| Kitap | Her Şey Su İle Başladı |
| Yazarı | Helen Keller |
| Türü | Yaşam Öyküsü Kitapları |
| Kategoriler | En Çok Okunanlar Kitap Önerileri Okunması Gerekenler |
| Yayın Yılı | 2009 |
Helen Keller tarafından 2009 yılında kaleme alınmış olan Her Şey Su İle Başladı kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Her Şey Su İle Başladı pdf, Her Şey Su İle Başladı konusu, Her Şey Su İle Başladı karakterleri, Her Şey Su İle Başladı yorumları, Her Şey Su İle Başladı açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!
Her Şey Su İle Başladı – Helen Keller
Her Şey Su İle Başladı Kitabının Karakterleri
Helen: Yaşadığı ateşli hastalık yüzünden görme ve işitme duyularını kaybeden bir çocuktur.
Bayan Sullivan: Helen’e eğitim vermek için devlet tarafından evlerine gönderilen bir öğretmendir.
Her Şey Su İle Başladı Kitabının Konusu
Görenlerin, işitenlerin sağır ve konuşanların dilsiz olduğu bir dünyada, görme ve işitme engelli olan Helen Keller’in parmaklarının ucunda hayata nasıl tutunduğu konu ediniyor.
Her Şey Su İle Başladı Kitabının Özeti
Helen ilk başta sorunsuz bir çocuk olarak dünyaya gelir. Ateşi çıkıp hasta olmadan önce çok mutlu bir çocuktu. Çocuk gibi duyar, taklit ederek konuşmaya çalışır, koşar ve oynardı. Bir gün aniden ateşli bir hastalık gelir ve bu mutlu günleri son bulur. Doktorlar öleceğini düşünse de hayata tutunur. Ama bir daha göremez ve duyamaz. Çiçekleri koklayabilir ama onları göremez. Annesini ve babasını hisseder ama onları göremez, seslerini duyamaz, konuşamaz, derdini anlatamaz. Canı su istediğinde, acıktığında ya da başka bir şeye ihtiyacı olduğunda bunu konuşarak anlatamaz. İletişim kuramamasına kızarak krizler geçirir ve giderek daha saldırgan hale gelmeye başlar. Yaşına rağmen bulundukları bölgede özel çocuklar için okul olmadığı için eğitimine başlayamaz. Babası araştırma yaparak eve özel öğretmen getirebileceğini öğrenir. Sonuç olarak devlet, Bayan Sullivan adında bir öğretmeni evlerine gönderir. İlk başta ona da düşman olan Helen, yavaş yavaş Bayan Sullivan’a alışır. Önce eline yazılan yazıları anlamayı ve bu sayede iletişim kurmayı öğrenmeye başlar. Eline harfleri yazarak iletişim kurabilmek Helen için sevindirici bir öğrenmedir. Çünkü artık biriyle iletişim kurabilmeyi başarır. Bu sayede kendisine kitaplar okunur, başka diller, matematik ve geometri dersleri verilir. Daha sonra özel bir alfabe ile okumayı öğrenir. Çevrilen kitapları kendi kendine okumaya başlar. Matematik ve geometri de zihinlerinde şekiller oluşturmakta zorlanırlar. Bayan Sullivan ile her şeyi öğrenmek için okumaya başlar, öğrendikçe daha çok öğrenmek ister. Bayan Sullivan sadece ders vermez, aynı zamanda denetler. Çıkartıp orada edindiği deneyimleri anlatır ki çok daha kolay öğrenebilsin.
Helen bir gün bir makale yazmak ister. Bir tür hikâye yazar. Aile üyeleri bu hikâyeyi beğenir Bayan Sullivan, Böylesine popüler bir hikâyeyi okullarının müdürüne göndermeye karar verir. Ancak beklenmedik bir şey olur. Bu hikâye, başka bir yazarın kitabında bulunan küçük bir hikâye gibi görünüyor. Ve Helen disipline gitmek zorunda kalır. Bu durum Helen’in özgüvenini düşürür. Hem kendisi hem de öğretmeni Bayan Sullivan, bu hikâyeyi hiçbir yerden duymadıklarına yemin ederler ama kimse buna inanmaz. Disiplin kurulunun kararı Helen’in lehine olsa da Sullivan Hanım’ın Helen’in özgüvenini yeniden kazanması kolay olmaz. Söz konusu kitabı tatile gittiklerinde okuduktan uzun süre sonra hatırlayan Sullivan Hanım sonunda karmaşıklığı çözmüştür ama Helen bu kitabı yazarken bile Bayan Sullivan’a sürekli yazdığı başka bir yer var mı? Bunu göstermek zorunda hisseder. Zamanı bu şekilde geçiren ve liseyi bu şekilde bitiren Helen, üniversite sınavlarına hazırlanmaya başlar. Onun için çok zor olsa da imkânsız değildi. Sınavı başarıyla geçer. Edebiyat bölümünü okumaya başlar, ancak okulda umduğunu bulamaz. Öğretmenler o kadar hızlı konuşuyorlardı ki avucunda yazan hiçbir şeyi anlayamaz. Böyle hayal etmemiştir. Okulun hala kitaplarla meşgul olacağını düşünür ama hayal kırıklığına uğradığını anlar.
Her Şey Su İle Başladı Kitabının Açıklaması
Helen Keller 1880-1968 yılları arasında yaşamış Amerikalı bir pedagogdur. Onu diğer pedagoglardan farklı kılan şey neredeyse doğuştan diyebileceğimiz kör, sağır ve dilsiz olmasıydı. O, insan beyninin gücünün de canlı bir örneği. Yaşamının ilk on dokuz ayında zihninde yer etmiş tek bir sözcükten, “su” sözcüğünden yola çıkarak başardığı her şey (İngilizce, Almanca, Fransızca, Latince ve Rusça konuşabiliyordu) beynin, kullanıldığı takdirde ne olağanüstü kapasitesi olduğunu gösteren bir mucizenin ifadesi. Bakan körler, işiten sağırlar ve konuşan dilsizlerle dolu olan bir dünyada o gören bir kör, duyan bir sağır ve kendini ifade edebilen bir dilsizdi. Helen Keller, yaşamı parmak uçlarıyla keşfetti… Azmiyle, yaptıklarıyla ve yarattıklarıyla milyonlarca insan için esin kaynağı ve başarı örneği oldu.
Onun hayat hikâyesini okuduğunuzda, “zor” yaşamınızı kolaylaştırma gücünün kendinizde olduğunu da keşfedeceksiniz. Tıpkı Helen Keller gibi.