Kitap | Demirciler Çarşısı Cinayeti |
Yazarı | Yaşar Kemal |
Türü | Romanlar |
Kategoriler | En Çok Okunanlar Okunması Gerekenler |
Yayın Yılı | 1974 |
Yaşar Kemal tarafından 1974 yılında kaleme alınmış olan Demirciler Çarşısı Cinayeti kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Demirciler Çarşısı Cinayeti pdf, Demirciler Çarşısı Cinayeti konusu, Demirciler Çarşısı Cinayeti karakterleri, Demirciler Çarşısı Cinayeti yorumları, Demirciler Çarşısı Cinayeti açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!
İçindekiler
Demirciler Çarşısı Cinayeti – Yaşar Kemal
Demirciler Çarşısı Cinayeti Kitabının Karakterleri
Derviş Bey: İstanbul’da hukuk okumuş, Fransızca, İngilizce, Yunanca ve Arapça bilen, aşiret Türkmen âdet, soy ve geleneklerine önem veren, aşiretinin itibarını ve nüfuzunu korumak için gerekirse cinayet işleyebilen bir aşiret reisidir.
Mustafa Bey: Akyollu aşiretinin reisidir. Derviş Bey’i öldürerek rakibini ortadan kaldırmayı hedefleyen aşiretin reisidir.
Murtaza Bey: Kimseye bir şey yapmadığı halde ölüm korkusuyla çıldırmak üzere olan, hakkında ölüm fermanı çıkarılan ve İstanbul’a kaçsa bile öldürülen bir kişi.
Karakız Hatun: Mustafa Bey’in annesidir. Derviş Bey’in öldürülmesi için oğluna baskı yapan güçlü bir hanım ağadır.
Demirciler Çarşısı Cinayeti Kitabının Konusu
Sarılar ve Akyollu aşiretleri arasındaki çatışmalardan yola çıkarak Çukurova’daki feodal yapıların güç ve nüfuz savaşları romanın kurgusunu oluşturur. Sanayileşme, traktörler ve biçerdöverler ile toprak sahipleri güç kaybetmeye başlamış ve feodal yapıya atfedilen değerleri katletmeye başlayan kapitalist sistem, ağalar olarak egemenliğini göstermeye başlamıştır.
Demirciler Çarşısı Cinayeti Kitabının Özeti
Roman, ağalar arasındaki güç gösterisini konu alır. Derviş Bey ile Mustafa Bey arasındaki kavgalar ve kan davaları romanın ana konusunu oluşturmaktadır. Derviş Bey ve Mustafa Bey eğitimli olmalarına rağmen kan davalarını uzatırlar. Derviş Bey, insani değerleri önemsemeyen, eğitimli, cömert bir adamdır. Ortaokulu bitirdikten sonra Adana’da hukuk okudu, ancak eğitimini tamamlayamadı. Yabancı dillere karşı bir tutkusu vardır. Çanakkale’de gazi oldu ve daha sonra Derviş Bey kendi çetesini kurdu. Derviş Bey geçmişi yâd ederken, dışarıda bir karanlık dikkatini çeker. Bu karanlık ses çıkarmadan at sırtında bekliyor. Arkadaş olursa ses çıkaracağını düşünen Derviş Bey, sıkıntı içinde evine döner. Bu atlının başı önüne düşer. Bu kişi Sultan Ağa’dır. Durumu fark eden Derviş Bey, adamı içeri aldı ve yaşlı kadını tedavi ettirdi. Derviş Bey’in ağabeyi Cevdet Bey öldürülür. İntikam için kıvranan Derviş Bey, Murtaza’yı Kürt Mahmut’a öldürtmüştür. Kurt Mahmut, Derviş Bey’in kapısında büyümüş biridir. Adam öldürmek istemese de Derviş Bey için öldürür. Kürt Mahmut’u öldürdükten sonra dağa kaçar. Onu dağa kaçmaya iten etken ise ölüm korkusudur. Mustafa Bey, kardeşi öldürüldükten sonra Derviş Bey’i öldürmek istiyor. Derviş Bey’in etrafı ölüm korkusuyla çevrilidir. Çünkü öldürme sırası Mustafa Bey’dedir. Bu kan davasını düşündüğünde yanlış yaptığının farkına varır ama bunu Mustafa’ya söyleyecek ahlaki cesareti bir türlü bulamaz. Mustafa Bey, Derviş Bey’i öldürecek ama bu ölüm Derviş Bey’i vurmayacaktır. Annesi Karakız Hatun köydeki dedikoduları tek tek Mustafa Bey’e sayar. Köylüler, dervişi vurmayı göze alamayacaklarını söyleyerek konuşurlar. İbrahim İbo adlı adamı Derviş Bey’in tarlaya her zaman yalnız gittiğini söylüyor. Bunun üzerine Mustafa Bey, Derviş Bey’i pusuya düşürmeye karar verir. Gittikleri her yerde savaşırlar. Derviş Bey, Mustafa Bey’in adamıyla gelmesine içerler. Mustafa Bey, Derviş Bey’e bir teklifte bulunur.
