Hıçkırık Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Hıçkırık'ın Fotoğrafı

Kitap Hıçkırık
Yazarı Kerime Nadir
Türü Romanlar
Kategoriler En Çok Okunanlar
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 1938

Kerime Nadir tarafından 1938 yılında kaleme alınmış olan Hıçkırık kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Hıçkırık pdf, Hıçkırık konusu, Hıçkırık karakterleri, Hıçkırık yorumları, Hıçkırık açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Hıçkırık – Kerime Nadir


Hıçkırık Kitabının Karakterleri

Kenan ziya: Yedi yaşında annesini kaybettikten sonra üvey annesi ve babasının elinde kaldığı sürece büyük acılar ve işkenceler yaşamıştır.

Nalan: Evin tek çocuğu olan Nalan’ın her dileği yerine getirilmiş ve özel öğretmenlerden ders alarak iyi bir eğitim almıştır. Kırılganlığına rağmen çok hareketli ve neşeli bir çocukluk geçirmiştir. Handan adında bir kızı vardır.

Susamzade Safi Bey: Kenan’ın üvey babasıdır. Önceleri Kenan’a iyi davranan Safi Bey, karısının ölümünden sonra başka bir kadınla evlenmiş ve ikisi de Kenan’a çok kötü davranmışlardır. Safi Bey zengin, çalışkan ve azimli bir esnaftır.

Muhip Azmi Bey: Mabeyde çalışan sarışın, yeşil gözlü, çalışkan ve zengin bir devlet adamıdır. Nalan adında bir kızı vardır. Kenan adında sekiz yaşında bir erkek çocuğu evlat edinir ve onu kendi kızından ayırmaz

Emekli Yarbay: Bu emekli subay, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında emekli olduktan sonra kendini doğaya adamış, sakin bir hayat sürmüş, doğayı seven, sıcakkanlı, sevecen ve merhametli bir kişiliğe sahiptir.

Doktor İlhami Bey: Doktor olarak ilk geldiği konağın damadı olur. Nalan’ın kocası ve Handan’ın babasıdır.

Vesime: Muhip Azmi Bey’in evlatlığı olan Nesime, evlenmemiş ve vefatına kadar köşkte hizmetçilik yapmıştır.

Şeyh Kudsi Efendi: Nalan ve Kenan’ın sevdiği ve saygı duyduğu, müziği iyi anlayan, özellikle çaldığı ney ile onları büyüleyen ve âşık eden bir kişidir.


Hıçkırık Kitabının Konusu

Hıçkırık romanı, Bir subay ile genç, hasta bir kız arasındaki aşkı konu edinmiştir.


Hıçkırık Kitabının Özeti

Bir kadının mezarını düzenli olarak ziyaret eden Binbaşı Kenan, miralayın dikkatini çeker. Merak eder ve Kenan’a sorar. Mirala’ya hatıra defterini de verir. Bu hatırattan öğrenilen hikâyeye göre; Yemen’de şehit olan Yüzbaşı Ziya Bey’in eşi başka biriyle evlenir. Kenan, kendisini okulunda gören ve onu evlat edinmek isteyen Müfettiş Muhip Azmi Bey ile İstanbul’a gelir ve yeni ailesinde bir oğul gibi yetiştirilir. Zamanla evin kızı Nalân’a âşık olur. Nalân da ilgilenir ama kardeşliği ön planda tuttuğu için uzak durmayı tercih eder. Yapı olarak da farklıdırlar. Nalân, Kenan’dan daha dışa dönük ve eğlenceli biri olduğu gibi ayrıca birlikte özel müzik dersleri alırlar. Nalân bir süre sonra hastalanır ve hastalığına bakan Dr. İlhami ile evlenir. Bir çocukları olur. Adının anlamı annesinin adının tersidir: Handan. Durumu kabullenmekten başka çaresi kalmayan Kenan’dan kitabın ünlü cümlesi gelecek:

Dr. İlhami Bey’in müfettiş olarak Anadolu’ya gelincik gezileri yaptığı dönemde Nalân ve kızı, babalarının evinde kalmaya başlarlar. Nalân ve Kenan’ın birbirlerine olan ilgilerini çok açık olmasa da artık saklamadıkları bir dönem olacaktır. Kenan Anadolu’ya atandığında bir ayrılık patlak verir, ancak aralarındaki bağ yazışma yoluyla devam eder. Ancak Kenan’dan gelen bir mektup Dr. İlhami’nin eline geçer ve durum ortaya çıkar. İlham, kızını Nalân’dan uzak tutar. Nalân’ın hastalığı ilerler. Kenan İstanbul’a gelir. İlham, ikisi arasındaki duygusal yakınlığı biraz anlar. Ardından Kenan da hastalanır.

Uzun bir aradan sonra Kenan, Nalân’ın kendisine çok benzeyen kızı Handan ile tanışır ve annesinin tavsiyesi üzerine 18 yaşına geldiğinde vermesi gereken mektubu genç kıza teslim eder. Nalân, kızına ne olduğunu anlatmıştır. Evlenmesi gereken insan tipi ve bu tanımlama Kenan’a çok benzer. Nitekim Kenan’ın Nalân ile evlilik hayali Handan ile gerçek olacaktır.


Hıçkırık Kitabının Açıklaması

” Artık geri dönemezdim. Göğsünü dolduran nemli saçlarını koklamak isteğiyle başımı ona yaklaştırdım.

Koluyla beni itti. Birden kızdım:

– Nalan, dedim, senden sadece bir fedakârlık istiyorum… Görüyorsun ki, yanıyorum…

– Kenan… Delisin… Normal değilsin… Seni mazur görüyorum… Fakat daha fazla ileri gitme!..

– Merhametin bu noktada kalıyor demek? Sonra bu haksızlığını anlayacaksın ve pişman olacaksın!..

– Sus Kenan!

– Susmayacağım… Tek bir kere benim olacak mısın?”

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yapın