Yazar İvan Sergeyeviç Turgenyev Kimdir? Eserleri, Kitapları, Sözleri, Hayatı, Ödülleri

İvan Sergeyeviç Turgenyev'in Fotoğrafı

Yazar İvan Sergeyeviç Turgenyev
Doğum 1818, Oryol – Rusya
Ölüm 1883, Bougival – Fransa
Meslek Yazar, Oyun Yazarı, Çevirmen ve Şair

İvan Sergeyeviç Turgenyev kimdir, İvan Sergeyeviç Turgenyev’in eserleri nelerdir, İvan Sergeyeviç Turgenyev kaç yaşındadır, İvan Sergeyeviç Turgenyev kaç yılında ve nerede doğmuştur, İvan Sergeyeviç Turgenyev kaç yılında ve nerede ölmüştür, İvan Sergeyeviç Turgenyev’in hayat hikayesi ve İvan Sergeyeviç Turgenyev hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!



İvan Sergeyeviç Turgenyev Kimdir?

9 Kasım 1818’de Orel şehrinde doğdu. Babası asil bir ailedendi, ancak fakirleşmişlerdi. Süvari albay Peder Turgenev, Spasskoye arazisinin sahibi olan yaşlı bir kadın olan Varvara Petrovna Lutovina ile evlenir. Ivan bu evlilikten doğar. Okur, yazar, eğitimli, kültüre düşkün, ancak aynı derecede sert olan annesi, suç işleyen kara kölelerini acımasızca cezalandırır ve kırbaçlar. Turgenyev’in fikirleri bu koşullar nedeniyle genç yaşta şekillenmeye başlar. Aile 1827’de Moskova’ya göç ettiğinde Turgenev özel okullarda okur ve özel öğretmenlerden ders almaya başlar. Bir çocuk olarak; Anadili gibi Almanca, İngilizce ve Fransızca konuşmaya başlar. Daha sonra Moskova ve Petersburg üniversitelerinde okuyarak Felsefe fakültesinden mezun olur.

Daha sonraları Almanya’ya gider. Berlin Üniversitesi’ne girerek, 4 yıl Almanya’da kalır. Tarih, klasik filoloji okumaya başlar. Yunanca ve Latince öğrenir. Sonra Yurduna dönerek Petersburg Üniversitesi profesörlük sınavını girip geçer. O dönemde Alman felsefesi ülkede benimsenmediği ve şüpheyle bakıldığı için öğretme fırsatı bulamamıştır. 1842 yılı Turgenev için bir dönüm noktası başlar. Bu sırada Rus eleştirmen Belinski ile tanışır. Belinski’nin diyalog içinde olduğu insanlar, toprak köleliğine karşı duran aydınlardır. İlk edebi denemelerinin yanı sıra, ilk ciddi eserleri 1842’ye kadar uzanıyor. Seçtiği yol; Pushkin tarafından ortaya atılan ve Gogol tarafından geliştirilen gerçekçiliktir. Kendisini üne kavuşturan ilk eseri “Bir Avcının Notları” adlı dizidir, 1880 baskısında bu kitap 25 hikaye içerir. Hikayelerin konuları; Ev sahibi ve köylünün yaşamı, içinde bulunduğu koşullardır.

Turgenev, Gogol’un 1852’deki ölümü üzerine, sansürle yasaklanan bu makalenin Moskova dergilerinde yer alması üzerine tutuklanarak bir ay hapis cezasına çarptırıldığı bir makale yazar. Ondan sonraki yılarda polis nezaretinde yaşar. 1855’ten sonra önemli romanlarını yayınlamaya başlamıştır. Bu romanlarda tıpkı annesi gibi; kültürlü çiftlik sahiplerini tasvir ediyor ve hepsi evrimci-liberal bir dünya görüşüne sahip. 1862’den sonra yayınladığı her romanında eleştirmenlerin saldırısına uğrar. Turgenev, 3 Eylül 1883’te, iki yıl süren bir hastalıktan sonra, Paris yakınlarındaki Fransa’nın Bougival kasabasında ölür. Cenaze, aynı yılın 9 Ekim’inde Petersburg’da gerçekleşir.


