Kitap | Camdaki Kız |
Yazarı | Gülseren Budayıcıoğlu |
Türü | Psikoloji Kitapları, Romanlar, Yaşam Öyküsü Kitapları |
Kategoriler | En Çok Okunanlar Kitap Önerileri Okunması Gerekenler |
Yayın Yılı | 2019 |
Gülseren Budayıcıoğlu tarafından 2019 yılında kaleme alınmış olan Camdaki Kız kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Camdaki Kız pdf, Camdaki Kız konusu, Camdaki Kız karakterleri, Camdaki Kız yorumları, Camdaki Kız açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!
İçindekiler
Camdaki Kız – Gülseren Budayıcıoğlu
Camdaki Kız Kitabının Karakterleri
Nalan: Yaşadığı travma sonucu, psikolojisi bozulan ve hayatını psikiyatra anlatan romanın ana karakteridir.
Hayri: Evli olmasına rağmen Nalan’ı kendine aşık edip, kendisini aşk adamı görüp geniş bir yelpazede kadınların ilgisini çekmeye çalışan kişidir.
Sedat: Nalan ile evli olduğu süreçte, ona ilgi ve sevgi göstermeden, zenginliğini yaşayan, gezen, eğlenen ve kumar oynayandır.
Türkan: Hayri’nin eşidir.
Lazkızı: Hayri’nin meyhanede tanıştığı ve zorla evlendirilmeye çalışılması yüzünden evlendiği ve bu sebeple sorunlar yaşayıp Hayri’yi öldüren kişidir.
Camdaki Kız Kitabının Konusu
Roman, lüks içinde yaşamış ama yok sayılmış bir çocukluktan gelen iç mimar Nalan ile, sert ve yoksul bir çocukluk geçirmiş elektrikçi Hayri’nin aşk hikayesi kısaca anlatır. Gülseren Budayıcıoğlu’nun terapisini yürüttüğü gerçek bir çiftin hikayesi anlatılır.
Camdaki Kız Kitabının Özeti
Lüks bir hayat içinde yaşayan Nalan’ın, zengin ve köklü bir aileye gelin gitmesi kaçınılmaz olur. Monoton bir evlilikten sonra yaşadığı ilişki ve ondan dolayı oluşan psikolojik sorunlardan ötürü, sevgilisi Hayri onu bir psikiyatri kliniğine getirip onu yaşadığı bu zor durumdan kurtarmaya çalışır. Gittiği seanslarda doktoruna hayatını anlatmaya başlar.
İç mimar olan Nalan, zengin bir iş adamın oğlu Sedat ile evlenilir. Bir süre sonra kocasından ilgi görmediği gibi sevgi ve şefkat de görmemeye başlar. Kocasının tek gayesi zengin bir yaşantı sürmek, gezmek, eğlenmek, giyinmek, lüks araçlarla dolaşmak ve kumar oynamaktır.
Nalan çok geçmeden hamile olduğunu anlar ve bunu da bebeğinin kaybetmesi ile destek göremediği kocasından da ötürü ağır bir travma geçirir. Ailesini de kaybeden Nalan, bir başına kalmıştır. Zaman geçtikten sonra kayınbiraderinin desteği ile tekrardan işe başlar ve o esnada ona sevgisini gösteren Hayri ile tanışır. Hayri’nin göstermiş olduğu sevgi ve şefkatten sonra o da karşılık vermeye başlar, çünkü Nalan içinde yaşamış olduğu o sevgi boşluğunu doldurmak ister. Kocasından boşanıp Hayri ile 7 yıl sürecek olan ilişkilerine başlar. Ancak Hayri evli ve üç çocuk babasıdır. Bu durum Hayri’nin eşinin köyde oluşundan dolayı Nalan’ı pek sarsmaz. Hayri’nin eşi Türkan da bu durumu kabullenir ve çocukları ile gelir. Nalan ile zaman geçirmeye bile başlarlar.
Nalan’ın Seansları
Nalan’ın seanslara geldiğinde anlattığı olaylar ve geçmişte yaşadığı travmalar olduğunu gören psikiyatrist daha derine inerek aslında Nalan’ın anne ve baba dediği kişilerin, anneannesi ve dedesi olduğunu, annesinin ortaokul yıllarındayken yanlarına gelen küçük dayısı tarafından hamile kaldığını ve kendisini doğururken öldüğünü gözyaşları içinde anlatır. Anneannesi ve dedesi onu yanına alıp onu en güzel okullarda, lüks bir hayat içinde yaşatmış ancak kendi yaşadıkları acı ve utanç yüzünden asla onu sevmemiş, bir kez olsun onun başını bile okşamamışlardır.
Bu sebeplerden dolayı Hayri’nin ona vermiş olduğu sevgi ve şefkate muhtaç duyan Nalan, Hayri’nin onu terk etmesinden korkar. Ancak Hayri’nin kendini bir aşk adamı olarak görmesi ve hayatının sadece Nalan ve Türkan’a ait olmadığını düşünerek bir meyhanede tanıştığı zengin bir iş adamın kapatması ile tanışır ve hatta ona evlenme sözü dahi verir. Fakat Hayri, ne Türkan’dan boşanmak ne de Nalan’dan ayrılmak ister. Bu durum iç sıkıntılarına neden olmuş ve Laz kızı olan kapatma Hayri’yi öldürür.
Hayri’nin ölümü hem Türkan’ı hem de Nalan’ı depresyona iyice sürüklemiştir. Psikiyatrist desteği ve yönlendirmesi ile hayatına yeni bir sayfa açmaya karar veren Nalan, son olarak bir resim atölyesindeki hocasının, aslında göremediği ve tanımadığı babası olduğunu öğrenir. Babasının ondan af dilemeleri fayda etmese de Nalan bu durumu kabullenmiş gibi görünür ve hoca kendine ait kıymetli eserleri Nalan’a bırakarak ortadan kaybolur. Bu durumlardan artık sıyrılıp yeni başlangıçlar yapmaya karar veren Nalan, yaşam tarzını ve hayatını değişerek bir işe başlar ve kendine yepyeni bir sayfa açar.
Camdaki Kız Kitabının Açıklaması
“Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.”
Aşk yakıyor
Ayrılık kavuruyor
Aldatılmaksa hep çok acıtıyor…
Bize çocukluk acılarını tekrar yaşatacak kişileri gözünden tanır, başkasına değil, ona âşık oluruz. Hayat onu kendi ellerimizle buldurur bize.
Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır. Yine o evlerde yaralanır, o yaralarla büyür, sonunda o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz. Ancak mutluluk her zaman o yolda değildir…
“Bu kitapta her zamanki gibi gerçek bir yaşam hikâyesi anlatacağım sizlere. Hep lüks içinde yaşamış ama kaderi daha baştan kötü yazılmış Camdaki Kız ile bir varoş çocuğunun aşk hikâyesi bu.”
– Dr. Gülseren Budayıcıoğlu-