| Yazar | Emine Işınsu |
| Doğum | 1938, Kars |
| Ölüm | 2021, Ankara |
| Meslek | Roman ve Oyun Yazarı, Şair ve Dergi Editörü |
Emine Işınsu kimdir, Emine Işınsu’nun eserleri nelerdir, Emine Işınsu kaç yaşındadır, Emine Işınsu kaç yılında ve nerede doğmuştur, Emine Işınsu kaç yılında ve nerede ölmüştür, Emine Işınsu’nun hayat hikayesi ve Emine Işınsu hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!
Emine Işınsu Kimdir?
Işınsu, 17 Mayıs 1938’de babasının Tümen Komutanı olarak görev yaptığı Kars’ta doğdu. Annesinin sürekli edebiyattan söz ettiği, şiir okunduğu bir ortamda büyümüş, babasının görevleri nedeniyle Sarıkamış, Urfa, Karaman gibi yurdun çeşitli yerlerinde yaşamış, her birinde birkaç yıl yaşamıştır.
Büyüdüğü okullar bu sık sık yer değiştirmeleri yansıtıyor. İlkokulu Urfa, Sarıkamış ve Ankara’da okudu. Liseden mezun olduğu okul TED Ankara Koleji’dir. AFS bursiyeri olarak bir dönem ABD’de bulundu. Bir süre Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı, aynı fakültenin Felsefe bölümlerinde ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nde okudu. İngiliz Dili ve Edebiyatı okurken AFS bursuyla bir dönem ABD’ye gitti.
İlk eseri, 17 yaşında yayımladığı İki Nokta adlı şiir kitabıdır. 1963’te ödüllü Küçük Dünya’dan sonra, ağırlıklı olarak romana odaklandı. Roman yazmanın yanı sıra, 1970’lerin önemli fikir ve sanat dergilerinden biri olan Töre Dergisi’ni 1971-1981 yılları arasında çıkardı. Yazıları birçok dergi ve gazetede yayımlandı; Yeni İstanbul ve Sabah gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı.
Yazar İskender Öksüz ile evli olan Işınsu, üç çocuk annesiydi. 2008 yılından bu yana Alzheimer hastalığı ile mücadele eden Işınsu, 5 Mayıs 2021’de 82 yaşında vefat etti. Cenazesi ertesi gün Hacı Bayram Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Ankara Gölbaşı Mezarlığı’na defnedildi.
Emine Işınsu’nun Ödülleri
- “Küçük Dünya” ile T. C. Turizm Bakanlığı Sanat Armağanı
- “Ak Topraklar” ile Türk Edebiyatı Vakfı Roman Ödülü
- “Bir Yürek Satıldı” oyunu ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Radyofonik Oyun Yarışması’nda dram dalı birinciliği.
- “Sancı” ile Türkiye Millî Kültür Vakfı Roman Ödülü
- “Canbaz” ile Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü
- Türk Ocakları Hamdullah Suphi Tanrıöver Armağanı
- Karaman Türk Dili Ödülleri, “Türkçeyi Doğru ve Güzel Kullanan Yazar Ödülü”
- İLESAM (Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), “Şeref Ödülü”
- Türkiye Yazarlar Birliği- İstanbul Şubesi, “Ömür Boyu Roman Ödülü”
Emine Işınsu’nun Eserleri
- Ak Topraklar
- Canbaz
- Küçük Dünya
- Azap Toprakları
- Tutsak
- Sancı
- Çiçekler Büyür
- Kaf Dağı’nın Ardında
- Alpaslan
- Atlı Karınca
- Cumhuriyet Türküsü
- Nisan Yağmuru
- Havva
- Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri
- Bukağı
- Hacı Bayram
- Hacı Bektaş Veli
- Bir Aile
Emine Işınsu Sözleri
- Gerçeğe kavuşabilmek için kaç aynayı kırıp buz etmem lazım?
- Bu, Batı Trakya’da yaşayan ve her dakika kan kusan insanların hikâyesidir. O insanlar yer ile gök arasında yalnızdırlar, kaderlerini yaşarlar…
- Görünmeyen zincirlerinin sessiz gürültüsünü işitmezlerse, yaşamları imkânsızlaşır.
- Sonradan Selim, “tam sırasıydı” diyecekti, Bekir başını sallayacak, “Hayır diyecekti, onlar öldürmek değil, ölmek istiyorlardı.”
- Fakat nedendir, insan haklarından mahrum kişi, insan olabilmeyi çok daha güzel değerlendirebilir.
- Bizim orada öğretmen, anadan babadan üstündür. Üstün tutulması gerekir çünkü dinimiz emreder, töremiz böyle öğretir.
- Ordu müdahale edecek. Niçin? Artık çok şımardılar, diktatörce idare etmeğe kalkıyorlar.
