| Yazar | Kürşat Başar |
| Doğum | 1963 İstanbul |
| Meslek | Gazeteci, Yazar, Senarist |
Kürşat Başar kimdir, Kürşat Başar’ın eserleri nelerdir, Kürşat Başar kaç yaşındadır, Kürşat Başar kaç yılında ve nerede doğmuştur, Kürşat Başar’ın hayat hikayesi ve Kürşat Başar hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!
Kürşat Başar Kimdir?
1963 yılında İstanbul’da doğan Kürşat Başar; İlk ve orta öğrenimini İstanbul, Ankara, Lefkoşa ve Ağrı, Doğubayazıt’ta tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. Çeşitli medya kuruluşlarında çalıştı.
Kürşat Başar, üniversitede felsefe okurken harçlığını kazanmak için Hürriyet Gazetesi’nde çalışmaya başladı. 1985 yılında ‘Gösteri’ adlı edebiyat dergisini zirveye taşıyan grubun baş üyesidir. Kürşat Başar, gazete ve dergi yöneticiliği de yapmıştır. Tempo Dergisi’nin tiraj rekoru kırdığı yıllarda genel yayın müdürüydü. Yeni Yüzyıl, Star ve Akşam gazetelerinde çıkan yazıları arka kapakta okuyucuyla buluşacaktı. Yazıları e-posta ortamında dolaşmaya başlayan ilk gazetecilerden biridir.
2011-2013 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesi’nde “Hayal ve Gerçek” adlı köşesinde yazan Başar müziğe tutkusunu hobi olmaktan çıkarmış ve önemli müzisyenlerle konserler vermeye devam etmektedir.
NTV’de “Siyaset Hakkında Her Şey” adlı televizyon programını Çiğdem Anad ile birlikte hazırlayıp sunmuştur.
Kanaltürk’te Kürşat Başar’la adlı televizyon programını sunmuştur.
Kürşat Başar’ın Ödülleri
- 1989 yılında yayımladığı Kış İkindisinin Evinde adlı ilk kitabıyla Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazandı.
Kürşat Başar’ın Eserleri
- Başucumda Müzik
- Yaz
- Kış İkindisinin Evinde
- Konuştuğumuz Gibi Uzaklara
- Sen Olsaydın Yapmazdın, Biliyorum
- Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları
- İğreti Yaşamlar
- Çok Güldük, Ağlamayalım
- Aslında Hayal
- Gerek Yok, Hoş Değil
Kürşat Başar Sözleri
- Romancılar garip insanlar, ” dedi, ” öyle olmasa dünyanın içinde kendilerine başka dünyalar kurmaya kalkışırlar mıydı?
- Çünkü biliyor musunuz, insanın neler yaşadığı çok önemli değildir. Önemli olan ne hissettiğidir.
- Hiç değer vermediğim insanların benim için ne düşündüğünden bana ne?
- Hep böyle değil midir? En güzel rüyalardan hemen uyanmaz mıyız?
- Seni başka yüzlere benzetmeye, başka anlamlar vermeye çalışmıyorum artık…
- Birini sevmen için elle tutulur bir neden bulamıyorsan onu sahiden seviyorsun demektir.
- Ne yazık ki insan kendi hapishanesinin anahtarını bulamıyor, hatta çoğu zaman asıl mahpusun kendisi olduğunu bile anlayamıyor.
- Bazı insanlar hayatlarını kendi istedikleri gibi kurarlar. Geri kalanlarsa onların yaptıklarını birbirlerine anlatıp dururlar.
- Bazı şeyler unutulmaz. Yanınızdayken bile özlediğiniz, yanınızdayken bile hatırladığınız biri gibi…
- Eğer insan, ardından gelecek acıları düşünerek o an sahip olmadığı ama olacağını düşündükçe heyecan duyduğu şeylerden vazgeçebilse bambaşka bir hayatı olur.
- O, hayatın içinde beklenmedik bir mutluluk bulmuştu. Bir rüya. Bir hayal.
- Belleğimizi korkusuzca açsak kim bilir neler buluruz orada. Söylediklerimizle, görüntümüzle hiç ilgisi olmayan ne çok şey…
- Çünkü biliyor musunuz, insanın neler yaşadığı çok önemli değildir. Önemli olan ne hissettiğidir.