Bu teklif, Batı’daki geleneksel düello yöntemine benzer. İlk çıkan ateş açacak. İbrahim’i yakalayan Derviş Bey onu terk eder. Mustafa Bey’in bu ölüm kovalamacası onu uykusuz bırakır. Kendi kendine uyurgezerlik yapıyor. Bu sırada bir atlı tarafından omzundan vurulur. Kürt Cerrah Ağa onu yirmi beş günde iyileştirdi. Sürekli pusu kursa da Derviş Bey’i öldüremez. İnsanlar bu ölümlere karşı. Mahir Bey kaymakam getirir. Ancak ikna edilemezler. Mustafa Bey’in annesi olan Karakız Hatun bu durumdan oldukça sıkılır. Derviş Bey’in öldürülmesini istiyor. Oğlunu defalarca öldürmesi için onu uyarır. Duyguları istismar etmesine rağmen Mustafa Bey yorgundur. Mehmet Ali, Mustafa Bey’in oğludur. Mehmet Ali bir gün yarışların tamamen biteceğini ve silineceklerini söylese de babası bunları düşünecek halde değildir. Mehmet Ali’nin mavi bir traktörü var. Bununla her zaman sahaya gider. Bir traktörü bin kişiye bedel olarak görüyor. Bunu babasına anlattığında büyük bir tepki alır. Buna rağmen tarlada çalışan işçileri işten atıyor. Romanın sonunda kan davasına dayanamayan Mehmet Ali köyden kaçar. Derviş Bey’in adamı olan Mahmut Bey dövülerek öldürülür. Bu kan davası yüzünden birçok masum insan ölüyor. Mustafa Bey tüm bunların yanında psikolojik bir bunalım içindedir. Derviş Bey’i öldürememenin yorgunluğuna eriyor. Beş gün içinde onu öldürmeye söz verir. Ancak kurduğu pusuda Derviş Bey onu soyarak evine gönderir. Soğukkanlı ve zalim bir kadın olan Karakız Hatun, Derviş Bey’in öldürülmesini ister. Bu nedenle sürekli oğlunun zihnine girmeye çalışsa da sonuç alamaz. Karakız Hatun kınar. Atına biner Derviş Bey’i öldürmek için konağa gider. Derviş Bey’i bulamıyor. Bunun yerine oğlu İbrahim’i öldürür. Eve varamadan vuruldu. Mustafa Bey’in oğlunu vurma sırası Derviş Bey’e gelir. Mehmet Ali en sevdiği traktörlerini bile bırakarak kaçar. Roman bir kör noktada bitiyor.
Akçasazın Ağaları Serisi
1. Demirciler Çarşısı Cinayeti | 2. Yusufçuk Yusuf |
Demirciler Çarşısı Cinayeti Kitabının Açıklaması
Akçasazın Ağaları tarihte, zamanla, düzenle hesaplaşmanın hikâyesidir. Ağalar çökerken yanı başında yeni bir tarih yazılır, değişim kaçınılmazdır. Güçlüler dövüşürken doğa da ses verir.
Demirciler Çarşısı Cinayeti birbirini yok etmek için tüm hünerlerini, olanaklarını, güçlerini, bundan da öte akıllarını, nefretlerini ve kinlerini kullanan iki derebeyinin ayakları altında ezilen toprağın, toprağın insanlarının ve yeşerttiği doğanın büyük efsanesidir. Lanet, çıktığı bağrı vuracaktır.
“Yaşar Kemal sadece Mitterrand’ın kalbindeki sevgili halk ozanı değil. Yaşar Kemal edebiyatın bir devi.”
– Andre Clavel, Nouvelles Litteraires, (Fransa)
“Demirciler Çarşısı Cinayeti birbirlerini yok etme amacıyla tüm hünerlerini kullanan iki karşıt grup arasında kalan ülkenin kaderi üzerine dev lanet okumayı konu ediyor.”
– Alain Bosquet, (Fransa)
‘Eski rapsodilerin epik esinini, gücünü, doğa aşkının usta bir lirizmiyle iç içe sokarak, Yaşar Kemal, bize büyüleyici kişilikler çiziyor ve bizi kapıp götüren bu destandan ayrılmak çok güç oluyor.’
– Bulletin Critique du Livre Français,