Deli Kurt Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Deli Kurt'un Fotoğrafı

Kitap Deli Kurt
Yazarı Hüseyin Nihal Atsız
Türü Araştırma Ve Tarih Kitapları
Kategoriler En Çok Okunanlar
Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 1958

Hüseyin Nihal Atsız tarafından 1958 yılında kaleme alınmış olan Deli Kurt kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Deli Kurt pdf, Deli Kurt konusu, Deli Kurt karakterleri, Deli Kurt yorumları, Deli Kurt açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Deli Kurt – Hüseyin Nihal Atsız


Deli Kurt Kitabının Karakterleri

Deli Kurt: Yıldırım Beyazıt’ın torunudur. Asıl adı Murat Bey’dir. Romanın ana karakteridir. Savaşlarda başarı göstermiş ancak ailesini bir selde kaybedince bilinmezliğe doğru yola çıkmıştır.

Gökçen: Bir Türkmen köyünde yaşayan kızdır. Köylüler, gözlerinin büyülü olduğu düşünülen bu kıza peri kızı derler. Deli Kurt’un âşık olduğu kızdır.

Satı Kadın: Deli Kurt’u büyüten kadındır.

Evren: Deli Kurt ile büyüyen ve savaşlara katılan Satı Kadın’ın oğludur.

Şehzade İsa Bey: Yıldırım Beyazıt’ın oğludur.

Bala Hatun: Deli Kurt’un annesidir.


Deli Kurt Kitabının Konusu

Yıldırım Beyazıt’ın torunu olan Murat Bey’in yaşamı, savaşlarda göstermiş olduğu kahramanlık destanlarını ve aşkını konu edinmiştir.


Deli Kurt Kitabının Özeti

Fetret döneminde taht adaylarından İsa Bey gücünü kaybetmeye başlayınca karısı Bala Hatun’u adamlarından Çakır’a emanet eder ve onu kaçırmasını ister. Çünkü Osmanlı geleneklerine göre taht kavgasında sadece kişi değil tüm soyundan gelenler öldürülür ve Bala Hatun hamiledir. Çakır, Bala Hatun’u başarılı bir şekilde kaçırır ve onu üvey annesinin yanına yerleştirir. Yıllar geçer, süvari olmuş Çakır, üvey annesinin yanına gider. Üvey annesinin yanına gittiğinde, İsa Bey’in ölümünden kısa bir süre sonra Bala Hatun’un öldüğünü öğrenir. Bu arada İsa Bey’in oğlu Murad büyümüştür. At hâkimiyeti ve hareketleri nedeniyle kendisine “Deli Kurt” lakabı takılır.

Murad 16 yaşında Osmanlı Ordusuna girer ve kısa sürede sipahi olur. Çakır yanından hiç ayrılmaz. Murad evlenir. Kısa bir süre sonra Gökçen Kız adında biri dikkatini çeker, ancak daha sonra bunun bir efsane olmadığını öğrenecektir. Taşlarla yağmur yağıyordu. Murad bu efsaneden etkilendiği için gerçek olduğunu görünce tamamen Gökçen Kız’dan etkilenir. Savaşlardan geçer. Ayrıca 4 kızı var. Sonunda birlikte büyüdüğü, savaşlarda hep sırt sırta olduğu Çakır ve Evren’i kaybeder. Hızla yükselmeye devam eder. Padişah da II. Murad’a yakınlaşır ve kader onu Osmanlı İmparatorluğu’na sürükler. Kısa bir süre sonra İsa Bey’in oğlu olduğunu, şehzade olduğunu, Osman’ın oğlu olduğunu öğrenir ama hiçbir şey yapmaz. Bir oğlu var ve adını İsa koyar. Bir kez daha dışarı çıkar ve döndüğünde ne ailesini ne de Gökçen Kız’ı bulamaz. Çünkü sel felaketi tüm sevdiklerini alır.


Deli Kurt Kitabı Hakkında Bilgiler

  • Ayrıca Gökçen Kız’ın yalan olmadığını, Muğla tarafında böyle bir şey olduğu iddia edilmiştir.
  • Deli Kurt adlı roman 1402 yılında yapılan Ankara Savaşı’ndan sonra Yıldırım’ın oğulları arasında çıkan taht savaşları ve sonrasındaki olayları ele alan tarihi bir romandır.

Deli Kurt Kitabının Açıklaması

“Deli Kurt”, Osmanlı tarihinde Yıldırım Bayazıd’dan sonra “Şehzadeler Kavgası” diye anılan devrin tarihî bir romanıdır. Bir bakıma göre de “Bozkurtlar”da başlayan Orta Asya’daki hayat kavgasının yeni vatan Anadolu’da devamıdır. Şehzadeler arasında süren ve tafsilâtı henüz yeterince aydınlanmamış bulunan çarpışmada Yıldırım’ın oğulları hayat ve taht mücadelesinin hem kahramanca, hem şairane, hem de sefîhane bir örneğini vermişler ve birbiri ardınca hayata veda ederek meydanı içlerinden birisine bırakmışlardır. Bunlar arasında en talihsizi ve hayatı en az bilineni İsa Çelebi’dir. Deli Kurt, İsa Çelebi’nin meçhul bir oğlunun dramıdır. Bu dram daha sonraki asırlarda daha büyük bir şiddetle sürüp gidecek ve yüzlerce şehzadenin hayatına mal olacaktır. Romanda görülen parlak bakışlı, gözlerine bakılamayan kız, hayalî bir tip değildir. Zamanımızda Muğla köylerinden birinde böyle bir kız yaşamıştır ve belki de hâlâ yaşamaktadır. Roman yazarı, bu parlak ve büyülü bakışları beş yüz yıl öncesine götürmekle esere çeşni vermekten başka bir şey yapmamıştır.

Gönderen: Musa


Yorum yapın