Yazar Oriana Fallaci Kimdir? Eserleri, Kitapları, Sözleri, Hayatı, Ödülleri

Oriana Fallaci'nin Fotoğrafı

Yazar Oriana Fallaci
Doğum 1929, Floransa – İtalya
Ölüm 2006, Floransa – İtalya
Meslek Yazar, Gazeteci ve Siyasi Gözlemci

Oriana Fallaci kimdir, Oriana Fallaci’nin eserleri nelerdir, Oriana Fallaci kaç yaşındadır, Oriana Fallaci kaç yılında ve nerede doğmuştur, Oriana Fallaci kaç yılında ve nerede ölmüştür, Oriana Fallaci’nin hayat hikayesi ve Oriana Fallaci hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!



Oriana Fallaci Kimdir?

Oriana Fallaci, 29 Haziran 1929’da Floransa’da doğdu. Babası, Mussolini’ye karşı mücadeleye öncülük eden ve Nazilerin Floransa’yı işgali sırasında kaçırılıp işkence gören bir aktivistti. Hayatı hep hareket halinde olan Fallacı, öykü yazmaya 9 yaşında başlamıştı. Daha 14 yaşında direnişe başlayarak bu dönemde İtalya’da Giustizia e Libertà adlı anti-faşist bir örgüte katıldı. Fallaci, savaş sırasında yaptığı çalışmalardan dolayı İtalya’daki Müttefik Komutan tarafından ödüllendirildi.

17 yaşında gazetecilik mesleğine adım atan Fallaci, Ayetullah Humeyni, Henry Kissinger, Muammer Kaddafi, Golda Meir, Ariel Şaron, İndira Gandhi, Zülfikar Ali Butto gibi birçok ünlü liderle yaptığı çarpıcı röportajlarla adından söz ettirdiği gibi 1967 yılından bu yana savaş muhabirliği yapmıştır. 7 yılını geçirdiği Vietnam başta olmak üzere Güney Asya, Orta Doğu, Güney Afrika, Orta ve Güney Amerika’da sıcak çatışmaların yaşandığı savaş bölgelerinde gazeteci olarak çalıştı. “Öfke ve Gurur” adlı eseri İtalya’da 1 milyondan fazla sattı.

Fallaci pek çok kez ölüm tehdidi aldı. Hayatının son dönemlerini New York’ta geçiren Oriana Fallaci, 15 Eylül 2006 tarihinde kanser tedavisi gördüğü Floransa’da yaşamını yitirdi.


Oriana Fallaci’nin Eserleri

Kitaplar

  • Doğmamış Bir Çocuğa Mektup
  • Penelope Savaşta
  • Güneş Batarsa
  • Hiçbir Şey
  • Bırak Öyle Kalsın
  • Tarihle Söyleşiler
  • İnşallah

Oriana Fallaci’nin Ödülleri

  • St. Vincent Gazetecilik Ödülü (İki kez)
  • 1991 Bancerella Ödülü
  • Hemingway Edebiyat Ödülü