İvan Sergeyeviç Turgenyev’in Eserleri

  • Babalar ve Oğullar
  • Rudin İlk Aşk
  • Duman
  • Asilzade Yuvası
  • Arefe
  • Tuğbay
  • Ham Toprak
  • Bozkırda Bir Kral Lear
  • Bir Avcının Notları
  • Turgenyev’in Mektupları
  • İlkbahar Selleri

İvan Sergeyeviç Turgenyev Sözleri

  • Bir insan her şeyden vazgeçebilir.
  • Her insan pamuk ipliğine bağlı; her an altından bir uçurum açılabilir.
  • İhtiyaç her şeyi öğretir, birçok şeylerden de vazgeçirir.
  • Bencil insan, tek başına kalmış meyvesiz bir ağaç gibi kurur gider.
  • İrade, özgürlükten daha değerli olan tek şeydir.
  • Sövüp saymak için bile olsa, insanın başkalarına ihtiyacı vardır.
  • Hiçbir şey çok geç gelen bir mutluluk kadar kötü ve incitici olamaz!
  • Bazı yaralar vardır ki, kapanmış olsalar bile dokununca sızlarlar.
  • Hayat öyle bir biçimde olmalıydı ki, her anı anlamlı olsun!
  • Övündüğünüz onurunuz size ihanet etti.
  • Ölüm eski bir şey; ama ne zaman başa gelse yepyeni.
  • Hiçbir şeye inanmamaya cesaret edebilen birini görmek beni oldukça heyecanlandırır.
  • İlk aşk, devrimden farksızdır; hiç değişiklik olmadan sürüp giden hayat bir anda darmadağın oluverir.
  • Kadın aşkından koru kendini oğlum. Bize mutlulukla birlikte zehir sunan bu duygudan kork!” diyordu mektubunda babam.
  • Hatıra çok, fakat hatırlanmaya değer hiçbir şey yok! İleride, önümde, uzun, çok uzun bir yol duruyor; benim ise hiçbir hedefim yok… Canım adım atmak bile istemiyor.
  • Bütün dehamı, bütün eserlerimi akşam yemeğine geç ya da erken gelmemle candan ilgilenen bir kadın uğruna feda etmeye razıyım.
  • İnsanın başına nasıl bir felaket gelirse gelsin o, ya aynı gün ya da en çok ertesi gün karnını tıka basa doyuracaktır.
  • İnsanoğlunun duaları hep mucizeler içindir. Her türlü dua aslında şuna indirgenebilir: Yüce Tanrım, lütfen iki kere ikinin dört etmemesini sağla…
  • Bir adama ‘aptal’ deseler de dayak atmasalar üzülür; ama ‘akıllı’ deyip de sonra onun parasını vermeseler, zevk alır!
  • İradesi zayıf insanlar bir şeye kendiliklerinden son veremezler, bunun onun dışında oluşmasını beklerler.
  • Ölüm, ağıyla balığı yakalayan ve onu bir an için suya bırakan balıkçıya benzer. Balık yüzmektedir ama, ağa düşmüştür bir kere; balıkçı dilediği zaman çeker onu.

İvan Sergeyeviç Turgenyev Alıntıları

    Babalar ve Oğullar

  • Çok şey bilirsen çabuk yaşlanırsın.
  • İnsanlığın şahsiyeti kaya gibi sağlam olmalı, çünkü her şey onun üzerine kuruluyor.
  • Bildiğiniz gibi, duygulu bir insan değilsem de, beni tiksinti ile düşündüğünüzü bilerek gitmek beni üzüntülere boğardı.
  • Biz anlayamıyoruz birbirimizi; ya da en azından, ben sizi anlamak şerefine eremedim.
  • Asıl önemlisi, insanın kişiliği kaya gibi sağlam olmalıdır çünkü her şey onun üzerine inşa edilir.
  • Tüm hayatını bir kadının aşkına yatıran, kaybedince de çöken, artık hiçbir işe yaramayacak kadar kendini bırakan, hayata küsen bir erkek, erkek değildir.
  • Geçmişin sisli dalgalarından sıyrılarak gözünün önünde canlanan ve kendisinin adım attığı o büyülü dünya şöyle bir sallanıp kaybolmuştu.
  • “Sizinle konuşmak hoş bir şey… Tıpkı bir uçurumun kenarında dolaşmak gibi bir şey. İnsan evvela korkuyor; fakat sonra cesaretleniyor.”
  • Buğday öğütülmeden un elde edilmez, derler. Zamanla her şey yoluna girer.
  • Romantiğin biri olsa: “Yollarımızın birbirinden ayrılmak üzere olduğunu hissediyorum.” derdi. Hâlbuki ben gayet açık söylüyorum; biz birbirimizden bıktık artık.
  • Bazen insanın kendisini saçlarından tutup da, köküyle birlikte bir turpu topraktan söker gibi kaldırıp silkelemesi iyi oluyor.
  • Hiç anlamım yok artık gözünüzde; beni iyi görmeniz de işte bu yüzden… Bir ölünün başına çelenk koymaya benziyor bu.

Yorum yapın