Kayıp Hayaller Kitabı Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Kayıp Hayaller Kitabı'nın Fotoğrafı

Kitap Kayıp Hayaller Kitabı
Yazarı Hasan Ali Toptaş
Türü Romanlar
Kategoriler Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 2015

Hasan Ali Toptaş tarafından 2015 yılında kaleme alınmış olan Kayıp Hayaller Kitabı kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Kayıp Hayaller Kitabı pdf, Kayıp Hayaller Kitabı konusu, Kayıp Hayaller Kitabı karakterleri, Kayıp Hayaller Kitabı yorumları, Kayıp Hayaller Kitabı açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Kayıp Hayaller Kitabı – Hasan Ali Toptaş


Kayıp Hayaller Kitabı Kitabının Karakterleri

Kevser: Romandaki her olayın kesişme noktasında olan kadındır.

Hasan: Roman, onun hayallerinden çıkarak kurgulanır.

Hamdi: Hasan’ın arkadaşıdır. Gerçekliği yoktur. Pis pis sırıtan bir tiptir.


Kayıp Hayaller Kitabı Kitabının Konusu

Küçük bir kasabada geçen romanın kahramanı, hayata tutunmak için hayallerine dayanan Hasan adında bir çocuktur. … Kayıp Düşler Kitabı’nda Toptaş bakışlarını kırlara çevirir. Küçük dünyaların büyük yalnızlığını, tekdüzeliğini, değişmezliğini, kaderlerine tutsak olan kasabaları ve insanlarını anlatıyor.


Kayıp Hayaller Kitabı Kitabının Özeti

Roman, Hasan ve Hamdi’nin Sinemacı Şerif’in sinema salonunda kaçak olarak film izlemesinin anlatısıyla başlar. Hiçbir çocuk filmin başını ve sonunu izleyemez. Okur için romanın hemen başında sayfalarca süren bir film sahnesi, romanda nereye yerleştirileceği açısından sorun yaratır. Romanın bel kemiğini oluşturan bir olay örgüsünün varlığından bahsetmek zordur. Romanda olay örgüsünden çok farklı hikâyelerin olduğundan söz edilebilir. Farklı hikâyeler anlatılsa da sonunda tüm hikâyeler tek bir yerde kesişiyor. O kavşak noktasında Kevser vardır. Romanda herkesin bir şekilde Kevser’le bağlantısı var. Hamdi’nin dedesi onu sevmiş ama arkadaşına kaybetmiş, Hasan’ın dedesi Ali babaların inatları yüzünden evlenememiş, Hidayet Kevser’i kaçırmış, Hasan Kevser’deki gizemi anlamaya çalışır, Elif’in kaderi Kevser’e benzemeye başlar… Küçük dereler şeklinde akan roman sanki Kevser nehrine dökülüyor ve orada çoğalıyor. Romanın başındaki film sahnesinde çocuğun ölümü ve kadının evi yakması, adamın başının ezilerek öldürülmesi, Kevser’in Ali’ye olan aşkı ve Hidayet tarafından kaçırılması, Kevser’in aklını yitirip köye dönmesi, Elif’in yeni bir yuva hayali kurması, Hicabi ile kavgaları, Hicabi’nin Hidayet ile kavgası, Elif’in kız kardeşi Çelil’in eşi Nesime’nin Almanya’ya gitmesi, kendisinden haber alınamaması, Çelil’in yaşadıkları ve Hüseyin’in atı parçalayıp içindeki eşyalarla birlikte yakması ile ev, romanda gelişen hikâyelerdir. Hatta başından sonuna kadar anlatılan tüm hikâyelerin kendi sinemasında Hasan adında bir çaresizlik tarafından kurgulandığı görülmektedir.


Kayıp Hayaller Kitabı Kitabının Açıklaması

“…bir yandan da kasaba kırtasiyecilerinden satın alınmış ucuz bir dolmakalemle oturup gecenin bu vaktinde acaba kim yazıyor beni, dedim; sonra bir yandan o vadinin ıslaklığına olanca yalnızlığım, hasretim ve diriliğimle gömülürken bir yandan da, hem kocaman bir bardakla çayını yudumlayıp hem de sigarasını tüttürerek acaba müsveddelerimi kim daktiloya çekiyor şimdi, beni kim diziyor satır satır, ya da çoktan dizilip basıldım da şu anda hangi okurun gözünde tekrar yazılıyorum, dedim…” Hasan Ali Toptaş’ın bazı eserlerinde karşımıza defaatle çıkan Sinemacı Şerif’in “jeneratöründen yükselen pat pat sesleri”yle açılan Kayıp Hayaller Kitabı, kasaba yaşamının kışkırtıcı ve büyülü, asâ tıkırtılarıyla hareketlenen dünyasından sinemanın hayal âlemine kaçan çocukların hikâyesi. Toptaş, kasaba yaşamını baştan sona düpedüz “dönüştürüyor” ve sonra usulca tekrar yerine bırakıveriyor. Üstelik sinemanın; yaşamı, hayal gücümüzü nasıl da dönüştürdüğünü ve bu gücünü edebiyatımızda nadiren karşılaştığımız bir yetkinlikte ortaya koyuyor. “Hasan Ali Toptaş XXI. yüzyılı görebilen ender kalemşorlardandır. Öyküleri, romanları, denemeleri ortadadır. Başarısını da melekesine, sezgisine, eski zaman kâhinlerine has o içrek görüsüne borçludur. -Hüseyin Ferhad, Şark Belleği-

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yapın