Kitap | Forsa |
Yazarı | Ömer Seyfettin |
Türü | Hikaye Kitapları |
Kategoriler | En Çok Okunanlar Okunması Gerekenler |
Yayın Yılı | 2014 |
Ömer Seyfettin tarafından 2014 yılında kaleme alınmış olan Forsa kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Forsa pdf, Forsa konusu, Forsa karakterleri, Forsa yorumları, Forsa açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!
İçindekiler
Forsa – Ömer Seyfettin
Forsa Kitabının Karakterleri
Kara Memiş: Vatanına bağlı, güçlü, sabırlı, akıllı güçlü bir deniz askeridir.
Turgut Reis: Osmanlı donanmasına mensup cesur, vatanına bağlı bir kaptandır. Kara Memiş’in oğludur.
Forsa Kitabının Konusu
Herkesler tarafından bilinen büyük bir deniz askeri olarak tanınan Kara Memiş’in tutsak olduğu yerde yaşadıkları ve daha sonraları oğlu Turgut Reis tarafından kurtuluşunu konu edinir.
Forsa Kitabının Özeti
Kara Memiş, ünü Osmanlı denizcileri arasında yayılmış bir deniz askeridir. Bir gün Kara Memiş, Malta kuşatması sırasında yakalanır. Zamanla Malta deniz korsanları tarafından gemilerde denizci olarak yıllarca çalıştırılmış ve yaşlanınca korsanlar tarafından adada başıboş bırakılmıştır.
Kara Memiş, 40 yıldır Türk denizcilerinin geleceğini hep hayal etmiştir. Rüyasında Türk gemilerinin yardımıyla esaretinden kurtulduğunu görür. Bir gün aynı rüyayı gördüğünde rüyası gerçek olur ve Türk gemileri gerçekten de gelir. Gelen gemilerin yanına gider ve askerlere kendini tanıtır. Eski bir Osmanlı Bahriyesi olan Kara Memiş olduğundan bahseder ve askerler bunu yüzbaşılarına iletirler.
Kara Memiş kaptana götürülür ve bu sefer kendini kaptana tanıtır. Bunu duyan Turgut kaptan, esir tutulduğu kırk yıl boyunca tüm insanların onu merak ettiğini ve Kara Memiş’in kolundaki yara izini göstererek oğlu olduğunu söyler. Kara Memiş, kırk yıllık esaretinden kurtulurken, kırk yıl sonra oğluna kavuşur.
Malta Adası kuşatmasına katılmak isteyen Kara Memiş, oğlu Turgut Reis’in yaşlı olduğunu söyleyerek ona engel olmaya çalışır ancak Kara Memiş, yaşı ne olursa olsun Malta kuşatmasına katılır ve hikaye son bulur.
Forsa Kitabının Açıklaması
Akdeniz’in mitoloji yuvası sınırsız ufuklarına bakan küçük tepe, mimini bir çiçek ormanı gibiydi. İnce, uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyor.
İlkbaharın tatlı rüzgârlarıyla sarhoş olan martılar, çılgın naralarla havayı çınlatıyorlardı. Badem bahçesinin yanı, geniş bir bağdı.