Yazar Knut Hamsun Kimdir? Eserleri, Kitapları, Sözleri, Hayatı, Ödülleri

Knut Hamsun'un Fotoğrafı

Yazar Knut Hamsun
Doğum 1859 Gudbrandsdal – Norveç
Ölüm 1952, Grimstad Nørholm – Norveç
Meslek Yazar, Oyun Yazarı ve Şair

Knut Hamsun kimdir, Knut Hamsun’un eserleri nelerdir, Knut Hamsun kaç yaşındadır, Knut Hamsun kaç yılında ve nerede doğmuştur, Knut Hamsun kaç yılında ve nerede ölmüştür, Knut Hamsun’un hayat hikayesi ve Knut Hamsun hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!



Knut Hamsun Kimdir?

Babası tersi ve kalabalık bir aileye sahip Knut, Babası doğduğu topraklardan daha kuzeye gidip Hamaröy kasabasına yerleşerek 6 kardeş, baba, anne ve kaynanası ile yaşamıştır. Babası terzilik ile çok çalışmasına rağmen ev sahibine borçlanıyordu. Küçük yaşlarda dayısının isteği üzerine bir rahip tarafından eğitime alınır. 14 yaşında doğduğu topraklara giderek orda tüccarlık yaparak tezgahtarlık yapmaya başlar. Daha sonraları bir tezgahtarın yanında kalfalık yapmaya başlar ki bu esnada o tezgehtarın kızına da aşık olmuştur. Fakat tüccarın iflası üzerine oradan ayrılır ve yıl gibi bir zaman geçmesinin ardından ilk romanını yazar. Ve romanını gezginlik yıllarında tanımış olduğu bir kitapçı tarafından basılmıştır. (Esrarengiz Adam) İşsizlik sıkıntıları devam ediyor, meslekler edinmek üzere işlere girip çıkıyordu. Bir yıl sonra daha büyük, epik bir eser kaleme aldı. Henrik Ibsen’i okumuştu, onun etkisi altında bulunuyordu. “Bir Karşılaşma” adındaki bu kitabını da, Bodö’de bir kitapçı yayımladı. Daha sonra bir aşk hikâyesi daha yazdı.

Kitaplarını okuyan ailesi artık bir iş bulmanın zamanı geldi diyerek onu bir bucak müdürünün yanına yardımcı olarak verdi. Bu bucak müdürünün pek çok kitabı vardı. Björnson’un toplu eserlerini okumasına izin verilmişti. Knut bu heyecanla kitaplara sarıldı ve gözlerini bozana kadar okumuştur. Kitapların etkisiyle Knut bir kitap daha yazmaya başlar fakat yayımcılar bu romanı basmaya yanaşmazlar. Bu kitapları basabilmesi için ciddi paraya ihtiyacı olan Knut Erasmus Zahl adında bir tüccarla tanışır, Knut ona yazar olmak istediğini ve yazdığı kitaplar hakkında bilgiler vererek etkilemişti. Tüccar kâğıtlara değil yüzüne baktı Knut’un. Genç Hamsund tüccardan çıkarken cebine bin kron indirmişti bile.

Ardından Frida adında bir köy hikâyesi ve şiirler yazmaya başlayan Knut, Adını Knut Pederson diye değiştirdi. Hikâyesini tamamlayınca bir vapur bileti alarak Kopenhag’a gitti. Bir kitapçıya, sonra da Norveçli bir şaire eserlerini kabul ettirme çabaları boşa çıkınca Oslo’ya döndü. Sonra göçebe olarak uzun bir yolculuğa çıktı.

Parası tükenmek üzere olan Knut tekrardan aynı tüccarın yolunu tutarak yardım istedi. Ve tüccar geri çevirmeyerek yardım etmiştir, ancak bu parayla oda kiralamış ve yazdığı yazıların bir çoğunu yakmıştır. Parası tekrardan tükenmeye başlayan Knut aç kaldığı dönemlerde yazmış olduğu Açlık kitabı şöhretindeki yükselişinin başlangıcıdır diyebiliriz

Yirmi bir yaşındaydı ama çalışmaktan ziyade yazmak istiyordu. Noelde bir arkadaşı onu çiftliğine davet etti. Arkadaşının annesi Knut’u çok sevdi ve ona bir rahip olmasını öğütledi. Ama Knut’un Amerika’ya gitmek istediğini öğrenince bu aile, Knut’a yol parası dört yüz kron ödünç verdi. O da, hemen İngilizce öğrenmeye koyuldu. Ünlü yazar Björnson’a gidip ondan bir tavsiye mektubu aldı. 1882’de Knut Amerika’ya gitmişti.

