Ekmek Elden Su Gölden Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Ekmek Elden Su Gölden'in Fotoğrafı

Kitap Ekmek Elden Su Gölden
Yazarı Refik Halid Karay
Türü Romanlar
Kategoriler En Çok Okunanlar
Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 1980

Refik Halid Karay tarafından 1980 yılında kaleme alınmış olan Ekmek Elden Su Gölden kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Ekmek Elden Su Gölden pdf, Ekmek Elden Su Gölden konusu, Ekmek Elden Su Gölden karakterleri, Ekmek Elden Su Gölden yorumları, Ekmek Elden Su Gölden açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Ekmek Elden Su Gölden – Refik Halit Karay


Ekmek Elden Su Gölden Kitabının Karakterleri

Ferman: Sarı saçlı, dolgun gövdeli, renkli gözlü güzel bir kız. Eski zengin bir ailenin torunudur. Duranbeylerin son gelinidir.

Saim: Biraz daha yaşlı ama çok da tipsiz olmayan sessiz, sakin bir genç adam. Babası Rasih Bey’in verdiği parayla geçimini sağlar.

Numan: Çok yakışıklı ve atletik bir vücuda sahip genç bir çocuk. Bir film yapım şirketinin sahibi. Çalışkan ve akıllıdır. Sosyete hayatını pek sevmez.

Şahande Hanım: Duranbeylilerin hanımıdır. Bu sonradan akla gelen bir düşüncedir. Herkese hakaret eder, azarlar. Fakir insanlardan ve hizmetçilerden nefret eder.


Ekmek Elden Su Gölden Kitabının Konusu

Kitapta, zengin eski soylu bir ailenin torunu olan Ferhan’ın Duranbeylilerin büyük oğlu Saim ile servetini yeniden kazanmak ümidiyle evlendiği ve bundan pişman olduğu anlatılır.


Ekmek Elden Su Gölden Kitabının Özeti

İki arkadaş, mühendis Asaf Bey ve mimar Armenak Efendi, Grand Hotel’de ikindi çayı içmek için oturuyorlar. Onlar sohbet ederken Duranbey’in kadınları otele gelirler. Duranbey halkı, bir kan davası nedeniyle Doğu Anadolu’dan güneye göç eden Duraneyliler, oradaki topraklara sahip çıkar, devlete karşı çıkar ve topraklarındaki halk üzerinde söz sahibi olur. Öldüğünde çocuklarına bir sürü toprak bırakır. Çocuklarının tek oğlu olan Nazir Bey bu kararlılığını koruyamaz. Üç kız ve üç erkek çocuğu olur. İşte az önce gördükleri güzel kızlar, Nazir Bey’in torunları ve torunlarının eşleri. Başlarında bir kadın vardır. Bu Bayan Sahende Hanımdır. Üç kızı ve üç gelini ile otele gelirler, çaylarını içerler ve gösteriş yaparlar. Her iki arkadaş da gelinler arasında Ferhan’ı çok güzel bulur. Ferhan sarışın, tombul, güzel bir kızdır. Ancak Duranbey sakinlerine yeni katıldığı için sosyete hayatına ayak uyduramaz. Gelin dışındaki kızlar kardeş değil, kardeş çocuklarıdır. Nezire içlerinde en zeki olanıdır. Asaf Bey amca derve Asaf Bey de çok sever. Çünkü Nezire çok güzel bir kızdır. Nezire ile biraz sohbet ettikten sonra Nezire bir akşam partisinde ayrılır ve ondan ayrılır. Duranbeylilerin kadınları toplu halde otelden ayrılır.

Davet amca dedikleri uzak bir akrabanın evindedir. Evde yemek yedikten sonra eğlenmek için kumarhaneye giderler. Tesadüfen, iki eski arkadaş kumarhanede eğlenir. Tecrübesizliklerini gülerek izler. Amca çok hızlıdır, sırayla bütün kızları dansa götürür. Şahende Hanım her seferinde alınmaması için iltifat eder. Ferhan amcaya çok düşkündür. Kocasına olan fiziksel benzerliği onu etkiler, ancak kocasından daha kültürlü olduğu için onu kocasından daha iyi bulur. Ferhan’a rehber olan Nebile’nin amcasının da ondan hoşlandığını söylemesi onu daha da mutlu eder. Sabah uyandıklarında evin halini gören Ferhan, Duranbey halkının onların özensizliğine alıştığını görmezden gelir. Evin insanları nakış işleyince eve iki köylü gelir. Rasih Bey’in evden gönderdiği erzakları getirirler. Evden çıkarlar ve giderler. O gün Ferhan annesine uğrar. Eski arkadaşı Saliha da yanındadır. Ferhan, Saliha ile zaman zaman seyahat ederdi ama onu partilere, otellere götürmez. Ancak Saliha bundan da memnundur. Arada bir buluşurlar ve seyahat ederler.

Akşam Ferhan yine otele gider. Otelde Nezire Asaf Bey ile oturuyor ve Ferhan’ı yanına çağırıyor. Asaf durumdan çok memnun, çünkü iki güzel kızla oturup sohbet etmek ve güzelliklerini izlemek ona zevk verir. Biraz sohbet ettikten sonra iki kız masadan kalkar ve Şahende Hanım’ın yanına giderler. Ferhan otururken çiftlik hayatını düşünür. Kocasından iğrendiğini ve ne yapması gerektiğini düşünür. Çocuğu olmadan, başka birini bulması gerektiğini düşünür.

Ferhan, ilerleyen günlerde topluma tamamen ısınır. Herkesin ağzına girer. Bir gün gazetede fotoğrafı yayınlanır. Herkesin dilinde bu fotoğraf var. Kızı ve kızları çekemedikleri için sinirlenirler ve bazıları kızı tebrik eder. Bu sıralarda Ferhan, Numan adında bir sinemacıya aşık olduğu için Saim’den ayrılmaya kararlıdır. Onunla gizli toplantılarla evlenmeyi planlar. Avukatları hazırlarlar ve bunu aileye açıklayacağı gün, Numan’ın Ankara’ya döndüğü kazada vefat ettiği haberini alınca bayılır ve bilincini kaybeder. İki ay sonra hastaneden taburcu edildiğinde, bir daha geri dönmemek üzere ailece çiftliğe giderler.

Altı ay sonra Numan’ın babası Osman Bey Saliha’yı bulur ve Ferhan hakkında bilgi alır. Saliha, Ferhan’ın Numan ölmeden önce yeni hamile olduğunu ve şimdi altı aylık hamile olduğunu söyler. Osman Bey, Saliha’ya çiftliğe gitmesini ve orada Saliha için bir ev yapmasını söyler. Ferhan’a yardım etmesini ister. Saliha bu teklifi kabul eder. İki ihtiyar Asaf Bey ve Armenak Efendi her zamanki gibi otelde oturup çaylarını içerken içeri üç kız gelir. Bunlar da yine Duranbeylilerdendir ve Asaf Bey, “Bir kervan gelir, bir kervan gider. Tıpkı Duranbey halkının çoğunun ortadan kaybolduğu gibi.” Der.


Ekmek Elden Su Gölden Kitabının Açıklaması

‘”Denizatı şuracıkta harem kurmuş. Raca kesilmiştir, yoksam Nebab olmuş, Ağa Han’ın halefliğine geçmiştir? Körpe yeğenlerini bir bir dansa sokup kalçalarını ellemekten hiç arlanmaz. Yanakbeyanak sürtünür, o karnaval balonu karı da oturup seyreder, ‘Nedir bu kepazelik!’ diye kızına

sualde bulunmaz…’ ‘Hepsi görgüsüzlük, bilgisizlik, para şımarıklığı, bir yaşantıdan öbürüne çarçabuk, kural ve yöntemini öğrenmeden geçişin sonucu, Allah

birdenbire bağışta bulunmuş işte! Taş atıp da kolları mı yoruluyor? Ekmek elden, su gölden! Çalışan köylü, veren toprak, koruyan hükümet, kazanan da büyük toprak sahipleri! Cahilcesine, kültürsüzcesine, ne yaptıklarının farkında olmadan yiyorlar.’Türkçeyi en iyi kullanan yazarlarımızdan Refik Halid Karay, kırsal kesimden şehre gelerek bilinçsiz bir savurganlıkla yaşayan, zengin Duranbeyli ailesinin şehir hayatına olan yabancılığını, bu yabancılığı maddi imkânları sayesinde gizleme çabalarını ve ailenin güzel gelini Ferhan’ın aile içinde yaşadığı uyumsuzluğu derin karakter tahlilleriyle sinema filmi tadında anlatıyor.


Yorum yapın