Yazar Cahit Uçuk Kimdir? Eserleri, Kitapları, Sözleri, Hayatı, Ödülleri

Cahit Uçuk'un Fotoğrafı

Yazar Cahit Uçuk
Doğum Cahide Üçok, 1909 Selanik
Ölüm 2004 İstanbul
Meslek Hikaye ve roman yazarı

Cahit Uçuk kimdir, Cahit Uçuk’un eserleri nelerdir, Cahit Uçuk kaç yaşındadır, Cahit Uçuk kaç yılında ve nerede doğmuştur, Cahit Uçuk kaç yılında ve nerede ölmüştür, Cahit Uçuk’un hayat hikayesi ve Cahit Uçuk hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!



Cahit Uçuk Kimdir?

Babası son Osmanlı Meclisinde Siverek Milletvekili ve Kaymakam olan İbrahim Vehbi Üçok, annesi ise aslen Selanikli olan Hadiye Hanım’dır. Üçok ailesinin ilk çocuğudur. Babası ve aile üyeleri ona Cahide diye hitap etmek yerine Cahit diye hitap etmiştir. Sebebi; babasının Hüseyin Cahit Yalçın ile yakın dostluğu ve ona olan sevgisinden dolayıdır. Bu gelişmeden sonra Cahit Hanım hiçbir zaman Cahide Seher adını kullanmadı. Hayatının ilerleyen dönemlerinde mahkeme kararı doğrultusunda kendi başvurusuyla soyadı Herpes olarak değiştirilmiştir[2]. Çocukluğunda babasının görevi nedeniyle Hekimhan’da üç buçuk yıl geçirdikten sonra Alanya’ya yerleşti. Cahit de çocukluğunda caz şarkıları söylemeyi severdi.

Pek çok deneme yapan Cahit’in ilk peri masalı, 1935’te Nâzım Hikmet’in çıkardığı Half Moon dergisinde yayımlandı. Herpes, eserlerinin çoğunu çocuklar için yazdı. Daha önce şiir de yazan Cahit Hanım, Abdülhak Hamit Tarhan’ın kendini nesre yöneltme çabaları sonucunda şiire olan ilgisini yitirmiş, roman ve öykü alanlarında çalışmaya başlamıştır. Bu durumdan sonra tamamen öykü ve roman yazmaya yöneldi. Çalışmalarında sıcak ve samimi bir dil kullanarak, daha çok kadın hakları ve kadının toplumdaki yerini işliyor, bazen de tasavvufi temaları işliyor. Roman konuları ve kullandığı sıcak dil ile sevilen Uçuk, Babıali ve Anadolu’da yayınlanan günlük gazete ve dergilerde; Oyunlar, masallar, öyküler ve romanlar dizileri yazmıştır. Açıklamaları gerçekçi. Onun romanlarında Hekimhan, Alanya gibi yaşadığı yerlerin izleri görülmektedir.

Hikâyelerinin konuları iki genel çerçevede incelenebilir. Bunlardan ilki sevgi, annelik ve annelik gibi kişisel meseleler, ebeveyn ayrılığının çocuk üzerindeki etkileri, ikincisi ise yoksulluk, çevreye karşı ilgisizlik ve hırsızlık gibi sosyal meselelerden oluşmaktadır. Farklı yazarlardan etkilenmesi sonucunda Anadolu’ya yönelen öyküler de yazmıştır. Eserlerinde hayat verdiği kadın karakterler monoton değildir ve birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Bazıları ekonomik olarak alt sınıflarda bulunurken, bazıları üst sınıflarda, bazıları gençken bazıları daha yaşlıdır.

Yazdığı 240 öykü daha sonra kendisi tarafından 9 farklı kitapta toplanmıştır. Uçuk’un öyküleri dışında 16 romanı vardır. Dikenli Çit ve Kırmızı Balıklar romanları Cahit Uçuk’un psikolojisinin derin izlerini taşır. Eserlerinin çoğunda hayal gücünü etkin bir şekilde kullanmıştır. Siyah Dantelli Şemsiye, Değirmen Taşı, Gecenin Bu Saatinde, Daima Yarın, Hasretin Şarkısı ve Bir İmparatorluk Çöküyor romanları Cahit Uçuk’un edebî kişiliği hakkında ipuçları vermesi bakımından yazarın önemli eserleri arasındadır.