- Ve gerçekten de bazı rastlantılar alınyazısından, hayatın bize beklenmedik bir hediyesinden başka ne olabilir?
- Çok şey bilince hiçbir şey bilmiyormuş gibi olursun… Çok şey yaşayınca hiç yaşamamış gibi olursun… Çok yaşlanırsan çocuk gibi olursun…
- Hepimiz, fırtınaların içinde korku ve heyecanla yolculuk etmeyi severiz ama eğer sonunda bir limana sığınabileceğimizi biliyorsak…
- Keşke hayatta herkes her istediğini yapabilse ve mutluluk böyle seçilebilecek bir şey olsaydı.
- Zaten bu ülkede kötü şeylerin bittiğini sevinemezsiniz, çünkü bilirsiniz ki hemen ardından başka bir kötü dönem başlayacaktır.
- Kendi parçalarımızı yok edip öldürerek, tutsak alarak, zorlayarak, değiştirerek, onlardan sonunda kendimizce bir bütün oluşturmaya çalışarak geçer hayatımız.
- Ve eğer kadınların kalbine giden bir yol varsa, inanın bana, sözcüklerden geçer. Hatta o yol sözcüklerle döşelidir.
- Ne garip, hep en sevdiklerimize en söylenecek şeyleri söylemiyoruz ya da söylüyoruz ama o zaman da onlar bizi duymuyor.
- Bazı insanlar hayatlarını kendi istedikleri gibi kurarlar. Geri kalanlarsa onların yaptıklarını birbirlerine anlatıp dururlar…
Kürşat Başar Alıntıları
- Her şey yasaklanabilir ama hayaller yasaklanamaz.
- Kendimi bildim bileli bulunduğum yerde değil, başka bir yerdeydim ve yaşadığım zamanda değil, başka bir zamandaydım.
- Kim bilir belki hiç farkında olmasak da hayatımızın dönüm noktaları bir yerlerden bize küçük işaretlerle bildiriliyordur.
- Artık hayatımın ortalarına geldiğim günlerde, bir akşam anladım ki pek çok insanın hayatının içinden geçmişim… Ama yalnızca geçip gitmişim…
- Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan âşıksın.
- Kimseyi üzmeyeyim derken herkesi üzüyorum, sonra da en çok kendim üzülüyorum.
- Ne yapalım, eskiyen yalnız aynadaki yüzümüz olmuyor.
- Kimseyi elinden sıkı sıkı tutarak hayat boyu yanımızda tutamayacağımızı öğrenmiştim.
- İnsan bazı anlarda bir mucizenin gerçekleşeceğine inanır. Çünkü bazı anlarda bir mucizenin gerçekleşmesi için bütün işaretler bir araya gelir.
- Belki de herkese göre bir yer var dünyada,” diyorum, “herkese göre biri var, ama herkes doğru yerde değil.
- Belki de insan büyük acıları yaşadıktan sonra sımsıkı tutunduğunu sandığı şeyler avcundan kayıp gidiyor.
- Bütün güzel anların geride kaldığı bütün saatlerden nefret ediyorum.
- Hayat, başkalarının yaptıkları üstüne konuşup durmakla, onları izlemekle, onlara kendi hayatımızda bunca yer vermekle çarçur edilecek kadar değersiz bir şey mi?
- Arkadaşlardan biri mönüden oldukça gösterişli ismi olan bir yemek söyledi. Biraz sonra önüne bildiğimiz dilimlenmiş domates geldi. Domateste bir fark yok ama isim güzel.
- Gün gelecek herkes on beş dakikalığına da olsa ünlü olacak,” önermesi gerçekleşti ama kimse, “gün gelecek herkesin bir kitabı olacak,” diye bir kehanette bulunmamıştı.
- İlk gördüğümden beri onu düşünmeden geçen tek bir günüm bile olmadı.
- Yalnız da olsam mutlaka yapacak bir şeyler vardır, sıkılmam. Hala okuyacak binlerce kitabım var, dinleyecek şarkılar var, yazılacak kitaplar, izlenecek filmler var…
- İnsan ve mutluluğu dünyaya aynı yerde ve aynı zamanda gelmiyor.