Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun'un Fotoğrafı

Kitap Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?
Yazarı Farabi, Mesud Topal
Türü Felsefe Kitapları
Kategoriler En Çok Okunanlar
Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 2020

Farabi ve Mesud Topal tarafından 2020 yılında kaleme alınmış olan Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? pdf, Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? konusu, Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? karakterleri, Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? yorumları, Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? – Farabi ve Mesud Topal


Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? Kitabının Özeti

İslam Felsefesinde Aristoteles’ten sonra “ikinci öğretmen” olarak kabul edilen Farabi, sadece felsefe akımlarını değil, bilim adamlarını da etkilemiştir. Hayatı boyunca 100’ün üzerinde eser kaleme almış ancak sadece 25 tanesi günümüze ulaşabilmiştir. Müzik, felsefe, botanik, matematik ve mantık alanlarında eserleri vardır. Havadaki titreşimlerin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını keşfederek müzik aletlerinin yapımında kullanılan kuralları bulmuştur ve müzik aletlerinden kanunun mucididir. Felsefeyi anlama yönünde farklı bir metot kullanarak onları sınıflandırmıştır. Bu yöntem Avrupalı bilginler tarafından da kabul edilmiştir.

Varlıklı bir aileden gelmesine ve saray hayatına yakın olmasına rağmen bunu reddetmiş, bütün zamanını ilim yolunda harcayarak geçirmiştir. Çünkü Farabi’ye göre insan ilmi aramakla ve ilmi bulup insanlara anlatmakla mükelleftir. Cahil insanı da “bilgisiz insan” olarak tanımlar. Bu insanların hiçbir hedefi yoktur ve rahatına ve zaaflarına düşkün insanlardır. İnsan kendisini diğer canlılardan ayıran özelliği olan düşünebilme yetisini faydalı bir amaç doğrultusunda kullanmalıdır. Ona göre düşünmek ve akıl insanı tanımlayan en önemli özelliktir. Duyguları ise akla ek bir kaynak olarak görür.

Farabi gözle görünenlerin ardında bir de görünmeyen gerçekliği arar. Ancak bunları görebilmek için büyük bir çaba sarf etmek gerekir. İnsanların katı düşünceleri bu gerçeklikleri görmeye engel olur. Bu sebeple bu engel düşüncelerden ve önyargılardan kurtulmak gerekir. Mutlu olabilmek için de maddi nesnelerin ötesine bakmamız gerektiğini öğütler. Mutluluk insanın aklının ulaşabileceği en yüksek kazanımdır.

Farabi insanın ancak ideal toplum içerisinde, erdemli insanlarla beraber yaşandığında mutlu olunabileceğini söyler. İnsanın huzurlu bir toplumda var olması da bir yönetim altında gerçekleşir. Toplumların huzurlu olabilmesi için sevgi ve adalet kavramları altında yönetilmeleri gerekir. Bu niteliklere sahip olan devletleri “Erdemli Devlet” olarak adlandırır. Erdemli Devletin başında bulunan kişi de belli niteliklere sahip olan erdemli bir insan olmalıdır.

Orta Çağ İslam felsefesinin kurucusu olan Farabi hiçbir şeyin tesadüfle açıklanamayacağını ve her şeyin Allah’ın ilmi üzerine ve birbirleriyle ilintili olduğunu savunur. Allah’ın varlığını da onun ilk varlık oluşu ile açıklar. Çünkü ilk varlık, tüm diğer varlıkların sebebidir. Her şeyi anlamak istiyorsak önce Allah’ın varlığını anlayıp kabul etmemiz gerekir. Farabi’ye göre içimizde bulunan sevgi ve muhabbet cevheri de Allah’tan gelmektedir ve tamamen Allah’a tabii olup gerçek bir teslimiyetle ona bağlanırsak gerçek aşka ulaşabiliriz.


Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? Kitabının Açıklaması

“Düşünmek ruhun kendi kendiyle konuşmasıdır…”

Türk bir ailenin çocuğu olarak bin yüz elli yıl önce dünyaya gelen ve hayatı boyunca müzik, felsefe, botanik, matematik ve mantık alanında sayısız eserler kaleme alan Farabi, ilim ve düşün dünyasında “öğretmen” kabul edilen Aristoteles’ten sonra “ikinci öğretmen” kabul edilmiştir.

Sadece filozofları değil, sayısız bilim adamını da derinden etkilemiş, akımların ve icatların ilham kaynağı olmuştur.

Varlıklı bir ailenin ferdi olarak saraya yakın olmasına rağmen siyasi iradeyi tamamen reddedip kendini ilme adamıştır. Günde yalnızca bir öğün yemekle hayatını sürdüren Farabi, zamanının her saniyesini ilimle geçirmeye gayret göstermiştir.

Çünkü Farabi’ye göre insan ilmi aramakla mükelleftir. İlmi bulmak, onu öğrenmek ve onu anlatmak zorundadır.

İlim Çin’de bile olsa kalkıp peşine düşmek gerekir. İnsan ilim için yaşamıyorsa ıstırap içinde, anlamsız ve mutsuz bir ömür geçiriyordur. Çağımız insanının anlamlı ve anlamsız gayretleriyle yüzleşmesi ve yeniden bir yaşam kurgusu inşa etmesi açısından Farabi’nin ilham dolu hayatı ve çalışmaları örnek alınacak niteliktedir.

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yapın