- Bedenler, beyinler ve sevdalar, bu toprağa gübre olabilir? Ve her yıl çiçekler yeniden büyür!
- Allah’ı ve milletimizi daima kalbinizde taşıyacak, hareketlerinizde bu iki varlığa saygılı olacaksınız. Müslüman ve Türk etle tırnak gibi birbirinden ayrılmaz.
- Kendilerini kurtaramayanlar, nedense son zamanlarda hep milleti kurtarmaya kalkıyorlar.
- Bugün ise, tek şey: Bedenler, beyinler ve sevdalar, bu toprağa gübre olabilir… Ve her yıl çiçekler yeniden büyür!
- Sanıyordum ki senden uzak olmak en kötüsüdür, oysa en kötüsü yanında olup da, birbirimize yabancı düşmemizmiş.
- Velhasıl, acı çekmek yahut çektirmek ihtirası, kişinin iliklerine işlemiş olan tutsaklığın bir değişik tezahürü, başka bir şey değil!
- İt oldun mu bir kez, ister saray kapısında havla, ister çobanın kulübesinde, ne fark eder.
- Kanı bitlenmeye görsün, ilk hedefi; onu koruyanı, esirgeyeni olur. Eski efendiyi yok ederse, kendisi efendi olacak sanır!
- Kaderimize ne kadar başka insanlar, ne kadar biz hükmediyoruz?
- Ancak ayrılık varsa, elbet kavuşmada olacaktır… Yoksa sadece yolda olabilmek daha mı güzel?
- Hiç bir canbaz geçmişi, sopa yapmamalı kendine, sonra ne olur, düşüverir!
Emine Işınsu Alıntıları
- İnsan söylediğin başın buyruk olmalı, ancak şu dilsiz akılsız hayvanlardan farkı bir düzen içinde olmalı başın buyrukluğu.
- Sevinci, tehlikeyi, acıyı, savaşın coşkusunu bölüşmüşler, ancak umutlarını değil! Bu günü bölüşmüşler, gelen gün için hayâllerini, değil!
- Ancak ayrılık varsa, elbet kavuşmada olacaktır… Yoksa sadece yolda olabilmek daha mı güzel?
- Ne güzeldir vermek, güzeli vermeyi bilmek ve vermekle tamam olmak.
- Yarayı kaşıyıp kan gölüne dalmak mı, yoksa üzerine iyileşmenin ilk müjdesi kalın bir kabuk çekmek mi?
- İnsan sevginin ve bilginin eksikliğini çektiği için sıkıntıdaydı.
- Sakine’nin bütün hayalleri bu düzen üzeredir, Türkiye üzeredir. O, ağaçların yapraklarını hiç dökmediği bir ülkedir.
- Bazı dağlar vardır; başları dik, gururlu ve sakin dururlar. Büyük patlama oluncaya dek hiç kimse o dağların bağrında yanıp duran ateşi fark etmemiştir.
- Nisan yağmuru sedefin ağzına düşerse inci, Yılanın ağzına düşerse zehir olur.
- Bildiğim ise, tek şey: Bedenler, beyinler ve sevdalar, bu toprağa gübre olabilir… Ve her yıl çiçekler yeniden büyür!
- Boyunlarını böyle kolay uzatıverişleri, razı gelmeleri her bir kahra… Başlarından boyunlarına dolanan ak tülbentler yüzünden mi?
- Aşk vardır, meyhanesinde sarhoş olunur, ha birde aşkçık vardır, meyhanesi falan yoktur.
- Burada ben, ileriye doğru yürüyorum, sevdiğim mısraları döke saça. Şarkılarımı, şiirlerimi, türkülerimi kaybediyorum.
- Onun şiirleri mısralardan ibaret değildi, beyitler, kıtalar. Birbiri ardına ışıyan su gibi dökülürdü.
- İnsan unsuru mühim, kuruluşları batıran da, yükselten de insan.
- Yoksa her gün şu süpürge ile bin defa kendi içinizdeki pislikleri mi temizlemeye çalışıyorsunuz…
- Mektepte tarih dersi okumak başka, tarihimizi sahiden okumak, kavramak başka.
- Türk milleti, tarih sahnesinde var olmuş, hâlen var olan ve ilerde de var olacak bir şeniyettir.
- Bence kişi, elinde ne varsa, bir muhtaç veya muhtaçlarla paylaşmalı, dostlarla paylaşmalı; eksik gedik, istikbal içinse…
- Ah bu Ankara’nın pembe akşamüstleri, güneş denizde batarken İstanbul’da böyle bir pembelik sarmaz ortalığı… Demek güneşte değil marifet, bozkırda!
- Türkçülüğün, bütün mefkûreleri ile bütün programı ile ortaya atmak lazım geldiğini söylüyoruz.