Kitap | Lider ve Demagog |
Yazarı | Şevket Süreyya Aydemir |
Türü | Araştırma Ve Tarih Kitapları |
Kategoriler | Okunması Gerekenler |
Yayın Yılı | 1975 |
Şevket Süreyya Aydemir tarafından 1975 yılında kaleme alınmış olan Lider ve Demagog kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Lider ve Demagog pdf, Lider ve Demagog konusu, Lider ve Demagog karakterleri, Lider ve Demagog yorumları, Lider ve Demagog açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!
İçindekiler
Lider ve Demagog – Şevket Süreyya Aydemir
Lider ve Demagog Kitabının Konusu
Uzun yıllardır Türkiye’de köklü bir değişiklik olmadığını görünce karamsar olanlar için; Türk milletinin büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan yürüyerek yeni ufuklara ve çağdaş Türkiye’ye ulaşılabileceğini anlatmaktır.
Çeşitli yayın organlarında çıkan makalelerinin derlenmesiyle oluşmuştur.
Lider ve Demagog Kitabının Özeti
Lider ve Demagog
Lider, bir önder şahsiyettir. Demagog ise liderin taklitçisi, siyaset adına oyunbozanlık yapan sahtecisidir. Bu sahtekârlar, eğitimden yoksun yâda eğitimi yetersiz ülkelerde hiçbir vicdan sorumluluğu duymadan halk önünde esen rüzgâra göre konuşan, kendine geçer akçe saydığı ucuz sloganlarla halk önünde düzenbazlık yapanlardır. Örneğin; bizdeki din ticaretini ustaca yapanlar Demagoglardır. Onlar eyyamcı, günün ve değişen rüzgârların karaktersiz adamlarıdır. Önder şahsiyet olan lider ise kendisine Tanrı’nın sunduğu kabiliyetlerle beraber ömrü boyunca edinilen kültürlerin, yaşanılan tecrübelerin bir ürünüdür.
Lider kendini bildiği gibi, hem içinden geldiği toplumu, hem de dünyanın gidişini gerçek durum ve sorunlarıyla bilir. Bu husus onu macera atılımları ve demagojik akımlardan korur. Liderde eylem ve bilgi disiplini vardır. İşte bu disiplin onun karakterini oluşturur. Bu karakter, hem onu güçlendirir hem de inanılan ve önder bir insan yapar.
Ülkemizde bugün için demagoglar sahnededir. Ancak bunlar yalnız değildir. Halkın sağduyusu ve yetişmekte olan aktif çocuklarımız oyunları bozabilecektir. Bugüne bakıpta ümitsizliğe düşülmemelidir, çünkü ümitsizliğe düşeceğimiz gün, iç ve dış düşmanlarımızın beklediği gündür.
(Makale 30 EYLÜL 1974’de Cumhuriyet Gazetesinde yayımlanmıştır.)
Fikir Atatürkçülüğü ve Kelime Atatürkçülüğü
Fikirlerin ve doktrinlerin büyük talihsizliği, bir gün gelip kelimeleşmeleridir. İnsanlığa yeni fikirler getiren ve yeni doktrinleri veren düşünür ve önderlerinde bir gün gelip donmuş putlar haline sokulmalarıdır.
Şimdi Türkiye’mizde fikirleri ve doktrinleri kelimeleştirme, fikir ve doktrinlerin önderlerini put haline getirmenin büyük gayretleri ile karşı karşıyayız. Bu çabalar ulu önder Atatürk’e yöneliyor. Dikkat etmeliyiz ki Atatürkçü fikirler, kelime Atatürkçülüğüne dönüştürülmeye çalışılıyor. Bilgisizlik, tembellik veya taassup yüzünden ne Atatürk’ü nede Atatürkçülüğü dondurmaya hakkımız yok. Biz asıl Atatürk’e yönelelim. Yalnız sözde kalan şekil ve suret haline getirilmiş Atatürk’e değil hakiki, yaşayan ve uzun süreli ilkeler koyan Atatürk’e… Çünkü hakiki Atatürkçülük; sadece O’nun adını haykırmak değil, Onu anlamak, izah etmek ve savunmaktır.
(Makale 24 OCAK 1962 tarihinde Yön Dergisinde yayımlanmıştır.)
Kemalizm Orta Malı Değildir
Ne liberalizm, ne sosyalizm, yalnız Kemalizm diyerek Atatürkçülüğü kendi maksatlarına uygun kullanmak isteyen menfaat gruplarının dikkati çekilerek, Atatürk’ün mirasının ortalık malı olmadığı, Kemalizm’in ise bir eskici dükkânından kiralanan, kırk kalıba uydurulmuş bir elbise gibi, her boya, her boyaya uysun diye çekilip çekiştirilecek bir sahipsiz mal olmadığı vurgulanmaktadır.
( Makale 11 NİSAN 1962’de Yön Dergisinde Yayınlanmıştır.)
Artık Devletçilik Yetmez
Türkiye’de devletçilik öldü diyen bir kısım siyasiler ve müteşebbisler; Atatürk’ü devletçiliğe mecbur eden tarihi, siyası, iktisadi zorlukları, yani tek kuruş sermaye yardımı görmeyen 1922-1929 Türkiye’sini bilmiyorlar. Atatürk’ün elinde doğan devletçilik kimlerin elinde ölüyor. Ancak yanlış olan bir husus var; devletçilik ne ölmüş, nede öldürülmüştür. 1945-1950 arasında ihmal ve inkâr 1950-1960 yılları arasında ise soysuzlaştırılmıştır. 27 Mayıs’tan sonrada uyuşturulmuştur. Şimdi ise kansız ve hastadır ama yaşamaktadır
Bu gün için eski devletçilik yetmeyecektir. Her sahayı içine alan özel teşebbüse yer veren, yalnız iktisadi bir devlet işletmeciliğinden çok, milli hayatın içinde sosyal bir düzen olacaktır.
