Kitap | Yorgun Savaşçı |
Yazarı | Kemal Tahir |
Türü | Romanlar |
Kategoriler | En Çok Okunanlar Okunması Gerekenler |
Yayın Yılı | 1965 |
Kemal Tahir tarafından 1965 yılında kaleme alınmış olan Yorgun Savaşçı kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Yorgun Savaşçı pdf, Yorgun Savaşçı konusu, Yorgun Savaşçı karakterleri, Yorgun Savaşçı yorumları, Yorgun Savaşçı açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!
İçindekiler
Yorgun Savaşçı – Kemal Tahir
Yorgun Savaşçı Kitabının Karakterleri
Cemil: Romanın başkahramanıdır. Gözü pek, cesur bir karakterdir.
Neriman: Cemil’in teyzesinin kızıdır. Cemil ile evlenir.
Yarbay Kasap Osman Bey: Bitik insanları yargılamayı seven bir karakterdir.
Ethem Bey: Kuvayi Milliye Umum komutanıdır.
Diğer karakterler: Arap Maksut, Doktor Münir Bey, Patriot Ömer, Teğmen Faruk, Selahattin, Albay Bekir Sami Bey, Kör Şaban
Yorgun Savaşçı Kitabının Konusu
Osmanlı Yüzbaşısı ve İttihat ve Terakki üyesi Yüzbaşı Cemil’in Osmanlı İmparatorluğu’nun mütarekeyi imzalamasından 1920’lerin ortalarında Milli Mücadele’nin güçlendiği döneme kadar geçen olayları konu edinen öyküsünü anlatıyor.
Yorgun Savaşçı Kitabının Özeti
Eser 3 bölümden oluşur.
1: Von Kros Paşa’nın Dürbünü
Bu bölümde konu, bir Alman subayı olan Von Kros Paşa’nın, arkadaşlarının “Cehennem Topçusu” dediği, kitabın kahramanı Cemil’e hediye ettiği ve yanından hiç ayırmadığı dürbündür. Cemil, bu dürbün sayesinde beklediği arkadaşı Çerkez Reşit Bey’in Kuvayi Milliye düşmanları tarafından nasıl öldürüldüğünü görebilir.
Cemil, Osmanlı ordusu sığınma evini ziyarete gittiğinde, Gerede, Düzce ve Hendek civarında savaşırken yaralanan veya sakat kalan Osmanlı ordusunun askerleri arasından en yakın iki arkadaşıyla karşılaşır. Bu insanlar Sarıkamış bölgesinden dönerler. Orada yaşadıkları tatlı ve acı anılarını Cemil’e anlatan İsmail ve Selim, savaşa katılmayan Cemil’in üzgün bir şekilde İsmail’e baktığını görür. Cemil’in gerçekten fark ettiği şey, İsmail’in bacağının olmamasıdır. İsmail, dönemin ünlü subayı Kazım’ı vuran subayı tanıdığını söyler. Nitekim Kazım’ı casusluk yaptığı gerekçesiyle vuran Subay Cemil’diç İsmail, bunu Selim’e anlatır.
21 Aralık’ta Aras’ı geçen bir alay ve 26 Aralık’ta Sarıkamış’ı almak için gelen birlikler bu görevi başarır. Ancak 11. ve 9. Kolordu’nun başarısız olması nedeniyle tekrar düşmana bırakılırlar. 1914 yılında Köprüköy Savaşı başlar. 33 bin kişilik 10. kolordudan 33 kişi bu savaşta kalır. Aralarında Teğmen Selim de var. Bunları Cemil’e söyleyen de odur.
2: Karanlığın Dibinde
Bu bölümde Cemil’in bir gemiyle Bandırma’ya gelişi, İzmir’e gelişi ve orada yaşananlar anlatılır. Cemil, Emekli Askerler Derneği’ni aramak için İzmir’e gelir. Bu ilişkiyi bir bakkalın yardımıyla bulur. Cemil’in amacı bu dernekte çalışan Bekir Sami Bey’i bulmaktır. Rumeli göçmenlerinden bir bakkalın yardımı Cemil’i harekete geçirir ve bu düşman zulmünden kurtulmak için milletin nasıl yardım etmeye çalıştığını düşünmeye zorlar.
