Yazar Hakan Günday Kimdir? Eserleri, Kitapları, Sözleri, Hayatı, Ödülleri

Hakan Günday'ın Fotoğrafı

Yazar Hakan Günday
Doğum 1976, Rodos
Meslek Yazar

Hakan Günday kimdir, Hakan Günday’ın eserleri nelerdir, Hakan Günday kaç yaşındadır, Hakan Günday kaç yılında ve nerede doğmuştur, Hakan Günday’ın hayat hikayesi ve Hakan Günday hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!



Hakan Günday Kimdir?

İlkokulu Brüksel’de okuyan Hakan Günday, lise eğitimini Ankara’da tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık Bölümü’ne başladı, ancak bir yıl sonra Libre d Bruxelles Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne devam etti. Daha sonra eğitimine Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde devam etti. 24 yaşında yazdığı Kinyas ve Kayra adlı romanıyla büyük beğeni topladı. Dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan Mecidis, En İyi Yabancı Roman ödülüne layık görüldü. Ödülü aldığı kitabı, uzun süre En Çok Satanlar listesinde kaldı. Daha sonra Ziyan adlı eseriyle Türk-Fransız Edebiyatı Ödülü’nü kazandı. Yazarlık kariyerinin yanı sıra sinemayla da ilgilenmektedir. More adlı çalışması, Berlin Film Festivali’nde Berlinale’deki Kitaplar bölümüne seçilen ilk Türkçe kitap oldu.

Hakan Günday’ı diğer yazarlardan ayıran en büyük özelliği tiyatro oyuncusu olmasıdır. Kitaplarında bu özelliğin çalışıyor olması da okuyucudaki gerçeklik duygusunu pekiştiriyor. Kitaplarındaki kurgu, yarattığı karakterlerin davranışları ve hayalleri sade ve samimi bir şekilde aktarılıyor. Siyasal Bilgiler okumasının etkisiyle eserlerinde pek çok siyasal ve sosyolojik imalarda bulunur. Kitaplarında argo ve küfürlere yer vererek günlük konuşma dilini sokak kültürüyle birlikte kullanır. Eserlerinde anti-kahramanlar yaratan ve cümleler kusan adam olarak bilinen Hakan Günday, yeraltı edebiyatının en önemli isimlerinden biridir.


Hakan Günday’ın Eserleri


Hakan Günday Sözleri

  • Ben hep mutsuz oldum. Ama seninle hayatımın değişeceğini sandım. Ama sen de herkes kadar kötüsün.
  • İnsanları ve onlarla kurduğun iletişimi gözünde büyütmekle hata yapıyorsun.
  • Kimseye bir şey anlatmak zorunda değilsin.
  • Kendimi defalarca buldum, defalarca kaybettim. Gerçek adımı hatırlamıyorum.
  • Ben hep mutsuz oldum. Ama seninle hayatımın değişeceğini sandım. Ama sen de herkes kadar kötüsün.
  • Tanımak, birkaç cümle de olsa konuşmak. Neler düşündüğünü öğrenmek. Sesini duymak. Hangi kitapları okuduğunu sormak.
  • Artık istediğiniz kadar ihanet edebilirsiniz. Sizi görmüyor ve duymuyorum. Umurumda değilsiniz!
  • Oysa unutmak istiyordu. Unutmanın en kolay yolunu da anlatmak sanıyordu.
  • Olgunlaşma, kimseye ve hiçbir şeye güvenmemeyi öğrenmektir.
  • İnsan insanı görebilse dünya bambaşka bir yer olacaktı! Çünkü insanın doğasında gördüğüne inanmak vardı!
  • Çok az insan hayal ettiğini yaşar. Çok azı da söylediklerini yapar.
  • Ben ölüyüm! Bunu anlayabiliyor musun? Ölü! Sadece daha gömülmedim, o kadar!
  • Dertlerinizi başkalarına anlatmayın. Çoğunun umurunda olmaz, geri kalanı ise memnun olur.
  • Ne bir nehir ne bir ova ne de bir dağ… Ne bir ağaç ne bir bulut! Hiçbir şey insana deniz kadar özgürlük fikri vermez. Hatta özgürlüğün kendisi bile!
  • Hiç kimseye çarpmadan yürümeye çalışmaktansa, kollarımı açıp herkesi devirmeyi seçtim.
  • Kayra yazsaydı bu şarkıyı, şöyle söylerdi: “Ne olursa olsun, ölmeye mecbursun!” Ve ben ona yanıt verirdim: “Ölmeye hepimiz mecburuz! Kolaysa yaşamaya mecbur ol!
  • Yaşarken ölmeyi, ölerek yaşamayı sadece uykusuzlar bilir. Gözlerinin altında biriken her küçük torba gördükleri hayallerle doludur.
  • Çünkü insan kendi hayatının içinde kaybolmuşken nadiren dikkat eder sabah kaç dilim ekmek yediğine.

Hakan Günday Alıntıları

    Azil

  • Beni benden başka kimse kurtarmayacak…
  • Kim dayanabilir ki çocuklarının ölüm acısına?
  • Çünkü düşünmekten öleceğini biliyordu. Ancak buna kimse engel olamayacaktı.
  • Kinyas ve Kayra

  • Terk ettim okulu. Belki hâlâ bir yerlerde kayıtlarım duruyordur ve yoklama kâğıtlarına “yok” yazılıyorumdur. Ve belki de benim için söylenecek en yerinde kelimedir. Ben yokum!
  • Seni anlıyorum!” demek büyük bir yalandır. Kocaman bir yalan. Kimse kimseyi anlayamaz ve tanıyamaz dünyada…
  • Sorarlarsa, “Ne iş yaptın bu dünyada?” diye, rahatça verebilirim yanıtını: “Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından…
  • Belki de varlıklarından şüphe ettiğim bütün duygular içimde ama onları uyandıracak olanlar ortada yok.
  • Ziyan

  • Bir ölü gibiydim. O kadar ölüydüm ki ölümden korkmuyordum.
  • Söyleyeyim: Olgunlaşma, kimseye ve hiçbir şeye güvenmemeyi öğrenmektir.
  • Normalde böyle değilimdir. Ama hayatımın normal bir döneminden geçtiğim de söylenemezdi.
  • Az

  • Ve herkes görünene aldanmaya hazırdı. Çünkü görünene aldanmak, hayatı dayanılır kılmanın ilk şartıydı.
  • Bazı insanlar böyledir, diğerlerine göre çok daha kırılgan olurlar…
  • Zargana

  • Tek bir kurşun! Dünyanın en ağır sorunlarını çözer. Sadece düşünenler deler kafatasını. İnsanlar sadece sevdiklerini kaybedince üzülmezler. Adil olmayan her ölüme üzülürler. İntihar adil değildir.

Yorum yapın