İçindekiler
Türkiye’nin Sulak Alanları: Sultan Sazlığı
Sulak alanlar suları çekildiğinde derinlikleri 6 metreyi geçmeyen su kütleleridir. Doğal ya da yapay yollarla oluşabilen sulak alanlar durgun ya da akıntılı olabilir. Kalıcı ya da mevsimsel olarak oluşabilirler. Suları tatlı, acı ya da tuzlu olabilir. Bataklıklar, sazlıklar, lagünler, göller, ovalar, deltalar ve turbalıklar (ölü bitkilerden oluşan su kütleleri) sulak alanlardan bazılarıdır.
Sulak alanlar, yağmur ormanlarından sonra biyolojik olarak en zengin ve üretken ekosistemlerden biri. Çünkü sulak alanlar farklı türde birçok canlıya ev sahipliği yaparak beslenme, üreme ve barınma ortamı sağlar. Ayrıca ekolojik döngülerde rol oynar, bünyesindeki organik maddelerle sel sularını emerek ve yavaşlatarak sel kontrolü sağlar ve yer altı sularına kaynak oluştururlar.
Sulak alanlar aynı zamanda dere, çay, nehir gibi sularla taşınan toprakların belirli bir alanda toplanmasını sağlar. Böylece verimli arazilerin oluşmasına katkıda bulunurlar. Sulak alanlarda balıkçılık, hayvancılık ve turizm de yapılabilir.
Türkiye’de 86 tane uluslararası öneme sahip sulak alan var. Bunlardan bazısı sulak alanların korunması amacıyla hayata geçirilen Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alındı. Sultan Sazlığı Millî Parkı da bu sulak alanlar arasında.
Sultan Sazlığı Millî Parkı
Sultan Sazlığı Millî Parkı, Kayseri’nin Yeşilhisar, Develi ve Yahyalı ilçeleri arasında yer alıyor. Toplam alanı 24.357 hektar. Daha önce tabiatı koruma alanlarından biriyken 2006 yılında millî parka dönüştürüldü.
Sultan Sazlığı’nın en önemli özelliklerinden biri hem tatlı hem de tuzlu su ekosistemlerinin bir arada bulunması. Örneğin Sultan Sazlığı’nın güneydoğusunda yer alan Yay Gölü tuzlu bir göl.
Sultan Sazlığı’nda pek çok farklı kuş türü yaşıyor. Bunlar arasında toy, küçük batağan, bahri, kızıl boyunlu batağan, kulaklı batağan, ak pelikan, karabatak, gri balıkçıl, balaban, leylek, kuğu, yosun kazı, kılkuyruk, çamurcun ve flamingo gibi türler yer alıyor.
Sultan Sazlığı, Afrika ile Avrupa arasındaki göçmen kuşların kullandığı iki ana göç yolunun kesiştiği bölge olmasıyla da ülkemiz için en önemli sulak alanlardan birisi.
Küresel iklim değişikliğinin yanı sıra bilinçsiz su kullanımı nedeniyle gittikçe azalan sulak alanlara dikkat çekmek için 2 Şubat tarihi her yıl Dünya Sulak Alanlar Günü olarak kutlanıyor.