Fakirler Nasıl Ölür? Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Fakirler Nasıl Ölür'ün Fotoğrafı

Kitap Fakirler Nasıl Ölür?
Yazarı George Orwell
Türü Romanlar
Kategoriler En Çok Okunanlar
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 2021

George Orwell tarafından 2021 yılında kaleme alınmış olan Fakirler Nasıl Ölür? kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Fakirler Nasıl Ölür? pdf, Fakirler Nasıl Ölür? konusu, Fakirler Nasıl Ölür? karakterleri, Fakirler Nasıl Ölür? yorumları, Fakirler Nasıl Ölür? açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Fakirler Nasıl Ölür? – George Orwell


Fakirler Nasıl Ölür? Kitabının Konusu

George Orwell, bu romanıyla aslında diğer romanlarının oluşum süreçlerini okuyucusuyla paylaşıyor. Okul yıllarında öğretmeninin faşist uygulamaları ve Burma’da şahit olduğu, emperyalist bir ülkenin ezdiği insanları gördükçe isyan eder. Birçok mesleği deneyimledikten sonra hayali olan yazarlık mesleğini yapar. Deneyimleri ve şahit oldukları onun Fakirler Nasıl Ölür eseri gibi diğer eserlerinin de konusunu oluşturacaktır.


Fakirler Nasıl Ölür? Kitabının Özeti

Yazar, 1929 yılında Paris’in ismi belirtilmemiş bir hastanesinde bir haftasını geçirir. Hastaların yaşam koşulları, hapishane şartlarından daha ağırdır. Hatta mahkûm bir kadın bu hastaneye tedavi için getirildiğinde, şartların zorluğu nedeniyle buradan kaçıp hapishaneye gönül rızasıyla döner. Yoksul sınıfın birlikte tedavi gördüğü bu hastanede, iyileşmesinden umut kesilen hastalar ya kadavra olmaları için ya da tıp öğrencilerinin üzerlerinde deney yapabilecekleri kobaylar gibi muamele görürler. Yazarımız buradan kaçar ve yıllarca etkisinden de kurtulamaz.

Bir Fili Vurmak

Orwell, Burma’da bulunan Moulmein’de polis memurluğu yaptığı yıllardaki anılarını okuyucusuyla paylaşıyor.

Burma halkının İngiliz emperyalizmine karşı koyamayışından dolayı yerel halktan yana tarafını belli eder ve aksiyonları ile halkın yanında olduğunu hissettirir. İngiliz bir polis ne kadar halkın yanında olsa da Burmalıların gözündeki yeri diğer İngilizlerle aynıdır. Orada yaşadığı günlerde bir fil etrafa ve insanlara zarar verdiği için polisten yardım isterler. Orwell, o güne kadar herhangi bir hayvana zarar vermemişken, ondan beklenen şey filin vurulmasıdır. İstenilen şeyi yapar fakat bunu sırf kalabalığın gözünde kötü duruma düşmemek için yaptığını bildiği için büyük bir utanç duyar.

Bir Fincan Güzel Çay

İngiltere’de, İrlanda’da, Avusturalya’da, Yeni Zelanda’da ve tüm dünyada medeniyetin temel göstergelerinden biri de çaydır. Ayrıca en iyi çay demleme yöntemi de hararetli tartışmaların sık sık konusu olmaktadır.

İngiliz Devrimi

Savaş ve devrim, birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki kavramdır. Mevcut düzenin, gerekli değişiklikleri kendi iradesi ile harekete geçirmesi mümkün değildir. İlk adımı toplumun alt katmanlarının desteğini alabilen sosyalist hareketlerin atması gerekir. Akıllıca kurgulanmış bir sosyal hareket, milliyetçi duyguları karalamaktan ziyade bu duygulardan istifade etmeyi bilmelidir. Ne var ki toplumda bu hareketin ivmesini sağlayacak alt sınıfların, üst sınıflar kadar yüksek bir refah seviyesinde yaşamadığını düşünürsek olası bir devrimde kaybedeceği imkanların ehemmiyeti doğrultusunda olduğu için bu desteği gerekli ölçüde sağlayamayabilirler. Savaş en büyük değişim unsurudur. Tüm süreçleri hızlandırdığı gibi ufak tefek ayrımları ortadan kaldırıp gerçekleri aydınlığa kavuşturur.

Wells, Hitler ve Dünya Devleti

Faşizmin iç yüzünü en iyi anlayanlar, faşizmin boyunduruğu altında acı çekenler ya da faşizme yönelik eğilimleri olanlardır.

Maden Ocağının Dibinde

Madencileri çalışırken seyredenler onların ne kadar farklı bir evrende yaşadıklarını gözlemler. Yerin altında bambaşka bir dünya vardır, Maden ocaklarının şartlarından bihaber insanlar bu dünyanın gerçeklerinden hiç haberleri olmadan bir ömür boyu yaşayabilirler. Bedensel işçi olmanın yanı sıra yaptıkları iş hem abartılı derecede kadar korkunçtur hem de hayati derecede gereklidir. Hikâyenin geçtiği 1930’lu yıllarda bu ocaklar hayati önem arz etmektedir. Çünkü sanayinin ve savaşların enerjisinin büyük çoğunluğunu madenler sağlamaktadırlar.

