Seninle Başlamadı Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Seninle Başlamadı'nın Fotoğrafı

Kitap Seninle Başlamadı
Yazarı Mark Wolynn
Türü Psikoloji Kitapları
Kategoriler En Çok Okunanlar
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 2016

Mark Wolynn tarafından 2016 yılında kaleme alınmış olan Seninle Başlamadı kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Seninle Başlamadı pdf, Seninle Başlamadı konusu, Seninle Başlamadı karakterleri, Seninle Başlamadı yorumları, Seninle Başlamadı açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Seninle Başlamadı – Mark Wolynn


Seninle Başlamadı Kitabının Konusu

Kitap, yazarın Birleşik Devletler San Francisco’da Kalıtsal Aile Travmaları Enstitüsünde yaptığı çalışmaların, edindiği deneysel bilgilerin ve bilimsel araştırmaların ışığında hazırlanmıştır. Ayrıca bu çalışma, nörobilim, epigenetik ve dilbiliminde buluşlarla da desteklenmiştir. Kitap içerik olarak aynı zamanda aile travmalarının birden fazla nesil üzerinde kalıtsal ve ortamsal yollar ile aile terapisi yaklaşımıyla bilinen birçok uzmanın da mesleki eğitim ve araştırmalarını da içeren konuları içinde bulundurmaktadır. Kalıtsal aile yapı patolojilerinin, geçmişten gelen travmaların tanımlanması ve çözümlenmesi ile karakter bozukluklarının ve mental rahatsızlıkların çözülebileceğini ifade etmiştir. Kişisel sorunların yanında çiftlerin de sorunlarını, kullandıkları çekirdek dil sayesinde temele inip, aslında onların dışında gelişen travmaları gün yüzüne çıkararak çözümleyebilmesi bakımından da önemlidir. Bakış açısının değiştirilmesi ile geçmişin kötü izleri de temizlenebilir.


Seninle Başlamadı Kitabının Özeti

Mark Wolynn aniden gelişen görme kaybının ardından kesin nedeninin anlaşılamaması ile yaşama olan isteğini kaybeder. Yaşadığı şey; yalnızlık, çaresizlik ve darmadağınık hissi onun ilerde adını koyacağı çekirdek dilin iç sesidir. Bu belirsizlikle kendisine ait ne varsa tamamını arkasında bırakarak, iyileşebilmek için Güneydoğu Asya’ya, en doğuya kadar gider. Ona yardım edecek hemen her kapıyı çalar, eğitimler alır, meditasyon yapar. Bir süre sonra görme problemi önemini kaybeder ve “ben kimim”, “neyi görmek istiyorum” sorgusu oluşur. Birçok deneyimlemeler sonunda iç görüşü de netleşmeye başlar. Eğitim alırken bir öğretmeninin ona “eve git ve anneni babanı ara” demesi onu ilk başta öfkelendirir. Tekrar aynı sözü duyduğunda artık kayıtsız kalamaz çünkü ailesinin öyküsü bizzat kendi hikâyesidir. Sorunu, kaynağında çözeceğini fark eder. Bazen kalbin açılabilmesi için kırılması gerekir. Anne ve babasına koşulsuz iyi niyetle yaklaştıkça iyileşmeye başladığını görür. Bu şükür ve yeni keşfettiği özgürlük duygusu danışanlarına yardımcı olabilmek misyonu haline gelir. Dinleme teknikleriyle danışanlarının aslında söylemek istediklerini duyarak, onların kendi hayatlarındaki belirgin negatif kelimeleri bulmalarına yardımcı olur. Yaptığı araştırmalar, psikoterapide ortaya çıkan akımlar, günümüzde bütün resmin parçası olarak ailede ve toplumun geçmişindeki travmatik olayları dâhil etmek üzere bireyin travmasının ötesine işaret edildiğini göstermektedir. Tekrarlayan acıların arkasındaki mekanizmayı anlamak için aile geçmişinden en az üç neslin incelenmesi gerekmektedir. Kişinin içinde yaşamış olduğu ortam ve şartlar ailesinden aktarılan kalıtsal bilgi ile etkileşerek becerilerini, potansiyelini ve kişiliğini etkilemektedir. Bilim insanlarının çalışmaları sonucunda, DNA’ların hem olumsuz hem de olumlu düşüncelerden etkilenerek sırayla bir geni aktif hale getirebildiği veya susturabildiği araştırmalar sonucunda doğrulanmıştır. Kişinin yaşam alanında, kalıtsal yapısını etkileyen tetikleyiciler vardır ve var olan genetik bilginin nasıl ve ne şekilde işleme alınacağını etkilerler. Yazarın araştırmalarında, bilim insanlarının, genlerin geçmiş deneyimlerin bazı anıları muhafaza ettiğini açıklamaları diğer travma geçişlerini açıklar niteliktedir.