Oriana Fallaci Sözleri

  • Ben birini öldürmek istemem. Birini öldürebilecek yeteneğe de sahip değilim. Sadece bir tiranı öldürmek istedim.
  • Eğer bir ateist, Papa ile aynı şeyleri düşünüyorsa bunda bir doğruluk payı vardır.
  • (Kendini ve XVI. Benedict’i kastetmektedir. Papa’nın İslam karşıtı sözlerinden dolayı söylemiştir.)
  • Eğer geçmişi bilmiyorsanız hayatta kalamazsınız.
  • Eğer Leonardo Da Vincilerin, Raffaelloların, Giottoların sanat kenti Floransa’ya cami dikilirse kendi ellerimle havaya uçururum.
  • Evet, vardın. Var olmuştun. Bir tüfekle göğsümden vurulmuş gibi hissettim.
  • Geri dönersem, daha beter! Aynı korkunç yollardan bir kez daha geçmem gerekecek. Oysa ilerlersem, yolun düzelebileceği umudu var.
  • Hollanda, Almanya ve Belçika gençliğinin kefiyeyi tıpkı Mussolini’nin avangardistlerinin faşist amblemi gibi taşımalarından utanç duyuyorum.
  • Müslümanlar tavşanlar gibi ürüyor; Allah’ın çocukları günün beş vaktini kı-larını havaya dikerek harcıyor.
  • Ölüm hakkında hiçbir şey duymak istemiyorum.
  • Çoğu İtalyan’ın ve Avrupalının Yahudi düşmanlığından tiksiniyorum. Ülkemi ve Avrupa’yı acursuzlaştıran bu utanç beni utandırıyor. Ve bu gezegenin tamamı aksini düşünse bile böyle düşünmeye devam edeceğim.
  • Sinagogların yakıldığı, Yahudilerin terörizme edildiği, mezarlıklarına küfredildiği özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ülkesi Fransa’dan utanıyorum.
  • Ben Müslüman ülkelerde haç takamıyorum; onlar benim ülkemde istedikleri gibi hareket edip bizleri tehdit bile edebiliyorlar. Bunun nedeni ise başımızdakiler. Prodi ve Berlusconi gibi şapşallar bunun için benim oyumu alamadılar.

Oriana Fallaci Alıntıları

    Doğmamış Çocuğa Mektup

  • Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona.
  • Benim uçma çabalarım bir hindinin kanat çırpmalarından ileri gidemedi hiçbir zaman.
  • Her zaman, her şeyi en güçlü olan, en kıyıcı olan en az cömert olan kazanır.
  • Özgürlük konusunda bir sürü laf işiteceksin. Dünyada en çok kullanılan Aşk sözcüğü kadar sömürülmüş bir sözcüktür özgürlük.
  • Ana, seni döl yatağında taşıyan kadın değil, seni büyüten kadındır.
  • Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilir. Ağlamak kolay, gülmek güç. Sen de tez zamanda anlayacaksın bu gerçeği.
  • Aile, kişileri daha iyi denetlemek, onların kurallara, efsanelere bağlılıklarını daha iyi sömürmek için, bu dünyayı kim örgütlemişse onun tarafından uydurulmuş bir yalan.
  • Oysa sen ne Tanrı’nın ne devletin ne de benim malımsın. Kendi kendinden başka hiç kimseye ait değilsin.
  • Pişman olmayacağım. Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona…
  • Acı, yaşamanın tadı tuzudur, acı çekmeseydik insan olamazdık.
  • Erkek olmak demek önden kuyruğun olması demek değil, bir kişi olmak demek.
  • Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilirler.
  • Yaşam olağanüstü bir şey. Yaralarımız şaşılası bir hızla kapanabiliyor. Kapanmış yaranın izleri üstümüzde kalmasa akıttığımız kanı bile anımsayamayız.
  • Kaygı dolu binlerce iğne deliyor yüreğimi, bir yandan da sonsuz sevinçler doluyor içime…
  • Çektiğimiz acının derinliğinin bilincine ancak, o acı bittikten sonra varırmışız ve büyük bir şaşkınlıkla, nasıl dayanabildim böylesi cehennem azabına, dermişiz.
  • Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona.
  • Sen ne Tanrı’nın ne devletin ne de benim malımsın. Kendi kendinden başka kimseye ait değilsin.
  • Bir insan

  • Yolculuk saati yaklaştı, yollarımız burada ayrılıyor. Benim ölüm saatim çaldı, sen ise yaşama gidiyorsun. Hangisinin iyi olduğunu yalnızca Tanrı bilir.
  • Özgürlük, haktan çok bir görevdir.
  • Evladım, savaş veren insan yaşar. Boyun eğen ölü demektir. Sadece canını kurtarmıştır, o kadar.
  • Kim için ve niçin acı çekip savaş veriyorum?
  • Ya o gözler? İçinde yanan bir ormanın alevini gördüğüm o inanılmaz gözler!.. Bir an senden özür dilemek, benim de seni sevdiğimi söylemek istedim fakat sonra o gözlerinle karşılaşınca içimi bir dehşet kapladı çünkü o gözlerin içinde ölüm dolaşıyordu…

Yorum yapın