İçimden Kuşlar Göçüyor Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

İçimden Kuşlar Göçüyor'un Fotoğrafı

Kitap İçimden Kuşlar Göçüyor
Yazarı İnci Aral
Türü Romanlar
Kategoriler En Çok Okunanlar
Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 2002

İnci Aral tarafından 2002 yılında kaleme alınmış olan İçimden Kuşlar Göçüyor kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
İçimden Kuşlar Göçüyor pdf, İçimden Kuşlar Göçüyor konusu, İçimden Kuşlar Göçüyor karakterleri, İçimden Kuşlar Göçüyor yorumları, İçimden Kuşlar Göçüyor açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



İçimden Kuşlar Göçüyor – İnci Aral


İçimden Kuşlar Göçüyor Kitabının Konusu

İnsan belli bir yaşa geldikten sonra hayatını, yaşadıklarını, bunun için harcadığı hayatı ve en önemlisi kendini sorgulamaya başlar. Kitap, İnci Aral’ın kanserini, menopoz dönemini ve geçmişini konu ediniyor.


İçimden Kuşlar Göçüyor Kitabının Özeti

Yazar, babası öldükten sonra halasının yanına taşınır. Ablası da başka bir halasının yanında büyüyor. Yatılı okul çağına geldiğinde teyzesinin evinden ayrılarak yatılı okulda kalmaya başlar. Olası aşkı sürdürmenin inadı içinde on sekiz ile yirmi dört yaşları arasında kaybeder. Yazarın mesleği Resim Öğretmenliğidir. Yönetici olarak sergiler düzenler. İlerleyen yıllarda evlenir. Onlar iki çocuğa sahiptir. Kırk üç yaşındadır. Yazar doktora gider. Doktor rahminin alınması gerektiğini söyler. Yazar ölümü sorgular. Büyükannesi rahim kanserinden ölür. Ameliyata girmeden önce dolabı elden geçirir. Saçma bulduğu mektupları ve birkaç günlüğü bölüp çöpe atar. Daha önce ilk eşinden boşanmıştı. Sekiz yıllık ikinci evliliğini üç günde bitirdiğini ve bir buçuk yıl ayrı bir evde yaşadığını yazılarından anlıyoruz. Yazar karısıyla yeniden evlenir. Aynı evde ayrı ayrı yaşarlar. Ameliyata gittiğinde eşi de yanında gelir. Yazar, hastanede kaldığı süre boyunca yanında kitaplar getirir. Olumlu düşünmeye ve kötüyü uzaklaştırmaya çalışır. Yazar ameliyat olur. Bu sefer kendini menopozda bulur. Kadınlığını kaybettiğini düşünen yazar psikolojik olarak buna alışmaya çalışır. Menopoza girmiş bazı kadınları görünce umutlanır. Artık kolayca sinirlenebilir ve unutkandır. Hastalığı ve menopoz döneminden sonra cinsel hayatına ara vermemekten bahsediyor. Aldığı hormonlar sayesinde kendini yeniden çekici bulmaya başlar.

Kaybolmuş cinselliğin hala orada olduğunu görür. Eklem ağrıları düzelir. Bu arada Kıran Resimleri adlı öykü kitabını çıkarır. Kitap imzalamak için Fransa’ya gider. Bu kitap ilgi çekicidir. Yazmakla yazmamak arasında bir kafa karışıklığı vardır. Yazar ara sıra notlar alıp yeni bir roman yazmak ister. Yazar östrojen tedavisi almaya devam etmektedir. Yurt dışından gelen haberleri takip eder ve gelişmeleri takip eder. Yazarın ilk eşinden olan oğlu arar. Babasının hasta olduğunu söyler. Yazar, eşini en son on beş yıl önce görmüştür. Önceki eşiyle anlaşamaz ve bir kez eşi ona tokat atar. Yazar sakladığı mektupları okur. Bu onu geçmişe götürür. Daha önce eşiyle sorunlarını mektup yazarak birbirlerine iletirlerdi.

Yazar, romanını yayımlamadan önce eşine okutuyor. Eşi, onun en acımasız eleştirmenidir. İlkbaharda Ölü Erkek Kuşlara olan ilgi yeniden yoğunlaşıyor. Yazarlık kariyerinde yüksek bir noktaya ulaşır. Yayınlanmadan önce konuşmasını kontrol eder. Medya konusunda daha dikkatli olmaya çalışıyor. Ölü Erkek Kuşlar Yunus Nadi Ödülü’nü alır. Yazar, babasından ve annesinden mutluluk bulamaz. Belki de yokluklarını yazıda bulmuştur. Bir süre sonra bir roman daha yayımlanır. Beş bin basılı roman ikinci baskıda duraksıyor. Arkadaşları onu teselli edecek sözler söyler. Yazar, sanatçıların kitapları değerlendirmemesinden ve bu eserin medyaya havale edilmesinden şikâyet etmektedir. Yeni bir roman yazmaya karar verirken kısa öyküler yazmaya başlar. Aşk mektuplarından birkaçını çıkarır. Yazar, karısının tavsiyesi üzerine kafa dinlemek için yazlığa gider. Kışı orada geçirir. Canı sıkıldığında İstanbul’a döner. Yazar spor salonuna gider. Oradaki insanların diyaloglarına tanık olur. Kendisiyle aynı yaşta olmalarına rağmen menopozları hakkında neden konuşamadıklarını merak eder. Menopoz matlaştırılır. Herkes kendisiyle yüzleşir. Yazar bir kitapçının vitrinini inceler. Yeni çıkan kitaplarının vitrini düzenlerler. Aşk Yok Ölüm Yok kitabını kendisi yazmıştır ama artık bir yabancıdır. Çünkü artık kitabı halka mal olmuştur.


İçimden Kuşlar Göçüyor Kitabının Açıklaması

“Bütün yanlışlarım, bütün gözden ve elden kaçırdıklarım, tutabildiklerim ve benim kıldıklarımla bir hayat yaşadım ve ben olmaktan, iyi kötü, ama böyle olmaktan en sonunda hoşnutluk duymaktayım. Garip bir bilgelik, güçlülük, yılmazlık duygusu var içimde. En sonunda ele geçirmeyi başardığım bir özgüven.”

İçimden Kuşlar Göçüyor’un bir yerinde böyle diyor İnci Aral; acıları, kederleri ve mutluluklarıyla dolu dolu yaşanan ir hayatın, bir dönüm noktasında. Kadının tek başına yaşaması, yalnız taşıması gereken güç bir dönem bu; bedensel-ruhsal değişimler, eksiklikler ve farklı deneyimlerle olgunluğa, orta yaşa geçilen eşik. Duyguların uç noktalarda yaşandığı bu geçiş sürecinde, kendisiyle de geçmişiyle de hesaplaşma fırsatı buluyor yazar. Pek az kadının cesaret ettiği biçimde, yaşadıklarını açıkça, hiçbir şeyin arkasına sığınmadan irdeliyor; kendini içtenlikle, dürüstlükle, hatta acımasızlıkla sunuyor. Ölü Erkek Kuşlar’ın izdüşümleriyle kaleme alınan bu çalışma, belki de onu tamamlayan bir sonsöz.

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yapın