(Makale 12 EYLÜL 1962’de Yön Dergisinde Yayımlanmıştır.)
İnkâr Edilmek Kahramanların Kaderi
Mustafa Kemal Atatürk dünyaya gelmiş en büyük liderlerden biridir. Bize bıraktığı değerler ve müesseseler sayesinde Cumhuriyeti yaşıyoruz. Cumhuriyeti bize emanet eden bu lidere yapılan saldırılara karşı tek bir vücut halinde; duyarlı ve ilgili olmamız gerekmektedir. En önemli görevimiz budur. Kahramanlar daima yaşatılmalıdır.
(12 NİSAN 1970’de Cumhuriyet Gazetesinde Yayımlanmıştır.)
Kıyamet Alametleri
Kıyamet dağların, taşların devrilmesi, dünyanın parçalanması demek değildir. Kimi ülkelerde sınıflar dolarken, ders saatlerinde kahvehaneler dolarsa, oralarda kitaplıklar çalışırken bizde boş kalırsa, oralarda kafaların içi olgunlaşırken bizde kafaların dışı saç sakal oyunları ile çirkinleştirilir ve değerli zamanlar yağmaya verilirse işte o zaman kıyamet kopmuştur.
(Makale 03 EYLÜL 1974’te Cumhuriyet Gazetesinde Yayınlanmıştır.)
Artık Biraz Disiplin
Demokrasi, bir halk eğitimi işidir. Eğitim eğer yetersiz ise, o rejimde demokrasi adına ya demagog, yada halktan kopmuş laf ebesi politikacılar konuşur.
Ülkenin ürettiği temel ürünlerin dışardan ithal edilmeye başlanması, ihraç edilen mallardan elde edilen gelirlerin petrol ödemelerine harcanması iktisadi tutsaklığın ta kendisidir. Bu olayların düzeltilip, disiplin altına alınması gerekmektedir. Bu da elbet hükümet denilen kuruluşun, her alanda haysiyet ve itibarını kurmak, korumak ve yerleştirmekle olur. Daha önceden gelen aksaklıklar, yetersizlikler olabilir. Ama bunlar ciddi bir devlet anlayışı ve gerçek bir devlet adamlığının “irade ” ve ileri görüşlülüğü ile elbette ki düzeltilebilir. Bu koşul disiplinle olacaktır.
(Makale 11 KASIM 1974’de Cumhuriyet Gazetesinde Yayınlanmıştır.)
Kaptanlar Kavgada
Devletin yaşantısında itici güç olacak yerde fren olmak durumuna düşülürse o rejime bir düzensizlik ve şüphe pekâlâ mümkün olacaktır.
Şu an Milli iradeyi temsil eden şahısların kaprisleri, şahsi yetersizlikleri, nazları ve affolunmaz hataları düşündürücüdür. Artık bir Milli seferberlik lazım, milletin duyduğu tedirginliği ortadan kaldırmak gerekmektedir. Buda parlamento sayesinde olacaktır. Parlamentonun içinde bulunanlar kaprislerini bırakmalı, çelişme ve dalaşma yerine sorunlara çözüm bulmalıdırlar.
(Makale 09 ARALIK 1974’de Cumhuriyet Gazetesinde Yayınlanmıştır.)
Doğum Ağrısı mı Tükeniş mi?
Milletçe yeniden uyanış, yeniden bir doğuş, yeniden bir düzenleme sağlayacak, laf ebeliği yapmayan, yeni insanlara, gerçek aydınlara gereksinim vardır.
Bugün memleketimizde, kavramlar öyle karışmış, akımlar öyle soysuzlaşmış ve adına politika denilen sefaletle, politikacı denilen şaşırmış insanlar öylesine birbirine girmiş, öylesine itibarsızlaşmışlardır ki, bu durumu Bizans’ın son günlerine benzeten yazarlar bile görülmüştür. İşte bu durum içerisinde;
Milletçe yeniden uyanış, yeniden bir doğuş, yeniden bir düzenleme sağlayacak, laf ebeliği yapmayan, yeni insanlara, gerçek aydınlara gereksinim var.
(Makale 22 MART 1976’da Cumhuriyet Gazetesinde Yayımlanmıştır.)
Lider ve Demagog Kitabı Hakkında Bilgiler
- Kitaba da adını veren yazısında Şevket Süreyya lider ile demagog arasındaki farkı şöyle anlatmaktadır: “Lider, bir önder şahsiyettir. Demagog ise liderin taklitçisi, siyaset adına oyunbozanlık yapan sahtecisidir.”
- Kitapta Şevket Süreyya Aydemir’in Atatürk ile İnönü ve sonrasının liderleri arasında karşılaştırmalar yaptığı makaleler yer almaktadır.
Lider ve Demagog Kitabının Açıklaması
“Lider ve Demagog”, Atatürk ve Türkiye tarihi üzerindeki çalışmalarıyla düşün hayatımızda rakipsiz bir yer sahibi olan Şevket Süreyya Aydemir’in çeşitli yayın organlarında yıllarca yayımlanmış yazılarından oluşturulan bir seçkidir. Bu kitap, Şevket Süreyya Aydemir’in ne denli uzak görüşlü ve bu nedenle de ne denli güncel bir yazar olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır.