Yazar Grigoriy Petrov Kimdir? Eserleri, Kitapları, Sözleri, Hayatı, Ödülleri

Grigoriy Petrov'un Fotoğrafı

Yazar Grigoriy Petrov
Doğum 1866, Kingisepp – Rusya
Ölüm 1925, Paris – Fransa
Meslek Gazeteci ve yazar

Grigoriy Petrov kimdir, Grigoriy Petrov’un eserleri nelerdir, Grigoriy Petrov kaç yaşındadır, Grigoriy Petrov kaç yılında ve nerede doğmuştur, Grigoriy Petrov kaç yılında ve nerede ölmüştür, Grigoriy Petrov’un hayat hikayesi ve Grigoriy Petrov hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!



Grigoriy Petrov Kimdir?

1869 yılında St. Petersburg, Yamburg’da doğdu. Babası bir meyhane garsonuydu. 1886’da din okulundan ve 1891’de Petersburg İlahiyat Akademisi’nden mezun oldu ve din adamı olarak atandı. Kilisedeki görevlerinin yanı sıra Petersburg’da Mihaylov Harp Okulu, Aleksandrov Lisesi, Teknik Okul ve farklı liselerde dersler verdi. Hatip, gazeteci ve öğretmen kimliği yaygınlaşınca şehzadeleri eğitmek üzere Çarlık ailesi tarafından saraya davet edildi. Ancak fikirleri Kilise yöneticilerini rahatsız etmeye başlayınca, 1903 yılında öğretmenlik yaptığı okullardan alındı ve kilisesinden kovuldu; Saraydaki işini de bırakmak zorunda kaldı. 1907’de “zararlı gazetecilik faaliyetleri nedeniyle” Petersburg yakınlarındaki bir manastıra sürgün edilen yazar, adaylığı olmamasına rağmen manastırda bulunduğu sırada Rusya’nın ikinci Duma’sına milletvekili seçildi.

1908’de Kilise yönetimine yazdığı mektuptaki eleştirileri nedeniyle Kilise’den aforoz edildi. Aleyhinde açılan dava sonucunda din hizmeti mesleğinden ihraç edilmiş, Petersburg ve Moskova’da 7 yıl yaşaması, 20 yıl devlet işlerinde çalışması yasaklanmıştır.

Papaz olduktan sonra ünü artan yazar, 1908’den beri Kırım’da ikamet ediyor. Rusya’yı ve yurt dışını gezdi, birçok konferans verdi. Yurtdışında gezdiği yerler arasında en çok Finlandiya’dan etkilenmiştir. Makaleleri günlük olarak “Russkoye slovo” gazetesinde yayınlandı. Kitapları Balkanlar ve Avrupa ülkelerinde tercüme edilip yayımlanarak yurtdışında tanınır hale geldi.

Ekim Devrimi’nden sonra Petrov, Bolşevikleri rahatsız eden görüşleri nedeniyle çeşitli baskılarla karşı karşıya kaldı; Akrabalarını ve oğlunu devrimin kargaşasında kaybetmişti. 1920’de Kırım’dan yola çıkan ve yurttan kaçan Denikin Ordusu mensuplarını yalınayak ve pijamalı olarak taşıyan son gemiye binerek hayatını kurtarmayı başardı. İstanbul’u geçtikten sonra kısa bir süre Gelibolu’da kaldıktan sonra bir grup Rus göçmenle Yugoslavya Krallığı’na yerleşti. Sanatçı, Yugoslavya Krallığı’ndaki yöneticiler tarafından büyük ilgi gördü ve Belgrad Üniversitesi’ne profesör olarak atandı. Son yıllarında üniversitedeki derslerinin yanı sıra tüm ülkeyi gezdi ve dersler verdi; Bir hatip ve gazeteci-yazar olarak büyük bir ün kazandı.