Millet, İzmir’in Yunan işgali sürprizinden kurtulamadı ve sokaklar çok kalabalık görünmez. Hiçbir Türk malını alıp yollara düşmez, kimse evinden çıkmaz. İslam dinine göre düşmanla savaşmak Allah’ın emridir. Bunu bilen bütün millet, düşmanları İzmir’den kovmak için var gücüyle çalışan Kuvayi Milliye mensuplarına yardım etmeye çalışır. Bu sırada düşmanın içinde gezinen Kuvayi Milliye mensupları da taarruz bölgelerini belirlemiştir.
Manisa’daki Topçu birliklerine haber vermekle görevlendirilen Teğmen Faruk ve Yüzbaşı Selahattin Bey tüm aramalarına rağmen Manisa ile telgraf bağlantısı kuramaz. Telgrafla haber vermeyi planlayan Cemil’in aradığı kişi Bekir Sami Bey’dir. Bekir Sami Bey 23 Mayıs 1919’da Balıkesir’e giderek oradaki taarruz planlarını inceler. Buradan tek vagonla Akhisar’a gittiler. Bu vagon, Akhisar’a 17. Kolordu’nun tamamından kalan sadece 1 albay, 1 teğmen ve 2 yüzbaşı alır. Lokomotif Akhisar’a vardığında bu kasaba tamamen Yunan bayraklarıyla süslenmiştir. Bu da Akhisar’ın Yunanlılar tarafından işgal edildiğini gösterir. Cemil ve Faruk Türk milletinin durumunu tartışırlar. Teğmen Faruk, Akhisar’daki orduya komuta edecektir. Cemil ise Akhisar’ı kurtarmanın Teğmen Faruk’a düşmediğini düşünür.
3: Dönemeç
Cemil, Ethem Bey’in Bekir Sami Bey’e gönderdiği mektubu Körağa ile birlikte alır. Görünürde ne araba ne de yaya vardır. Boş tarlalar göz alabildiğine uzanır, sanki insanlar tarlalarını terk edip boş dağların arkasına saklanmışlardır.
Bu sırada Cemil, bir devin ölüsü üzerinde atının dolap gibi döndüğünü zannederek aniden ürperir. Ölen bu dev Osmanlı İmparatorluğu’dur. Cemil Akhisar’a geldiğinde Akhisar alınmış ve Deniz Uçağı Genel Komutanı Ethem Bey ile müfreze komutanları ve tüm atlılar meydanda bekler. Bütün atlılar harekete geçince Cemil gözlerini Şevket Bey’in ağır makineli müfrezesine çevirir. Burada yorgun savaşçılar geçiyordu. Yüzlerce yorgun yiğit kafaları parçalanmış ama yürekleri vatan için atıyor. Cemil, yanından geçen son asker de geçene kadar hep selam verir. Tüm atlı ve yaya ordu, düşmanı kovmanın verdiği gururla yavaş yavaş uzaklaşır.
Yorgun Savaşçı Kitabının Açıklaması
Esir Şehir Üçlemesinde Millicileri İşgal Kuvvetleri’nin baskısı altındaki İstanbul’da anlatan Kemal Tahir, ‘Yorgun Savaşçı’da onları Anadolu’ya gönderir. ‘Yol Ayrımı’nda yan karakterlerden biri olarak karşımıza çıkan Cehennem Topçu Cemil, ‘Yorgun Savaşçı’nın başkahramanıdır. İstanbul’a geldiğinden beri, bir türlü üzerinden atamadığı yorgunluğu sanki dinlendikçe çoğalan Cemil, bir yandan âşık olup evlendiği teyzekızı Neriman ile her şeyi bırakıp uzakta bör köyde yaşamayı isteyecek kadar bıkkın; diğer yandan Anadolu’ya geçip Milli Mücadele’de ön saflarda yer almayı isteyecek kadar da cesurdur.
1919 ve 1920 yıllarında İstanbul’daki örgütlenmeleri ve Anadolu direnişini anlatan ‘Yorgun Savaşçı’, Cumhuriyet’in kuruluşuna giden sürecin romanı olarak da okunabilir.