Cahit Uçuk’un Ödülleri

  • Dünyanın ünlü çocuk klasikleri İkizler serisinin yirmi sekizinci kitabı olan Türk İkizleri ile Hans Christian Andersen armağanını kazandı ve bu kitabı, İngilizce dâhil olmak üzere birkaç dünya diline çevrilmiştir.
  • Uluslararası Çocuk Kitapları Birliği tarafından şeref madalyası kazanmıştır.
  • 2001 senesinde Türkiye Yazarlar Birliği’nin Üstün Hizmet Ödülü’nü aldı.

Cahit Uçuk’un Eserleri

Roman

  • Küçük Ev
  • Kanlı Düğün
  • Siyah Dantelli Şemsiye
  • Uçan Su
  • Değirmentaşı
  • Hep Yarın
  • Güneş Kokusu
  • Kirazlı Pınar
  • Sürü Çıngırakları
  • Dikenli Çit
  • Kırmızı Balıklar
  • Gecenin Bu Saatinde
  • Özlem Şarkısı
  • Yalçın Kayalar
  • Bıraktığın Yerden

Hikaye – Öykü

  • Cennet Bahçesi
  • Işıklı Pencere
  • Kurtların Saygısı
  • Değişen Sensin
  • Altın Pabuçlar
  • Artık Geçti
  • Saman arabası

Çocuk kitapları

  • Gümüş Kanat
  • Türk İkizleri
  • İran İkizleri
  • Yalçın Kayalar
  • Mavi Ok
  • Kırmızı Mantarlar
  • Üç Masal
  • Ateş Gözlü Dev
  • Cepteki Yavrular
  • Kurnaz Tilki
  • Eve Giren Güneş
  • Açılan Pencereler
  • Esrarengiz Yalı
  • Mavi Derinliklerdeki Sır
  • Sırrını Vermeyen Tabak
  • Dünyamız Tehlikede Uzaydaki Mavi Bilye 5
  • Çiğdem’in Düşleri
  • Ormanın Küçük Meleği
  • Türk Çocuğuna Masallar
  • Bir Köy Masalı
  • Emrindeyiz
  • Sihirli Bilezik

Oyun

  • Yaşamak İstiyoruz
  • Gök Korsan
  • Bileziklerin Sesi

Günlük – Anı

  • Bir İmparatorluk Çökerken
  • Erkekler Dünyasında Bir Kadın Yazar

Cahit Uçuk Sözleri

  • İnsanlar yaşamak isterler çocuğum. Kendilerinden ziyade sevdiklerinin yaşamasını isterler…
  • Annesinin becerikli elleri, masallardaki perinin sihirli değneği gibi idi. Değdiği yere bir parıltı, bir düzen veriyordu.
  • Sevginin yaşaması için, eşsiz bir çiçeğe gösterilen bakım gibi özeniş lâzımdır.
  • Hayaller insanı oyalar, eğlendirir. Hem hayal kurmak için masraf da istemez, parasızdır.
  • Bu kadar derin hassasiyet, bu incelikle yaşayışın çetin kavgalarına göğüs geremez yavrucuğum.
  • Birçok kimseleri peşinde koşturan, genç insanlara yollarını şaşırtan parayı ancak yeteri kadar istiyordu.
  • Artık, ölüm denen derin sessizliğin büyüklüğünü biliyordu. Ölümü sevmiyordu. Fakat korkmuyordu da…
  • Daha mı tatlı küçücük küçücük evlerde. Ayrı ayrı yanan ocaklar? Başlarında tecrübeli, bilgili büyükleri olmayan -yuvalarda çocuk yetiştirmek…
  • Hayaller insanı oyalar, eğlendirir. Hem hayal kurmak için masraf da istemez, parasızdır.
  • İnsan okumayı bilse, boş zamanında hiç canı sıkılmaz, açar kitabını okur; okumak adama dünyayı öğretir, gezmiş de görmüş gibi bilgili eder.
  • Kadınlarımız hem iş kadını, hem ev kadını, hem de annedirler.
  • İnsan okumayı bilse, boş zamanında hiç canı sıkılmaz, açar kitabını okur; okumak Adama dünyayı öğretir, gezmiş de görmüş gibi bilgili derler.
  • Çok okumalısın ki büyüdüğünde bu vatana hizmet edebilesin. Bir meslek sahibi olmalısın ama bu meslekte ilerlemek için çok bilgili olmalısın.
  • Annesinin becerikli elleri, masallardaki perinin sihirli değneği gibi idi. Değdiği yere bir parıltı, bir düzen veriyordu.
  • Babası her zaman söylerdi, okumak bir sihirli anahtardır. Bilgi hazinelerinin kapılarını açar insanlara.
  • Siyaset bulaşıcı bir hastalıktır. Bir kere tutulanlar bir daha kurtulmazlar.
  • Kendi başına doğan mini minicik bebeği de, bu kendi başına buyruk dünyanın sırlarının en büyüğü değil miydi?
  • Vatanlarını çok seviyorlardı. İçerideki çarpıklıklar, yolsuzluklar, kötüye doğru son koşuyla gidiş, onları harap ediyordu.
  • Avrupalı kadının biri Selanik’in çarşısında peynirli sandviç yer, bira içer. Bu tür bir sahne, o zamanlar Beyrut’ta ya da İzmir’de görülebilir bir şey değildi.
  • Aklımız almıyor, insanların böyle acımasız, kötü olacaklarını. Akıl almaz ama bu dünyada iyiler kadar kötüler de var kızım.
  • İnsanın başı kapısız, penceresiz bir odaymış. Her düşünce rahatlıkla girip çıkarmış oraya.
  • Ancak güçlü, çalışkan ve namuslu kimseler kötülerle baş edebilirler.

