Sağlık Hizmetlerinde Kullanılmak Üzere Geliştirilen Robot Kol
COVID-19 salgınından sonra sağlık çalışanlarının ve hastaların etkileşimini azaltmanın önemi bir kez daha ortaya çıktı. Bu nedenle, gelecekte sağlık çalışanlarının risk altına girmeden temel sağlık hizmetlerini sunmak için robotlardan yardım alabilecekleri düşünülmektedir.
Simon Fraser Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, insanların kollarına dokunarak fizyolojik ölçümler yapabilen bir robot kol geliştirmişlerdir. Bu çalışma, Tae-Ho Kim, Jaydon Wanloo ve Woo Soo Kim’in katkılarıyla gerçekleştirilmiştir.
Robot kol, üç boyutlu yazıcılarla üretilmiştir ve her bir parmağında elektrotlar bulunmaktadır. Bu sayede, robot insanların kollarına dokunarak nabız, solunum hızı, vücut sıcaklığı ve kaslardaki elektrik sinyalleri gibi ölçümleri yapabilmektedir. Ayrıca, kandaki oksijen miktarını da tespit edebilmektedir. Elde edilen sonuçlar, robotun ekranında anında görülebilmekte ve bir sağlık uzmanına doğrudan iletilmektedir.
Şu an için robotun sadece pasif olarak veri topladığı ancak gelecek on yıl içinde yapay zekâ desteğiyle daha aktif bir rol üstlenebileceği belirtilmektedir. Örneğin, robot insanlarla etkileşim kurabilir ve hatta topladığı verileri işleyerek ilaç yazabilir.
Bu Teknolojinin Gelecekteki Olası Etkileri
Sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere geliştirilen robot kol, gelecekte sağlık alanında büyük değişimlere yol açabilir. Sağlık çalışanlarının risk altına girmeden hastaların fizyolojik ölçümlerini yapabilmesi, sağlık sistemlerinin daha verimli bir şekilde çalışmasına yardımcı olabilir.
Ayrıca, robot kolun yapay zekâ desteğiyle ilaç yazabilme özelliği, sağlık hizmetlerindeki doktorların yükünü azaltarak daha fazla insana daha hızlı ve kaliteli hizmet sunulmasına olanak sağlayabilir. Bunun yanı sıra, robot kol sayesinde hastaların evde veya uzaktan takip edilmesi de mümkün hale gelebilir.
Geliştirilen bu teknolojinin insan doktorların yerini alacağı endişesi olmasa da, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesinde büyük bir adım olacağı düşünülmektedir. Gelecekte bu teknolojinin daha da geliştirilmesiyle, sağlık alanında daha fazla inovasyon ve kolaylık sağlanabileceği öngörülmektedir.