İçindekiler
Dünya’daki Suyun Kaynağı
Dünya’nın yaşanabilir bir gezegen olmasını sağlayan su,yeryüzünün yaklaşık %71’ini kaplar. Dünya’nınyüzeyinde su kütlelerinin bulunması, gezegenimizi Güneş sistemindeki diğer kayaç gezegenlerden ayıran enönemliözelliklerden biri. Dünya’daki suyun kaynağıisebilim insanları arasında hâlâ bir tartışma konusu.
Bilim insanları arasında kabul gören en yaygın görüş, suyun Dünya’ya kuyruklu yıldızlar ve gök taşları tarafından taşındığı. Fakat güncel araştırmalar gezegenimizdeki suyun kaynağının yalnızca kuyruklu yıldızlar ve gök taşları olmayabileceğini gösteriyor.
Dünya
Hidrojen atomlarının büyük çoğunluğu 1 proton ve1 elektrondan oluşur. Çekirdeklerinde nötron bulunmayan hidrojen izotopuna protyum (H veya1H şeklinde gösterilir.), çekirdeklerinde 1 protonun yanı sıra 1 nötron bulunan hidrojen izotoplarına döteryum (D veya2H şeklinde gösterilir.), çekirdeklerinde 1 protonun yanı sıra 2 nötron bulunan hidrojen izotoplarına ise trityum (T veya3H şeklinde gösterilir.) denir.
Dünya’daki hidrojenin yaklaşık %0,0184’ünü döteryum izotopları oluşturur. Okyanuslardaki her 100 mol suda ise 0,0153-0,0156 mol arasında döteryum bulunur. Dünya’daki suyun kaynağının, okyanuslardaki sulara benzer oranda döteryum içermesi beklenir. Bu yüzden bilim insanları Dünya’daki suyun kaynağını araştırırken okyanuslardakine benzerD/H (2H/1H) oranına sahip maddeleri inceler.
G
Okyanus sularındaki D/H oranının Güneş sistemindeki bazı gök taşlarında bulunan D/H oranına yakın olması nedeniyle bilim insanları, uzun zamandır, Dünya’daki suyun kaynağının zaman içinde yeryüzüne çarpan gök taşları olduğunu düşünüyorlar.
Güneş’
Güneş’in oluşumuyla ilgili bir betimleme
2018 yılında yayımlanan biraraştırmada, Dünya’daki suyun bir kaynağınındaGüneş’in oluşumundan artakalan toz ve gaz bulutu olabileceğiöne sürüldü. Çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar bu hipotezi, Dünya’nın çekirdeği ve manto tabakası arasında hidrojen keşfetmelerine dayandırıyorlar. 2018 yılında yapılan bir başka araştırmadada Dünya’nınmantotabakasında su ve dolayısıyla hidrojen atomlarıbulunmuştu.
Araştırmacılar elde ettikleri sonuçlardan yola çıkarak Dünya’nın oluşumuyla ilgili yeni bir senaryo öne sürdüler. Bu senaryoya göre Dünya’nın ilk oluşum zamanlarında yüzeyi magmayla kaplıydı ve çevresinde hidrojen ve soy gazlardan oluşan bir atmosfer bulunuyordu. Daha sonra hidrojen, Dünya’nın magma okyanusunda bulunan demir atomu ile bileşik oluşturarak, magma okyanusu içinde çözündü. Ardından demirle birlikte Dünya’nın çekirdeğine doğru çekildi. Hidrojenin daha ağır bir izotopu olan döteryumun büyük çoğunluğu ise zamanla soğuyarak mantoyu oluşturacak magmanın içinde kaldı.
Bu senaryoya göre, Dünya’yı oluşturan gaz ve toz bulutlarında zaten bir miktar su vardı. Yani Dünya’daki suyun çoğu gök taşlarından gelse bile bir kısmı da Güneş’in oluşumundan artakalan gaz ve toz bulutlarından geliyor.
Peki
Kuyruklu yıldızlar içlerinde taş, toz, buz ve donmuş maddeler bulunan kar toplarına benzer. Kuyruklu yıldızlar Güneş’e yaklaştıkça yapılarındaki donmuş maddeler gaz hâline geçerek kuyruk görünümünü oluşturur. Bilim insanları kuyruklu yıldızların yapısında buz bulunduğu veokyanuslardaki D/H oranına yakın bir orana sahip oldukları için Dünya’daki suyun kaynaklarından birinin de kuyruklu yıldızlar olabileceğini düşünüyor.
belirlendi
NASA/SOFIA
G
Belki de Su Hep Vardı
2020 yılında yapılan farklı bir araştırmada isebilim insanları, Dünya’nın oluşumunun ilk aşamalarından berizatensulak bir gezegen olduğu öne sürdüler. Bu iddianın temelinde Dünya’nın yapı taşlarıyla benzer bileşime sahip “enstatite” türü meteoritlerin içinde su keşfedilmesi yatıyor.
Özetle günümüze kadar yapılan araştırmalara göre, Dünya en başından beri zaten sulak bir gezegen olabilir, su Dünya’ya zaman içinde gök taşları ve kuyruklu yıldızlar tarafından taşınmış olabilir ya da Dünya’daki suyun en azından bir kısmının kaynağı Güneş’in oluşumundan artakalan gaz ve toz bulutları olabilir.