Hayata Dön Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Hayata Dön'ün Fotoğrafı

Kitap Hayata Dön
Yazarı Gülseren Budayıcıoğlu
Türü Psikoloji Kitapları
Kategoriler En Çok Okunanlar
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 2011

Gülseren Budayıcıoğlu tarafından 2011 yılında kaleme alınmış olan Hayata Dön kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Hayata Dön pdf, Hayata Dön konusu, Hayata Dön karakterleri, Hayata Dön yorumları, Hayata Dön açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Hayata Dön – Gülseren Budayıcıoğlu


Hayata Dön Kitabının Karakterleri

Ala: Hayatı boyunca acı çeken, sevilmemiş, hayal bile edemeyeceğimiz acılar yaşayan ve yaşadıklarından çok etkilenen bir karakterdir.


Hayata Dön Kitabının Konusu

Kitapta Ala’nın gerçek hayat hikâyesi ele alınır. Yaşamı boyunca acılar çeken, yaşadıklarından çok etkilenen Ala bu nedenle daha normal bir hayat yaşamak ve iyileşmek için tedavi olmaya karar verir. Doktoru olarak Gülseren Budayıcıoğlu’nu seçer ve böylece kitaptaki olaylar başlar.


Hayata Dön Kitabının Özeti

Kader motifinin işlendiği, kitabında ana karakteri olan Ala, 22 yaşında psikiyatri kliniğine geliyor. Hayatı boyunca sevilmemiş, türlü acılar yaşamış ve bundan çok etkilenmiş bir kişinin yaşadıklarını anlatması elbette ki kolay olmuyor. Kendini rahat ifade edebilmesi için Gülseren hanımda ona zaman tanıyor ve bu arada çeşitli hikâyeler anlatıyor. Bir müddet sonra Ala kendini açmaya başlıyor. Kitapta bir annenin çocuğuna yaptıklarını okudukça üzülmemenin mümkün olmadığını sizlerde göreceksiniz.

Ala’nın annesi çok güzel bir kadın olmasına rağmen babasının annesine âşık olarak evleniyor olması annesinin istenmeyen gelin olmasına engel olmuyor. Ala’ya hamileyken babası hapse giriyor. Anne ve babaanne tarafından istenmeyen Ala, kimse tarafından sevilmiyor. Tek arkadaşı olan kitaplarla, sürekli aile halkından uzakta kuytu köşelerde bakımsız bir şekilde büyüyor.

Bir gün anne ve babaannesi arasında yaşanan kavga sırasında annesi babaannesini itiyor, kafasını çarpan babaanne ölüyor. Ala’nın mahkemede annesini parmağıyla göstermesi üzerine annesi suçlu bulunup hapse giriyor. Bununda suçluluğunu yaşayan Ala, ilerleyen sayfalarda kendisini annesinin gördüğü gibi lanetli biri olarak görmeye başlıyor.

Annesinin hapishaneden çıkması üzerine İstanbul’a taşınıyorlar. Kocaman bir köşkte annesinden uzun bir süre kaçmak zorunda kalan Ala, babasının annesinin Ala’ya şiddet uyguladığını fark etmesi üzerine biraz rahatlar. Babası evdeyken annesi Alya’ya zarar veremez fakat eşiyle yaşadıkları kavgalar günden güne artar ve yerini şiddete bırakır. Tabi bu arada annesinin psikolojik rahatsızlığı da ilerler. Bir gün evin içinde sürekli kaçtığı annesi Ala’yı yakalar. Annesinin kendisini öldüreceğini düşünürken ne yazık ki Ala, annesinin gözlerinin önünde kendini asmasına tanık olur. Annesinin ölümünden sonrada kendisini toparlayamaz, lanetli olduğunu aklından çıkaramaz ve doktora gider. Âlâ, doktoruyla konuşmaya başladıktan sonra günden güne çok daha iyi olmaya ve daha normal bir hayat yaşamaya başlar. Ama o yaşamına devam ettiği için ona tam olarak ne oldu bilemiyoruz. Yazarımızın dediğine göre Alâ ‘nın hikayesi bitmedi ve devam ediyor.

Bir insanın hayatına yapılan küçük ve güzel dokunuşları akıcı anlatımıyla okuduğum bu kitabı sizlerin de okumasını isterim. Gerçek hayat hikâyelerini okumayı severlere keyifli okumalar dilerim.


Hayata Dön Kitabının Açıklaması

Hiç de güzel denemeyecek suskun mu suskun bir kız… O sustukça, terapistin tarihin mahrem yerlerinden bulup çıkardığı unutulmuş hikâyeler dökülüyor ortaya.

Genç firavun Tutankamon’un esrarı, Hitler ve Freud’un kişiliklerinde gücün analizi… 18. yüzyılda adına “Fısıltı Sanatı” dedikleri, evli kadınların yaşadığı aşk ilişkileri… Çariçe Katerina’nın çamaşırcılık ve hayat kadınlığından başlayan tılsımlı yazgısı… Eva Peron’un ve Prenses Süreyya’nın hüzünlü hayat hikâyeleri ve daha niceleri…

Derken suskunluk bozuluyor. Çirkin kızın hikâyesi başlıyor. Öyle bir hikâye ki acısıyla, dehşetiyle, hüznüyle her şeyi gölgede bırakıyor. Çirkin genç kızın açıldıkça güzel bir prensese dönüşmesi… Psikanalizin sihirli değneğinin dokunduğu yerde ortaya çıkan bir başarı öyküsü…


Yorum yapın