1925 yılında sağlığı bozulan Petrov, mide kanseri nedeniyle devlet imkânlarıyla ameliyat için Paris’e gönderildi; Ancak iyileşemedi ve 18 Haziran 1925’te öldü. Yakılan cesedinin külleri, karısı ve kızının yaşadığı Novi Sad kasabasına gömüldü. Mezarı daha sonra kızı tarafından Münih’teki Ostfriedhof Mezarlığı’na nakledildi.

Ölümü

1925 yılında sağlık durumu kötüleşmeye başladı. Mide kanseri nedeni ile devletin imkanları ile Paris’e ameliyat olması için gönderildi. Ancak burada iyileşemedi ve 18 haziran 1925 tarihinde hayatını kaybetti. Ölümünün ardından bedeni yakıldı. Külleri eşinin ve kızının yaşamakta olduğu Novi Sad kasabasına defnedildi. Mezarı ise daha sonraları bizzat kendi kızı tarafından Münih şehrinin Ostriedhof mezarlığına nakledildi.


Grigoriy Petrov’un Eserleri


Grigory Petrov Sözleri

  • Sizin göreviniz bir mum gibi yanarak, halkı aydınlatmaktır.
  • Bacakları öküz ayağı gibi güçlü ama beyinleri koyun beyni gibi zayıf insanlar bizim idealimiz değildir.
  • Hayatın parazitleri, dağıtıcıları değil de mimarları olun.
  • Okulumuzu elimizden aldığınız an biz de biteriz. Tıpkı mayasız hamur gibi çökeriz.
  • Burada hepimizin hayatı ve çalışmaları sorgulanmaktadır aslında. Kendi ülkemizde ne işle meşgulüz, halkımızın kaderinde nasıl bir rol üstleniyoruz?
  • Eski bir söz vardır: “Yeni toplumlar yeni şarkılar üretirler.
  • Milletin kafasındaki karanlığı yırtmak için deniz feneri kadar ışık saçan büyük lambalar ve projektörler gereklidir.
  • Eğer Tanrı senin cezanı vermemişse, kendini düzeltmeni beklemiştir.
  • Zaman geçtikçe yeni nesiller geliyor. Yeni anlayışlar, yeni hedefler ve yeni istekler oluşuyor. Ve bu yeni nesilleri eski, köhnemiş kurallarla yönetemezsiniz.
  • Kendimize ve halk kitlelerine çalışkanlık, azim ve disiplin, güçlü irade aşılayalım, bu özelliklere sahip nesiller yetiştirelim.
  • Herkes yaşam şartlarının zorluklarından, çekilen acılardan şikâyetçi, ama kimse yaşamı düzeltmek için bir şeyler yapmak istemiyor.
  • Çocukların önünde onların size saygı duyacakları ve sizi, sahip olduğunuz erdemler sayesinde sevebilecekleri gibi davranın.
  • İnsanlar kendi aralarında ki anlaşmazlıkları, daima kavga ve gürültü ile çözerler. Hatta Allah’ın varlığını ve iyilik fikirlerini bile sopa ile savunmak isterler.
  • Her halkın içinden hem büyük şahsiyetler hem de aşağılık insanlar çıkabilmektedir. Bunlardan hangisinin iktidara geleceğini belirleyen temel etken halk kitlelerine hâkim olan ruh halidir.
  • Yolunuza engeller çıkacak, başarısızlıklar olacak, düşmanlarınız, yaptığınız işe karşı gelenler bazen zafer elde edecekler, ama siz sönmeyin. Ümitsizliğe kapılmayın! Hiçbir zaman ellerinizi indirerek vazgeçmeyin!

