Tanyeri Horozları Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Tanyeri Horozları'nın Fotoğrafı

Kitap Tanyeri Horozları
Yazarı Yaşar Kemal
Türü Romanlar
Kategoriler Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 2002

Yaşar Kemal tarafından 2002 yılında kaleme alınmış olan Tanyeri Horozları kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Tanyeri Horozları pdf, Tanyeri Horozları konusu, Tanyeri Horozları karakterleri, Tanyeri Horozları yorumları, Tanyeri Horozları açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Tanyeri Horozları – Yaşar Kemal


Tanyeri Horozları Kitabının Karakterleri

Çerkez Süleyman, Poyraz Musa, Musa Kazım Ağa efendi, Sait Rahmi Paşa, Kavlak Remzi, Kaçak Hasan, Baytar Cemil, Binbaşı İshak Bey, Doktor Salman Sami, Gazi Arsen Sediryan, Nişancı Veli, Sultan, Zehra, Kadri Kaptan, Hançerli Efe, Dengbej Kürt Üso, Vasili, Uzun Aziz Efendi, Lena


Tanyeri Horozları Kitabının Konusu

Romanda Osmanlı Devleti’nin son dönem savaşları olan Sarıkamış, Çanakkale ve bağımsızlık savaşları ele alınmaktadır.


Tanyeri Horozları Kitabının Özeti

Poyraz Musa’yı öldürmek için Şeyh tarafından görevlendirilen Çerkes Süleyman, akrabası Poyraz’dan ve ada halkının nezaketinden etkilenir. Şeyhe karşı hedefini değiştirerek yeniden yola çıkar. Poyraz, Musa Kazım Efendi’nin Girit özleminin kendisini her geçen gün daha da yaktığını görünce Milli Mücadele’deki komutanının yanına giderek onun vasıtasıyla Yunan elçiliği ile görüşür. Musa Kazım Efendi’nin coşkusu, komutanın hakaretlerine yenik düşer. Ağa Efendi’den utanan Poyraz Musa pes etmez ve onunla ve Yunan elçisiyle görüşmek için İstanbul’a gider. Burada Ağa Efendi’nin eğitim dönemindeki arkadaşı Sait Rahmi vasıtasıyla elçi ile görüşürler ve ondan elinden geleni yapacağına dair söz alırlar. İkisi uzaktayken, dört adam adaya Abbas’ı sormak için gelir. Her yönden Şeyh’in adamları olduğu belli olan bu kişiler aynı zamanda Kavlak Remzi’nin işbirlikçileridir. Ada halkı durumun farkına varır ve onları adadan göndermenin bir yolunu bulur ancak tehlike eskisi gibi değildir. Poyraz ve Musa Kazım Efendi, umutları ve birçok hediye ile adaya dönerler. Poyraz sahilde yürürken Sarıkamış’ta savaşan ve Enver Paşa’nın gazabından kurtulan ürkek bir adam görür. Poyraz, bu firarını adaya yerleşen doktorlardan biri olan Salman’a götürür. Doktor Salman, adı Hasan olan bu kaçağa biraz sert davranınca Hasan korkar ve kaçar. Bu sırada şehirde büyük bir koşuşturma vardır. Kavlak Remzi, ilçeyi temsilen Ankara tarafından parti başkanlığına seçildi. Törende Hasan’ın durumu Askerlik Şube Başkanı İshak Bey’e anlatılır. Hasan’ın durumuna acıyan İshak Bey, ona askerlikten men edildiğine dair bir ferman vereceğine söz verir. Korkan ve saklanan Hasan’ı bulması biraz zaman alsa da Hasan sonunda ikna olur. Ruhsatın yanında istediği evin tapusu da kendisine verilir. Bu, Hasan’ın korkularını büyük ölçüde azaltır.