Cahit Uçuk Alıntıları

    Gök Korsan

  • Fırtınayla beslenen bir ruh korku tanır mı?
  • Korkusuz yiğitlere kimse batıramaz diş…
  • Gümüş Kanat

  • Zaten saadet bu değil miydi? Dünyada sevdikleri olmak, onlarla beraber vatan toprağında yaşamak. Hastalıkları, sağlıkları, kederleri, sevinçleri beraber paylaşmak.
  • Sevginin yaşaması için, eşsiz bir çiçeğe gösterilen bakım gibi özeniş lâzımdır.
  • Eskiden hiç de böyle değildi. Hâlbuki şimdi neşesi sabun köpüğü gibiydi, hemen sönüyordu.
  • Bir İmparatorluk Çökerken

  • Babası her zaman söylerdi, okumak bir sihirli anahtardır. Bilgi hazinelerinin kapılarını açar insanlara.
  • Kitap okurken sayfaların arasından birilerinin çıkıvereceğini, hayatının yolunu değiştireceğini sanırdı.
  • Türk İkizleri

  • Derelerde çimmek, pınarların diş donduran sularını içmek, ağaçlardan taze yemişler koparmak, damda yıldıza bakarak uyumak…
  • İnsan çiğ yemezse karnı ağrımaz, Fatma bibi… Doğru yolda gidenin alnı ak olur.
  • Onun gibi güçlü kuvvetli, gözü pek, yılmaz, yurdunu seven bir adamın, bir düşman kurşunuyla ölüvereceğine bir türlü inanamadım, hala da inanmam.
  • Sihirli Rüzgâr

  • Hızla geliveren, uygarlık denilen yenilikler, yazık ki, bilgisiz ellerin kültürsüz başlarının buyruklarında, böyle tersinden ele alınmış.
  • Vatana Uzanan Yollar

  • Doğanın gizleri içinde her yaşantı, her canlı, yaşamın akışına bırakmakta kendisini. Çaresiz başka yolu yok.
  • Erkekler Dünyasında Bir Kadın Yazar

  • Asıl hayat önümüzdeki yılların kıymetini bilmek, onların her dakikasını aylara yıllara sığdırabilme ustalığını elde etmek.
  • Bir Işıklı Pencere

  • Karşı pencerede onları seyrederken, kendi yalnızlığımı, garipliğimi unutuyorum.
  • Alın Teri

  • Babam her zaman Peygamberimizin bir sözünü tekrarlamaz mıydı ‘Beşikten mezara dek çalışınız…’ Ben de öyle çalışacağım işte!
  • Okul üç odalıydı. Odanın birinde birler, ikiler, üçler… Öbüründe de dörtlerle beşler okuyorlardı. İki öğretmen beş sınıfı idare ediyordu.
  • Neden, niçin? Neden insan insanın iyiliğini, rahatını, mutluluğunu kıskanır, bozmaya çalışırdı?

Yorum yapın