İçindekiler
Doğada Kamp Yapmak
Fotoğraf: Hüseyin Sarı
Doğada kamp yapmak, geceyi sessiz ve parlak yıldızlar altında doğada geçirmek yaşadığımız şehir ortamının kargaşasından bizi bir süreliğine uzaklaştırır. Doğa bizi sadece dinlendirmez, aynı zamanda algımızı açar, duyularımızı keskinleştirir ve bizlere unutulmaz bir tecrübe kazandırır. Yaşadığımız şehrin ne kadar gürültülü olduğunu içindeyken değil doğadayken daha iyi anlarız. Çünkü şehrin gürültüsünü o kadar çok kanıksamışızdır ki farkında bile olmadan yaşantımızın bir parçası olarak algılarız.
Doğada keyifli ve güvenli bir şekilde kamp yapmak için bazı temel kampçılık ve doğada yaşam kurallarını mutlaka bilmemiz gerekir.
Kamp Yapmak İçin Gerekli Malzemeler
Fotoğraf: Hüseyin Sarı
Doğada kamp kurmayı ve gecelemeyi planlıyorsak günübirlik doğa yürüyüşlerinde yanımıza aldığımız malzemelere ek bazı kamp ekipmanlarına da ihtiyaç duyarız. Mevsime uygun bir çadır ve uyku tulumu, mat, su ısıtmak ve yemek yapmak için ocak ile diğer mutfak malzemeleri ve kafa lambasını öncelikli olarak sayabiliriz. Çadır ve uyku tulumu doğada konforlu ve güvenli bir gece geçirmek için hayli önemlidir. Bu malzemeleri satın alırken ihtiyaçlarımızla örtüşecek özellikte olmaları konfor, taşıma kolaylığı ve maliyet açısından önem taşır.
Çadırlar kullanılacak mevsime göre üç, dört ve beş mevsim çadırlar olarak sınıflandırılır. Üç mevsim çadırlar genellikle ilkbahar, yaz ve sonbaharda kullanılır. Kampçılık için uygun, hafif çadırlardır. Dört mevsim çadırlar zorlu kış şartlarında kullanılan çadırlardır. Sağlam olmalarının yanı sıra üç mevsim çadırlara göre biraz daha ağır ve pahalıdırlar. Beş mevsim çadırlar ise ekstrem şartlarda ve yüksek irtifada kullanılan dağcılık çadırlarıdır.
Kamp çadırları genellikle iç ve dış tenteden oluşur. Dış tente çadırı yağmurdan korur.
Çadırlar ayrıca içinde kalabilecek kişi sayısına göre de sınıflandırılır. Tek, iki ve üç kişilik çadırlar en yaygın olanlardır. Piknik yaparken kullanılan büyük boyutlu çadırlar sırt çantasında taşımak için fazla ağırdır. Bu nedenle doğa yürüyüşlerinde ve kamp yaparken tercih edilmemelidir.
Uyku tulumu soğuktan koruyan ve konforlu bir uyku için ihtiyaç duyulan önemli bir kişisel kamp malzemesidir. Genellikle elyaf veya kaz tüyünden imal edilir. Uyku tulumu alırken üzerinde yazan sıcaklık derecelerinin ne anlama geldiğini bilmemiz gerekir. Çünkü ihtiyacımıza uygun bir uyku tulumu seçmezsek hem gereğinden fazla masraf yapar hem de ağır yük taşımak zorunda kalırız.
Bir uyku tulumunun sıcak tutma özelliği, üzerindeki etikette yazan iki sıcaklık derecesi ile verilir: konfor ve ekstrem sıcaklık dereceleri. Konfor derecesi, uyku tulumunun içinde üşümeden, konforlu bir şekilde uyunabilecek dış ortam sıcaklık derecesini gösterir. Ekstrem derecesiyse tulumun kullanılabileceği en düşük dış ortam sıcaklığını ifade eder. Örneğin konforu +4oC, ekstrem derecesi -18oC olan bir tulumda dışarının sıcaklığı +4oC olduğunda tulumun içinde üşümeden, rahatlıkla uyuyabiliriz. Dışarının sıcaklığı -18oC’ye düştüğünde çok konforlu olmasa da bu tulumu kullanabiliriz. Konfor sıcaklık derecesi düşük olan uyku tulumlarının fiyatı diğerlerine göre daha yüksektir.