Grigory Petrov Alıntıları

    Beyaz Zambaklar Ülkesinde

  • Ben senin içindeyim, sen benim içimdesin, biz dünyadayız ve dünya içimizde.
  • Ülke halkının çoğunluğunun eğitimden yoksun bırakılması bir cinayettir. Bu, devletin kendi kendini yıkması, yağma etmesi demektir.
  • Hayattaki aşırı düzensizliğin başlıca nedenlerinden birisi herkesin hayatta iyi bir düzen kurmaya çalışması, fakat hiç kimsenin hayatın kendisini düzene sokmak istememesidir.
  • Henüz vakit varken ülkeyi ve milleti kurtarınız! Halk kitlelerinin arasına giriniz! Onları tedavi ediniz! Okutunuz, terbiye ediniz!
  • Şükürler olsun ki, gençler her şeye yeniden başlıyor: Yaşamı daha iyi, daha akıllı, daha güzel bir düzene sokacaklar.
  • Genç nesli değil, kendinizi suçlayın. Siz nasıl yetiştirdiyseniz, gençler de öyle olacaklar. Gençlere terbiye verdiğinizi söyleyebilir miyiz? Hayır!
  • Bir işi yapmıyorsanız, bunu yapmak istemediğinizden değil, yapılması doğru olmadığındandır.
  • Herkes hayattan sadece bir şeyler almaya bakıyor. Fakat kimse hayata bir şeyler katmayı düşünmüyor.
  • Yalnız şunu bilin, yüksekokullardan çoğunlukla hayata dair bilgisi olmayan insanlar çıkıyor.
  • Kaba kaba sövmek köpek ulumasından daha kötüdür. Küfretmek manevi medeniyetsizlik belirtisidir.
  • İdeal Öğretmen

  • Eğer yeryüzünde yaşayan bütün insanlar, çalışmak isteseler ve gerçekten çalışmaya başlasalardı, dünyamız bir cennet olurdu. Burada herkes her istediğini bol bol bulabilirdi. O zaman yeryüzü daha başka, daha güzel olurdu. İnsanların yaşayışı da değişir; yani her bir insan daha akıllı, daha iyi, daha mutlu olurdu.”
  • Çocuklar tatlı bir masal dinler gibi dalmışlardı.
  • Askerlerin kahramanlık ve cesaretini herkes beğenir ve takdir eder. Kutsal sayılan şeyler için hayatını tehlikeye atan insanlara da kahraman denir. Fakat kahramanlık tamamen bundan ibaret değildir. İnsan hayatında bir de ahlâkî kahramanlık vardır. Utanmayı bilmek de insan için bir kahramanlıktır.
  • Halk, devletin temelini oluşturur. Zayıflarsa, bütün ülke zayıflar.
  • Okullarda çocuklara doğru dürüst bir eğitim vermiyorlar.
  • Hayatı anlamanın metodunu öğretmiyorlar; insanların ruhlarında gizlenmiş olan duyguları uyandırmıyorlar.
  • Ne yapmak ve nereye doğru gitmek istediğini bir kere daha düşün!
  • İlk zaferiniz, öncelikle kendiniz olmalıdır. Kendinizi zehirlemeyin. Sağlığınızı koruyun. Kanınızı, beyninizi ve kalbinizi temiz tutun.
  • Her şey pahalı. Ödeyemezsek, kredi çekiyoruz. Bir yandan pahalılıktan şikâyet ediyoruz, diğer yandan sürekli övünüyoruz.
  • Alkol insanın beyin hücrelerini, kalbini ve sinir hücrelerini zehirleyip öldürüyordu. Alkol almış bir insanın, doğru ve sağlıklı düşünmesi mümkün değildi.
  • Yalnız düşmanına karşı değil, kendi nefsinin arzularına karşı da sağlam dur! Bir suçlama ile karşılaştığın zaman bile kendine hâkim olmayı bil!
  • Bir yandan ülke yangın yeri, diğer yandan herkes vur patlasın çal oynasın.
  • Bir insan, gerçek manasıyla canlı bir mum gibi değil midir? Eğer bu mum yanmazsa, etrafını aydınlatmazsa, insan hayatının kıymeti nedir?
  • Zaten bu Matematikçiler biraz anormal insanlardır; akıl ve zihinleri karmakarışıktır. Onlar hayatı da anlamamışlardır.

Yorum yapın