Tatar Çölü Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Tatar Çölü'nün Fotoğrafı

Kitap Tatar Çölü
Yazarı Dino Buzzati
Türü Romanlar, Yaşam Öyküsü Kitapları
Kategoriler En Çok Okunanlar
Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 1940

Dino Buzzati tarafından 1940 yılında kaleme alınmış olan Tatar Çölü kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Tatar Çölü pdf, Tatar Çölü konusu, Tatar Çölü karakterleri, Tatar Çölü yorumları, Tatar Çölü açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Tatar Çölü – Dino Buzzati


Tatar Çölü Kitabının Karakterleri

Giovanni Drogo:Bastiani Kalesi’ne teğmen olarak atanmıştır. Drago umutlarının, umutsuzluğa daha sonra da umarsızlığa dönüşmesine izin vermiş birisidir. Yazgısını değiştirebilme şansı olmasına rağmen yine de asıl önemli şeyin hala başlayacağı ümidiyle bir ömür tüketmiştir.


Tatar Çölü Kitabının Konusu

Bastiani Kalesi’ne atanan genç bir teğmenin, kalede yaşanan rutin hayata kapılıp gitmesiyle zamanın nasıl geçtiğini anlamadan 30 yıl gibi uzun zamanı, hayatını erteleyerek geçirmesi anlatılıyor. Kale aslında bir sembol olarak tasvir edilmiş, hayatlarına yenilik getirmeyen insanların, tek düze ve tecrit edilerek sürdürdükleri yaşamlarının tıpkı Tatar Çölü gibi nasıl verimsiz bir hale geldiği ve bitmezmiş gibi görünen hayatın nasıl çabucak bittiği de akıcı bir şekilde anlatılmış.


Tatar Çölü Kitabının Özeti

Giovanni Drago Kraliyet Akademisi’ni bitirir. İlk görev yeri Bastiani Kalesi’ne giderken yolda karşılaştığı Yüzbaşı Ortiz’in burada on sekiz yıl geçirmesine şaşırır. Burada bir gün bile kalmak istemeyen Drogo, kalede geçirdiği dört ayın sonunda Tatar Çölü’nün sonsuz görüntüsü onu kendine çeker. Kalede geçen bu süre onu uzağa çekmeye yetmiştir. Kale onu yavaş yavaş kuşatmaya başlamıştır. Alışkanlıkların uyuşukluğu ve kölesi oluşu onu isteyince çıkacağını düşündüğü bir girdabın içine çekmeye başlamıştır. Kalede yıllarını geçiren kıdemli askerlerin “Vakit varken git.” sözleri ona o kadar uzaktır ki Drogo’ya göre önünde uzun yılları vardır.İzin günlerini bile kalede geçiriyordur ve alışılmışlığın getirdiği monotonlukla zamanın nasıl geçtiği ayırdına varmadan yıllar geçiyordur. Aralıklarla silkelenip kaleden ayrılmak istediği dönemlerde, eskiden yaşadığı şehrin, arkadaşlarının, hatta evinin bile yabancısı olduğunu hissediyordur.

Kalede kalmak istediğini iddia edenler, gidemedikleri için bunu böyle söyleyerek kendilerini bile kandırıyorlardır. Kalenin çevresindeki en küçük bir hareketlilik bile onları heyecanlandırıyor, umutları canlanıyor, daha sonra yine aynı tek düze ve tecrit edilmiş bir hayatı ve değişmeyen yazgıyı tekrar ediyorlardır. Drogo asıl önemli şeyin hala başlamadığı fikrinde inat ettiğinde 15 yılı geride bırakmıştır. Yıllar geçmiş, kader yine kendini tekrar etmiş, kaleye ilk geldiği günde Yüzbaşı Ortiz’in ona yolda eşlik ettiği gibi kendisi de artık kırklı yaşların ortalarına gelmiş ,yeni gelen bir teğmene eşlik ediyordur. Drogo her şeyin farkındadır. Artık genç değildir, kendi elleriyle emek vererek ördüğü duvarları yıkacak cesareti ve gücü yoktur. Halbuki o bitmez tükenmez olarak düşündüğü yıllar çabucak geçmiştir. Drogo, önce ruhunda sonra bedeninde yaşanan erozyonla tıpkı kalenin duvarları gibi zamana karşı koyamamıştır.Bu arada yıllar önce Kuzey Krallığı önce sınır çizme bahanesiyle bölgeye girmiştir. Yol yapım çalışmalarını sessiz sedasız yapmış, gerçekle hayali birbirine karıştıran kaledekiler birdenbire savaşla burun buruna gelmişlerdir.

Drago 54 yaşına gelmiş, yıllarını kalenin güvenliğini sağlamak için vermiştir ancak tam işe yarayacağı zamanda hasta ve yaşlıdır. Kalede işe yaramadığı için kaleden gönderilir. Ayrılırken umutlarının, umutsuzluklarının hatta umarsızlıklarının hesabını kendine veremez. Artık yılları değil, belki de günleri ya da saatleri vardır. O tükenmez dediği yılların sonu gelmektedir.


Tatar Çölü Kitabının Açıklaması

İç karartıcı Bastiani Kalesi’ne vardığında genç teğmen Giovanni Drogo tarifsiz bir sıkıntıya kapılır. İlk görev yeri olan bu kaleyi bir gece bile kalmadan terk etmeyi ister, ama harekete geçemez. Sonunda en fazla dört ay kalabileceğine karar verir. Alışkanlıkların uyuşturucu etkisi, askerlik gururu, gündelik ritüellerle dolan bir hayat boşluğuna bağlanması ve Tatar Çölü’nün vahşi cazibesi bu dört ayı yıllara çevirir. Giovanni Drogo kimsenin gelip geçmediği, öte tarafında ne olduğunu, kimlerin yaşadığını bilmediği bir çöl sınırını beklemeye bırakır kendini. Ünlü İtalyan yazar Dino Buzzati’nin ilk romanı olan Tatar Çölü, hayatın anlamını ve insanın kaderine teslim olmasını sorgular. Kafka, Sartre ve Camus’nün değişik biçimlerde uğraştığı bu sorgulamayı kurgulayan Tatar Çölü, çağımızın önemli eserlerinden biridir.


Yorum yapın