kimdir, Osman Balcıgil’in eserleri nelerdir, Osman Balcıgil kaç yaşındadır, Osman Balcıgil kaç yılında ve nerede doğmuştur, Osman Balcıgil’in hayat hikayesi ve Osman Balcıgil hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!
Osman Balcıgil Kimdir?
Osman Balcıgil, 10 Temmuz 1955 İstanbul doğumlu gazeteci, yazar ve televizyoncudur. Ulusal gazete, dergi ve televizyonların haber bölümlerinde uzun yıllar muhabir, editör ve yönetici olarak çalıştı. 1977 / 2000 yılları arasında Güney Amerika’da yaptığı çalışma, 1988 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından yılın röportajı seçildi.
Balcıgil’in Haziran 2022’de yayınlanan romanının adı Melek, Terörist, Fahişe. Roman 70’lerin ortalarında geçiyor. Türkiye’nin kargaşa içinde mücadele ettiği bu dönemde, ülkede her gün ortalama yirmi beş genç kurşunların hedefi olmakta ve Türk diplomatlar ASALA terör örgütü tarafından gözyaşı dışında katledilmektedir… Bu siyasi atmosfer, ülkede mafya, devlet ve siyasi kurumların iç içe geçmesine neden oluyor. … Matilt Manukyan, bir genelev patronu olarak tam da bu atmosferde ortaya çıkar ve Türkiye’nin en çok vergi ödeyen “iş adamı” olur… Terörist, Fahişe, Melek, diğer romanlarında olduğu gibi ezber bozar. Osman Balcıgil, romanlarının yanı sıra araştırma kitapları da yazdı. Yazarın deneme türünde yazdığı Karanlık Oda adlı kitabının yanı sıra şimdi ella türünde yazdığı Kara İblis Firarda adlı kitapları da bulunmaktadır.
Osman Balcıgil’in Eserleri
Romanlar
- Kızıl Çengi
- Melek, Terörist, Fahişe
- Yeşil Mürekkep
- İpek Sabahlık
- Ela Gözlü Pars: Celile
- Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale
- En Hüzünlü Eylül
- Putlar Yıkılırken
- Dante’nin İstanbul Cehennemi
- Ters Kanatlı Şahin
- Bilginin Efendisi
- Zerdüşt’ün Sırrı
- Pisagor Tepkisi
- Mason Locasında Aşk ve Kılıç
- 53. Risale
- Avuçlarımda Hâlâ Sıcaklığın Var
Çocuk
- Ben Sabahattin Ali
- Ben Celile: Nazım Hikmet’in Annesi
- Ben Suat Derviş: Fosforlu Cevriye’nin Yazarı
Araştırmalar
- Birleşmiş Milletler/Uluslararası Af Örgütü ve Ölüm Cezası
- 1960 Anayasası Üzerine
- İdamın Günlüğü
- Toplum: Layığı Bu Değil
- Latin Amerika’nın Atar Damarları
- Ezoterizm: 50 Maddede
- İzcilik: Bir Memleket Meselesi
Denemeler
Novella
- Kara İblis Firarda
Osman Balcıgil Sözleri
- Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
- Kimsenin bir başkasının düşüncesine ihtiyacı da tahammülü de yok.
- Fikirlerinize katılmıyorum ama fikirlerinizi ifade edebilmeniz için canımı bile veririm.
- Bir vatan, kumaş parçası gibi neresinden istenilse kesilebilir bir meta değildir.
- Toplumlar ne yapacaklarına düşünerek karar vermezler. Yöneticiler onların yerine düşünürler. Sokaktaki insandan beklenen, seçtiği yöneticilerin arkasında durmasıdır o kadar.
- Gülerken ağlamak ya da ağlarken gülmek. Üstelik ağladığına ya da güldüğüne karşındakileri 0 inandırmak.
- Olup biteni layıkıyla anlamamış toplumlar geçmişleriyle yüzleşememiş, gereken dersi almamış olur.
- Benden olan iyidir, geri kalan herkes kötüdür. Demokrasi getireceğiz diyerek iktidar olanların neden bir kaç yıl içinde eskilerden daha çok iktidar oldukları tam bu noktada anlaşılıyor.