İlkbahar, yaz veya sonbaharda yapılacak kamplarda sıcaklık dereceleri +4/6oC olan uyku tulumları yeterlidir. Kaz tüyü tulumlar elyaf tulumlara göre daha hafiftir. Ancak ıslandıklarında elyaf tulumlara göre daha uzun sürede kururlar.
Konfor açısından yanımıza almayı unutmamamız gereken bir diğer kamp malzemesiyse mattır. Mat, uyku tulumunun altına serilir ve ısı yalıtımı sağlar. Mat sayesinde zemindeki engebeler daha az hissedilir. Günümüzde şişme matların kullanımı daha yaygındır. Bu matlar hem iyi bir ısı yalıtımı sağlar hem de sırt çantasında daha az yer kaplar.
Kampta yemek yapmak için yanımızda sırt çantasında taşınabilecek boyutta ve ağırlıkta kamp ocağı ve ocağa uygun yakıt ile mutfak malzemeleri bulundurmalıyız. Yemek için enerji değeri yüksek, ağırlığı ve hacmi küçük yiyecekler (örneğin konserve ve hazır çorba) veya kolay pişirilebilecek hazır yiyecekler tercih edilmelidir.
Kampı Nereye Kurmalıyız?
Hem konfor hem de güvenlik açısından doğada kamp kuracağımız yerin belli özelliklere sahip olması gerekir. Çadır kuracağımız alan eğimli ve engebeli olmayan, olabildiğince düz bir alan olmalıdır. Zeminde çadırı delebilecek ve bizi rahatsız edebilecek sivri kaya çıkıntılarının ve ağaç köklerinin olmamasına dikkat etmeli, varsa kabaca temizlemeliyiz.
Çadır kurmaya çok uygun görünse de kuru dere yataklarına ve eğimli arazilere kamp kurmamalıyız. Dere yatakları su yolu olduğu için olası bir sağanak yağmurda çok kısa sürede tahmin edemeyeceğimiz büyüklükte bir sel yoluna dönüşebilir. Yağmur yağma olasılığının düşük olduğu yaz aylarında dahi bu alanlara çadır kurmaktan kaçınmalıyız.
Su ihtiyacımızı karşılamak için içme suyunun olduğu alanlarda kamp kurmalıyız. Ancak o bölgedeki su ihtiyacını karşılamak için gelecek hayvanları ürkütmemek adına çadırlarımızı suyun hemen yanına değil yakınına kurmalıyız.
Eğer çimenlik bir arazide uzun süreli kamp yapacaksak (örneğin bir hafta ve daha uzun) çadırımızın yerini belirli aralıklarla değiştirmeliyiz. Böylece çadırın altında kalan bitki örtüsünün kendini yenilemesine imkân sağlarız.
Doğada Kamp Yapmak İsteyenlere Öneriler
Kamp yaparken doğada misafir olduğumuzu unutmamalı, doğaya saygılı olmalı, etrafımızdaki canlıları rahatsız edici her türlü davranıştan kaçınmalı ve gürültü yapmamalıyız. Gerekmedikçe ateş yakmamalı, ateş yakmamızı gerektirecek durumlarda çok dikkatli olmalıyız.
Havanın açık olduğu zamanlarda gece gökyüzü muhteşem görünür. Şehir ışıklarından uzakta olduğumuzdan gökyüzündeki yıldızları bütün görkemi ile görebiliriz. Yanımızda fotoğraf makinesi ve bir üçayak varsa etkileyici gökyüzü fotoğrafları çekebiliriz. Ayrıca gökyüzünde gördüğümüz gezegenleri, yıldızları ve takımyıldızları belirlemek için akıllı telefonlara yüklenebilen gökyüzü ile ilgili mobil uygulamaları (örneğin SkyView) kullanabiliriz.
Bütün çöplerimizi, organik olsalar dahi, doğada bırakmayıp yanımıza almalıyız. Doğa etkinliklerindeki sloganımızı aklımızdan hiç çıkarmayalım:
“Doğayı keşfet, arkanda sadece ayak izini bırak!”