Bir İdam (1931)

Orwell, Burma’da polis memurluğu yaparken, bir mahkûmun idam öncesinde hayata tutunma çabasını, mahkûmun mental durumunu ve insanların bu durumu kanıksamalarının trajik gerçekliğini hisseder ve aktarır.

Sahaf Dükkânı Anıları

Yazar bir dönem bir sahaf dükkânında çalışmış, o zamana kadar hayranlık duyduğu kitaplara, bu deneyimi sonucunda uzaklaşmıştır. Müşterilerin “farklı” zevklerinin yanı sıra her gün yıpranmış kitapların bakımı ve tasnifi onu yormuştur.

Kuzey ve Güney

Tüm milliyetçi genellemeler- “kafatası milliyetçiliği” gibi biyolojik ayrımcı düşüncelerin yanında diller ve kültürel değerler üzerinden prim yapan ve üstünlük kurmaya çalışan fikirler – deli saçmasıdır. Fakat insanlar buna inandıkları sürece önem de arz etmektedirler.

İspanyol İç Savaşını Yad Etmek (1942)

İspanyol İç Savaşında popüler cephenin bel kemiğini, İspanyol işçi sınıfı ve şehirlerdeki sendika mensupları oluşturmuştur. Uzun vadede; işçi sınıfı, faşizmin en dirayetli düşmanı olarak kalabilmeyi başarmıştır. Bunun nedeni hedeflenen devrimde en kazançlı kesimin işçi sınıfı olmasıdır. Toplumdaki diğer sınıflara göre rüşvet yoluyla sürekli uyutulmaları mümkün olmadığından; Faşistler, işçi sınıfının desteğini sürekli olarak tazeleyebilmek adına onların yaşam koşullarını iyileştirmek zorundadır. Fakat bu söz gelimi “üst sınıf” için istekli oldukları ne de becerebildikleri konudur.

İspanyol Fasulyesini Dökmek

İspanyol Hükümeti, faşistlerden çok devrimden korkar. Baskı ve sansürle insanların manipüle edilmesinin yanı sıra direnen muhaliflerin sayısı azımsanmayacak ölçüdedir. Hapishaneler tutuklularla doludur. Mücadele, devrim ve karşı devrim arasında verilmektedir. İspanyol işçiler, devriminin ilk günlerinde duruma tamamen hakimken, Cumhuriyet Hükümetini göstermelik de olsa görevde bırakarak hayati bir hataya düşerler.

Esnaf Savaşta

Bu savaş insanlara, toprağın, fabrikaların, madenlerin ve ulaşımın özelleştirilip yalnızca kâr amacıyla işletildiği ekonomik bir sistem olan “özel kapitalizmin” işe yaramadığını gösterdi.

Hitler’in Avrupa’yı işgali, kapitalizmin kirli çamaşırlarını en somut örnekleriyle ortaya döktü. Savaş, beraberinde getirdiği tüm kötülükler nedeniyle karşılık verilmesi zor bir güç testidir. Savaşın zorlukları karşısında samimi ve güçlü bir dirayet sergilemek, karşılığını her zaman verir ve başka şekilde neticeye ulaşmak mümkün değildir.

Gandhi Hakkındaki Düşüncelerim

Orwel, çocukluk yıllarında ve sonrasında Hindistan’da bulunduğu için bu halka ve Gandhi’ye karşı bir sempatisi vardır. Emperyalist bir ülkenin faşist uygulamaları karşısında duran yazar Gandhi’yi pasif bir siyaset uyguladığı için zaman zaman eleştirir.


Fakirler Nasıl Ölür? Kitabının Açıklaması

George Orwell 20. yüzyılda kaleme aldığı birbirinden değerli eserleriyle günümüzün en çok okunan yazarlarından biridir. Hayvan Çiftliği ve 1984 gibi başyapıtlarının yanı sıra çeşitli konuları işlediği romanları bulunur. Ancak Orwell düzyazıda da öne çıkan eserler bırakmıştır. Fakirler Nasıl Ölür, yazarın başından geçen olaylardan yola çıkarak yazdığı kısa yazılardan oluşan bir denemedir. Paris’e geliş süreci sonrası tanık oldukları, yaşadığı rahatsızlık sonucu hastanede yaşadıkları ve siyasi konulardaki görüşleri Orwell tarzıyla kitapta yer alıyor. Orwell, Fakirler Nasıl Ölür’de hayatın, yoksulluğun, siyasetin derinlerine inerek kendi düşünceleriyle özgün bir yapıt ortaya koyuyor. Diğer unutulmaz eserlerinin yanında George Orwell koleksiyonuna mutlaka eklemeniz gereken bir seçki.

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yapın