Günler sonra Çanakkale Savaşı’nın baş piyadesi olan Arsen Sediryan adaya gelir. Gazi Sediryan da adanın diğer sakinlerinden Gazi Cemil gibi savaştan sonra memleketine döndüğünde sevdiklerini orada bulamaz. Nişancı Veli’nin büyük desteğiyle Sediryan bir demirci dükkânı açar. Nişancı Veli şimdi eşi Sultan’ı alıp cennet adasına götürmeye karar verir. Köylerinden ayrıldıklarında ise padişah kimlik kartıyla oğullarını bekleyen diğer annelere adalarının adresini vermeyi ihmal etmezler. Ağa Efendi beklerken Elia’nın çiftliğinde hazırlıklara başlar. Çiftliğin demir eksikliklerini gidermek için Arsen Usta’ya büyük bir görev düşer.

Poyraz ile Zehra arasındaki mesafe, Poyraz’ın Yezidi kadınlara yönelik katliamı hatırlamasıyla netleşir. Poyraz’ın bu sessizliğine derin anlamlar yükleyen Zehra, günlerini sorularına cevap arayarak geçirir.

Daha önce adaya gelip ayrılan Hançer’den Efe tekrar geri döner. Burada ne yapacağını düşünürken dallarda olgun şeftaliler gören Hançerli Efe, bu konuda sebze tüccarı Şükrü Efendi ile adanın geçim kaynağı olması konusunda hemfikirdir. Şeftali toplamaya gelen Şükrü Efendi’nin çalışanları arasında şeyhin fedaisi olduğu anlaşılan bir kişi dikkat çekiyor. Ancak adam göründüğü gibi aniden ortadan kaybolur.

Musa Kazım Efendi, başvurusunun sonucunu öğrenmek için İstanbul’a gittiğinde durumunun ümitsiz olduğunu öğrenir. Kötü haberin ardından adaya dönen Ağa Efendi, postacıdan bir mektup alır. Mektup, yenilgi sonucu hapsedilen Rum General Ağa Efendi’nin arkadaşındandır. General tarafından yazılan bu mektup, her türlü olumsuzluklara rağmen Ağa Efendi’yi yeniden hayata bağlar.

Anadolu göçmenleri adaya gelmeye devam ediyor. Katılımcılar arasında yer alan Aziz Efendi’nin çıkardığı kargaşa, dilini tutamayarak kısa süreli bir gerilim yaratsa da, iş daha sonra tatlandı. Son göçmenlerin yarattığı sorun bununla da bitmiyor. Çocuklar, yeniden dışarı atılma korkusuyla devletin suçladığı evlere yerleşmiyor. Sniper Veli’nin gizemli ikna yöntemi burada da işe yarıyor. Aşırı üzüm tüketen bu kişilerin yakalandığı ishal sonucunda ada halkı yoğun kokuya maruz kalmaktadır. Koku, Sultan ve Nişancı Veli’nin özgürlüğün ve mutluluğun sesi olarak nitelendirdiği tanyeri horozlarının ötüşüyle tezat oluşturuyor. Yeni gelenlere kesinlikle evlerinde tuvalet kullanmaları talimatı verildiğinde bu sorun ortadan kalkıyor. Poyraz’ı öldürmek için fırsat kollayan Peri ve Kerim, Nişancı ve Vasili tarafından dikkatle takibe alınır. Poyraz’ın Azrailleri onu asla yalnız bırakmasa da ada halkı dayanışma ve hoşgörü ile mutlu yaşamlarını sürdürür.

Bir Ada Hikayesi Serisi

1. Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana 2. Karıncanın Su İçtiği 3. Tanyeri Horozları 4. Çıplak Deniz Çıplak Ada

Tanyeri Horozları Kitabının Açıklaması

Yaşar Kemal’in yeni romanı Tanyeri Horozları, dört kitapta tamamlanacak olan Bir Ada Hikayesi’nin üçüncü kitabıdır. Bu roman. Savaşlarla, yıkımlarla perişan olmuş insanların bir adayı yurt tutma uğraşlarının destansı öyküsüdür. Tanyeri Horozları’nda

Yaşar Kemal, dört bir yana saçılarak bu roman adasının savrulan insanların topluluk olma çabalarını olağanüstü güzellikte bir dille anlatıyor.

Yaşar Kemal, zamanımızın en büyük epik romancısıdır. Onun romanlarını okuyan herkes bu kanıda birleşir. Zamanımızda hiçbir yazarın Yaşar Kemal’in gücüne ulaşamadığını bilmeliyiz.


Yorum yapın