Güneş Araştırmalarının Altın Çağı
Hem yakın geçmişte hayata geçirilen hem de yakın gelecekte hayata geçirilmesi planlanan projeler sayesinde Güneş bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir hassasiyetle incelenebilecek.
Güneş yüzeyinin bugüne kadar çekilmiş en yüksek çözünürlüklü fotoğrafı. DKIST tarafından çekilen fotoğrafta, konveksiyon yapan plazma, baloncuklar biçiminde görülüyor. Her bir baloncuğun büyüklüğü neredeyse Türkiye kadar.
Geçmişte de Güneş ile ilgili pek çok bilimsel çalışma yapılmıştı. Hatta Güneş’i incelemek için özel olarak tasarlanmış bilimsel cihazlar uzaya gönderilmişti. Ancak bu cihazların kapasitesi görece sınırlıydı. Örneğin Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve ABD Ulusal Havacılıkve Uzay Dairesinin(NASA) ortak çalışmasının bir ürünü olan Güneş ve Güneşküre Gözlemevi (SOHO) uzay aracı 1990’larda uzaya gönderilmişti. Bugün hâlâ çalışmaya devam eden cihaz, Güneş’i sadece 0,99 AB (astronomi birimi: Güneş ile Dünya arasındaki ortalama uzaklık 1 AB’dir ve yaklaşık 150 milyon km’dir) mesafeden inceliyor.
Son zamanlarda Güneş çok daha yüksek kapasiteli cihazlarla çok daha detaylı bir biçimde incelenmeye başlandı. Örneğin 2018 yılında uzaya gönderilen Parker Güneş Sondası, Güneş’e sadece 0,04 AB mesafeye kadar yaklaşacak. Çok yüksek sıcaklıklara dayanabilmesi için özel olarak tasarlanan bu sonda veri toplamaya başladı bile. Gelecek beş yıl içerisinde Güneş’e defalarca yaklaşacak olan cihaz, üzerindeki bilimsel ölçüm aletleriyle güneş rüzgârını ve korona olarak adlandırılan Güneş’in atmosferini incelemeye devam edecek.
Güneş’i görüntülemek ve Güneş’in manyetik alanını incelemek için tasarlanmış bir teleskop da yakın zamanlarda çalışmaya başladı. Daniel K. Inouye Güneş Teleskobu (DKIST) olarak adlandırılan Hawaii’deki teleskop, bugüne kadarki en yüksek çözünürlüklü Güneş fotoğraflarını çekmeye başladı. Gelecekte DKIST’nin Güneş’in manyetik alanı hakkında toplanacağı verilerle neden koronanın Güneş’in yüzeyinden milyonlarca derece daha sıcak olduğu anlaşılmaya çalışılacak.
Güneş’i incelemek için özel olarak tasarlanan bir başka uzay aracı da 7 Şubat’ta uzaya gönderilecek. Güneş Uydusu olarak adlandırılan cihaz, Güneş’e, Parker Güneş Sondası kadar değil sadece 0,28 AB’ye kadar yaklaşacak. Ancak Güneş Uydusu’nun Parker Güneş Sondası’nın sahip olmadığı önemli bir özelliği var. Araç, ısı kalkanındaki ufak deliklerin içine yerleştirilmiş kameralarla Güneş’in fotoğraflarını çekecek.
Güneş Uydusu’nun bir diğer önemli özelliği, Venüs’e her yaklaştığında gezegenin çekiminden yararlanarak döndüğü yörüngenin eğimini biraz daha artıracak olması. Öyle ki, uzay aracının yavaş yavaş Güneş’in ekvator düzleminin 33 derece yukarısına çıkması planlanıyor. Güneş Uydusu, böylece, Güneş’in kutuplarının da fotoğraflarını çekebilecek.
Kaynak:
- O’Callaghan, Jonathan, “Home Star Stunner: Best Ever Images of Solar Surface Herald New Era“, Scientific American, 2020.