İngiltere’de yapılan bir çalışmada, anneleri hamilelik sırasında endişeli olan çocukların duygusal ve davranışsal problemlerinin iki kat fazla olduğu görülmüştür. Bilim adamları, travmanın kalıtım yoluyla aktarıldığını klinik araştırmalar sayesinde ortaya koymuşlardır. Bu minvalde Mark Wolynn, geçmişten gelen travma aktarımlarıyla yüzleşirken açık yüreklilikle ve pozitif yaklaşımın önemini danışanlarıyla paylaşır, belirlenen yol haritasıyla yeni çözüm yollarını birlikte bulurlar. Zihnin, iyilik halinin olumlu resimleri ile doldurmak iyileşme sürecini güçlendirirken tıpkı bunu bir egzersiz gibi alışkanlık haline getirmek gerekir. Meditasyonun kişinin stres seviyesinin azaltması ile “iyi” gen sekanslarının aktifleştiği de araştırmalar ile gözlemlenebilmiştir, gen etkinleştirildiğinde hücrenin yapısını ve işlevini değiştiren yeni protein zincirleri oluşturarak olumsuz döngülerin hücre bazında kırılmaya başlanması amaçlanmaktadır.

Hayatı kucaklamak, neşeyi deneyimlenmek, tamamen derin ve tatmin edici ilişkiler kurarak ve sağlıklı bir birey olarak, tüm kapasitenin kullanıldığı bir yaşam isteniyorsa; kişinin kırgınlık hislerini bir kenara bırakıp, ilk olarak ebeveynleri ile bozuk olan ilişkilerin onarılması gerektiğinin önemi vurgulanır. Çünkü travmalar, geçmişin derinliklerinden kaynaklanıyor olabilir ve kişiyi ileri ki yaşamında bambaşka sıkıntılarla baş başa bırakabilir. Yazar geçmişten gelen travmaları kırmanın yolu olarak, çekirdek dil haritasını oluşturmak için dört adım belirlemiştir.

1: Çekirdek Şikâyet

Ana problemdir. Genellikle travmatik deneyimlerin parçalarından kaynaklanır ve çekirdek dili ifade eder.

2: Çekirdek Tanımlayıcılar

Ebeveynlere dair sahip olunan bilinçaltında saklı olan duyguları gösteren sıfatlar ve kısa tanımlayıcı sözcüklerdir.

3: Çekirdek Cümle

En derin korkunun duygu yüklü dilini ifade eden bir kısa cümledir. Bu cümle çocukluktan veya aile geçmişinden çözümlenmemiş bir travmanın kalıntılarını taşır.

4: Çekirdek Travma

Davranışları, seçimleri, sağlığı, iyilik halini bilinçli farkındalık olmaksızın etkileyebilen çocukluktan veya geçmişten gelen travmalardır.

Bu maddeler adım adım sorunu belirlenip travmaların güncel zamanda sağlıklı çözümlemelere ulaşılması ile geçmişte kalabilir. Ve bu kişilerin daha özgür ve rahat insanlar olabilmelerinin önünü açar.


Seninle Başlamadı Kitabının Açıklaması

Yaşadığınız deneyimlere yüklediğiniz anlamların size ait olmama ihtimalini hiç düşünmüş müydünüz? Bir başkasının travmasını yaşıyor, duygularını hissediyor olabilir misiniz? Sebepsiz yere üzgün ya da huzursuz hissetmenizin, geçmişte yaşadıklarınızdan bağımsız, bilinçaltınızın derinliklerinde gizlenen farklı bir nedeni olabilir. Kalıtsal aile travmalarının kişiliğiniz üzerindeki etkilerini merak ediyorsanız Mark Wolynn’in “Seninle Başlamadı” adlı kitabı, kendinizi daha iyi tanıma ve anlama sürecinize katkı sağlayacak harika bir eser! Gelin başucu kitabınız olmaya aday bu eserde sizi neler beklediğinden kısaca bahsedelim.

“Seninle Başlamadı” adlı kitabı neden okumalısınız?

“Seninle Başlamadı”, Mark Wolynn’in San Francisco’daki Kalıtsal Aile Travmaları Enstitüsünde yaptığı çalışmalardan elde ettiği deneysel gözlemlerin bir sentezinden oluşuyor. Bilimsel verilerle ve vaka örnekleriyle bezenen kitapta; “Aile Travmaları”, “Çekirdek Dil Haritası” ve “Yeniden Bağlanmaya Giden Yollar” isimli üç bölüm yer alıyor. Yazar; kitabında kalıtsal aile travmalarının nesilden nesile nasıl aktarıldığını, insan üzerinde yarattığı olumsuz etkilerini ve bu sorunlarla nasıl baş edileceğini anlatıyor. İlaçlarla ve geleneksel psikoterapi yöntemleriyle uzun zamandır çözülemeyen sorunlara yönelik mucizevi bir yaklaşım sunan kitap sayesinde çekirdek dilinizi çözebilir, öz benliğinizi tamamlayan sihirli cümleleri bulabilirsiniz. Böylece yaşamsal döngüde tam olarak nerede durduğunuzu belirleyebilir, hayatın akışı içinde farkında olmadan başkasından devraldığınız hislerin ayrımına varabilirsiniz. Bir solukta okuyacağınız eserin son satırlarına geldiğinizde ise muhtemelen kendinizi şu cümleleri düşünürken bulacaksınız: “Ben kimin duygularını yaşıyorum?”


Yorum yapın