Küresel Isınmanın Tetiklediği Mantar Enfeksiyonu

Küresel Isınmanın Tetiklediği Mantar Enfeksiyonu

Küresel Isınmanın Tetiklediği Mantar Enfeksiyonu

Güneş’ten gelen ışınların bir kısmı atmosfer tarafından soğurulurken bir kısmı yeryüzüne ulaşır. Atmosferdekisera gazlarıise yeryüzü tarafından soğurulan ve uzaya kızılötesi dalga boyunda geri yansıyan ışınların bir kısmını soğurur. Sanayi Devrimi’nden beri sera gazlarının atmosferdeki oranı giderek artıyor. Buna bağlı olarak Dünya’nın ortalama sıcaklığı yükseliyor. Küresel ısınma ya da iklim değişikliği olarak isimlendirilen bu olgunun canlılar ve ekosistem üzerinde çeşitli etkileri var.

İnsan faaliyetlerinin yerküre üzerindeki etkilerden bazıları insan sağlığı ile ilişkili. Örneğin hava kirliliğinin artması, solunum sistemi hastalıklarının daha sık görülmesinin nedenlerinden biri. Ayrıcaozon tabakasındaki incelmeyebağlı olarak Güneş’ten gelen yüksek enerjili zararlı ışınların yeryüzüne ulaşması, cilt ile ilişkili hastalıkların daha yaygın görülmesine yol açıyor.

Küresel Isınmanın Tetiklediği Mantar Enfeksiyonu #1

Küresel iklim değişikliği yalnızca insanları değil diğer canlıları da etkiliyor.

Canlılar hayatta kalabilmek için değişen çevre koşullarına uyum sağlamaya çalışır. Mikroorganizmalar da küresel iklim değişikliğine uyum sağlamaya çalışan canlılardan. Bunlardan biri de bilimsel ismiCandida aurisolan bir mantar türü.

Çürükçül (organik atıkları parçalayan) bir mantar türü olanCandida auris‘in insanlarda hastalığa yol açtığı 2009’da belirlendi.Candida auris‘in değişen iklim koşulları ile birlikte insanlarda hastalık yapmaya başladığı düşünülüyor.

İnsanlarda hastalık yapan mantar türlerinin sayısı, doğadaki bütün mantar türlerinin sayısıyla kıyaslandığında çok düşüktür. Bitkilerin vesoğukkanlı hayvanlarınaksine, memeliler mantar enfeksiyonlarına karşı hayli dirençlidir. Vücut sıcaklıklarının mantarların çoğalması için yüksek olması ve gelişmiş vücut savunma mekanizmaları memelileri mantar enfeksiyonlarından korur.

Küresel Isınmanın Tetiklediği Mantar Enfeksiyonu #2

Görseli büyütmek için üzerine tıklayın.

American Society for Microbiolog

Küresel iklim değişikliği etkisi nedeniyle çevre sıcaklığı ile memelilerin vücudu arasındaki sıcaklık farkı azalmaya başladı. Bazı bilim insanları, Dünya’nın ortalama sıcaklığındaki artışa uyum sağlayan mantar türlerinin memelilerde enfeksiyonlara neden olabileceğini düşünüyor. Yapılan araştırmalar, şehirlerdeki mantar türlerinin kırsal bölgelerdeki mantar türlerine kıyasla yüksek sıcaklığa daha dayanıklı olduğunu gösteriyor. Bu sonuçlar mantarların küresel iklim değişikliklerine uyum sağladığı görüşünü destekliyor.

Candida auris,mantar enfeksiyonlarına karşı kullanılan ve antifungal olarak isimlendirilen ilaçlara karşı dirençli. Bununla birlikteCandida aurisile genetik yakınlığı bulunan diğer mantar türlerinin birçoğunun ise yüksek sıcaklığa karşı dirençli olmadığı biliniyor.Candida auris‘te HSP90 proteininin aşırı üretilmesinin, bu mantar türünün birçok antifulgal ilaca ve yüksek sıcaklığa karşı dirençli olmasında etkin rolü olduğu düşünülüyor. HSP90, proteinlerin yüksek sıcaklıklarda bozunmasını engelleyen yardımcı bir proteindir.

İlk kez 2009 yılında, bir hastanın kulağından alınan örnekte tespit edilenCandida auris,adını Latince “kulak” anlamına gelenauriskelimesinden alıyor.Candida auris‘in neden olduğu enfeksiyonun henüz bir tedavisi bulunmuyor. Bağışıklık sistemi zayıf hastalarda (örneğin AIDS hastaları, kemoterapi alan hastalar, kemik iliği nakli olmuş hastalar, diyabet hastaları) ve hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde yatan hastalarda enfeksiyona neden olanCandida auris‘in şu an için hastane dışında enfeksiyona neden olduğu bir vakaya rastlanmadı.Ancak bu durumun nedeni hastalığın teşhisinin özel laboratuvar testleri gerektirmesi ve nadir karşılaşılan bir enfeksiyon olması olabilir.

Küresel Isınmanın Tetiklediği Mantar Enfeksiyonu #3

Küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için farklı önlemler alınıyor. Ancak bu önlemler işe yarasa bile, etkilerinin yarım asır boyunca sürebileceği tahmin ediliyor.

Kaynaklar:

Yorum yapın