İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara'nın Fotoğrafı

Kitap İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara
Yazarı Hakan Mengüç
Türü Felsefe Kitapları
Kategoriler En Çok Okunanlar
Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 2020

Hakan Mengüç tarafından 2020 yılında kaleme alınmış olan İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara pdf, İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara konusu, İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara karakterleri, İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara yorumları, İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara – Hakan Mengüç

Konusu

Mevlâna, Şems ile tanışmadan önce herkesin sevip saydığı bir insandır. Kendini ilim ve felsefe konusunda geliştirmiştir ancak yine de bir şeylerin eksik olduğunu hisseder. Aslında kendisinin de sonradan ifade edeceği gibi içinde eksik olan şey “aşk “tır. Mevlâna da eleştirileceğini bile bile aşk yolunda ilerlemeyi seçer. Bu sebeple de bu yolu yürürken “Hamdım, piştim, yandım!” demiştir.

Mevlâna, Mevlevilik üzerine yazdığı Mesnevi kitabında sadece ilk on sekiz beyitti kendi eliyle yazdığını, diğer beyitleri de Hüsamettin Çelebi’ye bizzat kendinin yazdırdığını ifade eder. Mevlana’nın ilk 18 beyti kendinin yazdığını belirtmesi Mevleviler açısından çok kıymetlidir. Hatta bu 18 beyitte “Mesnevi’nin kalbi” diyen Sufiler de vardır. Bu on sekiz beyit aşağıdaki gibidir:


İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara Kitabının Özeti

1. BEYİT

“Dinle neyden duy neler söyler sana, derdi vardır ayrılıklardan yana.”

2. BEYİT

“Beni kamışlıktan kestiklerinden beri, feryadımdan hem kadın hem er ağlayıp inledi.”

3. BEYİT

“Ayrılıktan parçalanmış bir kalp isterim, sırrımı ancak ona söylerim.”

4. BEYİT

“Her kim ki aslından uzaklaşmışsa arar, aslına dönmek için uygun an arar.”

5. BEYİT

“Her mecliste hem ağlayıp hem de inledim, huysuzu da huyluyu da kulak verip dinledim.”

6. BEYİT

“Herkes oldu zannımca dostum, ama kimseler bilmedi neydi kastım.”

7. BEYİT

“Oysa sırrım uzak değil, yakın bir yerde; ama onu görecek göz, onu duyacak kulak nerede?”

8. BEYİT

“Saklı olmaz birbirinden can ve ten; canı görmek için engel bir tek sen”

9. BEYİT

“Ney’in sesi gönlü yakan bir aşk ateşi, kimde yoksa bu ateş yoktur onun neşesi.”

10. BEYİT

“Sevgiden ağlar ağlarsa ney, sevgiden çağlar çağlarsa mey.”

11. BEYİT

“Ney dostundan ayrılmışların arkadaşıdır, perdeleri, perdelerimizi açmıştır.”

12. BEYİT

“Kim görmüş ney gibi hem zehir hem panzehir, ney bir bulunmaz arkadaştır hem fikir.”

13. BEYİT

“Anlatır Ney: Aşk-ı Mecnun’un nedir? Zorlu bir yoldan haber vermektedir.”

14. BEYİT

“Aklını yitiren âşıklar gerçek aşkı gösterdi, konuşan dille kulağa hoş sedalar verdi.”

15. BEYİT

“Derdimizden gün zamansız dolmada, her yanış bir günle yoldaş olmada.”

16. BEYİT

“” Geçti gün.” Der, etmeyiz yersiz keder, var ol ey sen tertemiz insan! Yeter…”

17. BEYİT

“Balıktan gayrısı suyuna kandı, nasibi olmayanın rızkı gecikti.”

18. BEYİT

“Anlamaz olgun adam ham adamdan, söz hem az hem öz gerekir vesselam.”