Amerika’da Björson’un mektubu bir işe yaramamıştı. Burada kimse onu tanımıyordu. Henry Johnson adında bir öğretmenle ahbap olup ondan İngilizce dersleri aldı. Onun kütüphanesini taradı. Özellikle Mark Twain onu etkilemişti. Önceler Norveççe daha sonra da, İngilizce konferanslar hazırladı. Geceli gündüzlü çalışmalardan sonra Minesota’ya geçti ve orada muhasebe işine başladı.


Knut Hamsun’un Eserleri

  • Açlık
  • Pan
  • Göçebe
  • Victoria
  • Rosa
  • Gizemler
  • Hilalin Altında
  • Sefelfoss Kenti
  • Toprağın Bereketi
  • Sonbahar Yıldızları Altında
  • Dünya Nimeti
  • Otların Bürüdüğü Patikalarda
  • İstanbul’da iki İskandinav Seyyah

Knut Hamsun Sözleri

  • Yazar her zaman şeyleri kapsayan o titreşik sözcüğü bulmalıdır… Bir sözcük bir renge, ışığa, kokuya dönüştürülebilir.
  • İnsan fazla kibrinden dolayı ölebilirdi.
  • “Lütfen, dedim. Köpeğim için bir kemik verir misiniz? Bir kuru kemik, varsın üzerinde hiç et olmasın; ağzına almaya bir şey olsun yeter!”
  • Hiç dudaklarınız konuşmanızı engelleyecek kadar titredi mi sizin?
  • Bulutsuz, berraktı gökyüzü, benim de gönlüm gölgesiz.
  • “Okumak doldurur, konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır.”
  • Uzun zaman aç kalmış birine sizce ne yedirmeli? Ölüm kalım sorunu. Midesi biftek kaldırmıyor.
  • Ben orada burada sürtmek, başıma buyruk olmak, önüme çıkan işi yapmak, kırda bayırda yatmak, kendi kendim içinde bir bilmece gibi kalmak istiyordum.
  • Bazen de otlara bakarım, otlar da belki bana bakarlar, olamaz mı?
  • Ayrıca, başkalarından daha namuslu yaşamaya mecbur muydum san ki; sözleşmem mi vardı benim.
  • Ya Düğmeler Düğmeleri denememiştim daha !
  • Bulutsuz, berraktı gökyüzü, benim de gönlüm gölgesiz.
  • İçimi çürük lekeler kaplıyor, gittikçe genişleyen siyah mantarlar sarıyordu. Ve Tanrı beni göz altın da bulunduruyor, göçüşümün konulu kurallara uygun, yavaş ve sürekli, zaman ölçüsünü hiç bozmadan olacağımı önceden biliyordu.
  • Adam şaşırdı : ” Süt iyi gelir derler,” dedi. ” Kaynamış süt! Kimin için sordunuz?”

Knut Hamsun Alıntıları

  • Üf çekingen insanlar ne zor! Onların yanında her şeyi bizim yapmamız, bizim söylememiz gerek.
  • Bütün umutlar yittiyse, her şey bitti demektir.
  • Beni az buçuk rahatsız eden şey, yemekten tiksinmeme rağmen, açlıktı.
  • İşte bu canım dakikanın da canına okunmuştu!
  • Yumruğunu yemedikçe kimsenin bırakıp gitmediği o garip şehirde, Kristiania’da
  • aç sefil sürtüyordum o günlerde…
  • İnsan nasıl olur da ortaçağda vicdandan bahsedebilir di ?
  • Açlığın kemirişleri dayanılmaz bir hal alıyor, bende rahat huzur bırakmıyordu. Karnımı hiç değilse böyle doyurayım diye, hep yeni baştan tükürüğümü yutuyor, faydasını göreceğe de benziyordum.
  • Bütün ömrüm bir mercimek çorbasına fedadır.
  • “Sen üzgün olduğun anlarda ben ağlardım bur da ve sen uykulara dalınca ben tatlı rüyalar üflerdim uykularına.”
  • “Çektiğim kahırlar beni gittikçe vurdumduymaz yapıyordu.”
  • “Bir insanın, en candan, en hararetli bütün girişimlerinin yüzde yüz boşa gitmesinde bir hikmet var mıydı, neydi?”
  • “Ben üç şeyi seviyorum” diyorum sonra. “Vaktiyle gördüğüm bir aşk rüyasını seviyorum, seni seviyorum, şu toprak parçasını seviyorum. “
  • Möller caddesinde bir lokantanın önünde durdum, içerde kızartılan taze et kokusunu içime çektim. Elimi kapı tokmağına götürmüş, işim olmadığı halde rastgele içeri giriyordum ki, tam vaktinde aklım başıma geldi, uzaklaştım.
  • Camın az bulunur ve camgöbeği renginde olduğu bir çağ vardı eskiden, nadir şeyler çağı olan eski zamanlar kutlu olsun!
  • Hay Allah, sen bilirsin ! Gel de yaşa bu aptallar içinde !

Yorum yapın