- Hani doğduğun ev kaderindir derler ya, ben onu biraz daha genişletiyorum. Coğrafyan kaderindir diyorum.
- Gülerken ağlamak ya da ağlarken gülmek. Üstelik ağladığında ya da güldüğünde karşındakileri yüzde yüz inandırmak kaydıyla.
- Hangi gözyaşının, hangi ses tonunun ne manaya geldiğini ve sonuçlarını nasıl vereceğini gayet iyi bilirdi.
- Nasıl becerdik bilmiyorum ama toplumsal olarak kelimenin tam anlamıyla paranoid şizofreni halindeyiz.
- İnsanların hayatı, Birkaç küçük olayın tesiriyle nasılda zıvanadan çıkıp dağılıveriyordu…
- Güzel ya da yakışıklı olmak başlangıç için önemlidir. Ardından başka meziyetler de gelir ama güzel ya da yakışıklı olmak, hep elde var birdir.
- İnsanlara yeni bir yaşam tarzının nimetlerinden söz ediyorsanız, hâlihazırdakini savunanlardan korkmanız gerekir.
- Dünyanın başka yerinde gündemi bu kadar çabuk değişen bir başka ülke varsa da ben bilmiyorum.
- Birde bu yolda ne çok insanın öldüğünü, sakatlandığını, evini barkını terk edip yabancı diyarlara göçmek zorunda kaldığını düşünün.
- Çünkü biz aşığız devrimlere, susamışız özgürlüğe. Özgürlük yolunda düşen tüm gerillara selam olsun.
- Bir ömür ve sonunda gökyüzünde kaybolup giden alkışlardan başka hiçbir şey!
- Şoför olmasa, Afife Jale’nin tabutunun mezara taşıması için, dördüncü birinin bulunması gerekecekti.
- Ne yapman gerektiğini, beyninle bulmaya çalışma. Bırak kalbin söylesin!
Osman Balcıgil Alıntıları
- Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
- Mamafih bu hasret öyle bir hasrettir ki, yan yana olduğumuz zamanlarda bile bakidir.
- Ancak muhteşem hayatlar yaşayan insanlar muhteşem yapıtlar ortaya koyarlar.
- Genç adam, ülkesinde yaşama, konuşma ve yazmaya dair özgürlüklerin her geçen gün biraz daha fazla kısıtlanıyor olmasına hiddetleniyordu.
- Eminim, sizin de hayır diyemediğiniz durumlar olmuştur.
- Birini çok düşünürsen o da seni düşünmeye başlarmış. Yaygın kanaat bu.
- Kararlarını kendi başına vermemin ön koşulu, etki altında kalmamak.
- Ne dileyeceğimi kimseye söyleyemezdim. Çünkü bir keresinde annem ” dileğini başkalarıyla paylaşırsan tutmaz” demişti.
- Kötü kötüdür. İyi iyidir. Öyle değil mi? Bizde değil. Benden olan iyidir, geri kalan herkes kötüdür.
- Milletin diline düşmeyeceksin azizim, özellikle de akşamcı tayfasının diline hiç düşmeyeceksin. İnsanı rezil de ederler vezir de.
- Anlaşmanın ihtimali yoksa konuşmanın gereği yoktur.
- Dergâha her geldiğinde kendisini ana rahminin huzur veren dingin ortamına geri dönmüş gibi hissederdi.
- Düşünce ve ifade özgürlüğünün, aslında ülkeler için bir turnusol kâğıdı olduğunu düşünüyordu Suat.
- Milliyetçilik, yanına cehaleti de alıyor ve bağnazlıkla bütünleşiyorsa, büyük ama çok büyük tehlike var demektir.
- Demek böyle oluyormuş. Bizi tanıyan her insanın dünyadan çekilmesiyle, biraz daha azalıyormuşuz.
- Hayat bazen bu kadar güzel olabiliyor, zaman bu kadar kolay akabiliyormuş.
- Ruhum, iki gözüm. Nerelerdesin? Göreceğim geldi.
- Muallimim olarak girdiğiniz bu eve, babam olarak giremeyeceksiniz.