Mevlâna, tasavvuf felsefesinin temelini anlatırken ney enstrümanına çok önem vermiştir. Çünkü ona göre ney, sadece çıkardığı ses ile değil aynı zamanda sazlıktan itibaren oluşumu sebebiyle insanoğlunun yazgısını temsil eder. Zayıf bir kamışın ney haline gelmesi adeta insanın olgunlaşma sürecine temsilcilik eder. Kamışlar sulak yerdeki özelliksiz bitkilerdir, kendi başlarına büyürler ve mevsimi gelince de ölüp giderler. Ney ustası kamışı bulunduğu yerden aldığında, neyin de ilk ayrılığı orada başlar. Buradan hareketle neyin yolculuğunun ilk adımının ayrılık acısı olduğunu söylemek mümkündür. Burada her seçim bir vazgeçiştir ve bir seçim yapmak diğer sonsuz seçenekleri gözden çıkarmak demektir aynı zamanda. İnsanlar da ruhlar aleminden koparak anne karnına varır ve burada geçirdiği rahat deneyimden sonra oradan da ayrılarak dünyaya gelir. İlk ayrılıkla başlayan acı, yaşam boyu sürüp gider. Ney işlenme sürecinden önce kamış halindeyken bir süre bekletilir. Bu da insanın sabretme sürecine karşılık gelir. Uzun süre bekletilen kamışlar, sonra üzerindeki sert kabuklardan tek tek arındırılır. Bu işlemin insanoğlunun yaşamındaki karşılığı egolardan ve benliklerden kurtulabilme bilincidir. Kamışlar bu aşamadan sonra tekrar bekletilir. İnsan da sabır terbiyesinde iyice gelişir. Ardından kamışın kızgın bir demir yardımıyla içi boşaltılır. İçerisinde derin bir boşluk, yani hiçlik oluşur. Ney artık tasavvuftaki hiçliği ifade etmeye başlamıştır. Bu durum Şems-i Tebrizi’nin şu sözünü hatırlatmaktadır: “Şu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol…Menzilin daima yokluk olsun. İnsanın bir çömlekten farkı olmamalı. Çömleği sağlam tutan dışındaki şekil değil, içindeki boşluktur. İşte tıpkı bunun gibi insanı da insan yapan şey, benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.” Neyin içi delindikten sonra tekrar bekletilir. Bu sefer daha çok sararıp olgunlaşmıştır. Ardından bu sefer kamışın gövdesinde delikler açılır. Ancak bu deliklerin açılmasından sonra deliklerden kalbe ilham veren nağmeler çıkar. Son olarak da neye olgunluğu ve mürşitliğini veren pırazvana ve baş pare takılır. Bir ney ustası ister bir ister yüz kamış açsın, her biri birbirinden farklı nağmeler çıkarır. Bu da insanın eşsiz ve biricik olmasıdır. Bu sebeple insanın kendi olabilmesi çok kıymetlidir. Biz kendimiz olduğumuzda ancak Yaradan’ın bizdeki esması ortaya çıkar.


İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara Kitabının Açıklaması

Birçok kişiye yol gösteren, pek çok öğretisi bilinen Mevlana’nın Mesnevi eserini hemen hemen herkes biliyor. Peki, bu eserin daha açık bir dille ve açıklamalarla yayıma hazırlanan hâli olduğunu söylesek nasıl olurdu? Hayatınızda cevap aradığınız, farklı bakış açılarından olayları yorumlamak istediğiniz bir dönemdeyseniz tam da size hitap eden İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır, Olmazsa Bin Hayır Ara adlı kitap, yetişkinlerin başucu kitabı olmayı hak ediyor. Felsefe türünde yayımlanan kitabın içeriği, yazarın akıcı üslubu ile okurlarına keyifli ve düşündüren bir deneyim yaşatmayı vadediyor. Sizler de bir rehber eşliğinde yaşamınıza başka bir pencereden bakmak, çevrenize yol göstermek isterseniz bu kitabı incelemeye ne dersiniz?


Yorum yapın