Beyoğlu Rapsodisi Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Beyoğlu Rapsodisi'nin Fotoğrafı

Kitap Beyoğlu Rapsodisi
Yazarı Ahmet Ümit
Türü Polisiye Kitaplar, Romanlar
Kategoriler En Çok Okunanlar
Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 2003

Ahmet Ümit tarafından 2003 yılında kaleme alınmış olan Beyoğlu Rapsodisi kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Beyoğlu Rapsodisi pdf, Beyoğlu Rapsodisi konusu, Beyoğlu Rapsodisi karakterleri, Beyoğlu Rapsodisi yorumları, Beyoğlu Rapsodisi açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Beyoğlu Rapsodisi – Ahmet Ümit


Beyoğlu Rapsodisi Kitabının Karakterleri

Kenan: Kendi işini yapmayan hukuk mezunu bir karakterdir. Cinayet fotoğrafları sergisi açmak istiyor. Bu sergi sırasında en yakın arkadaşı tarafından öldürülmüştür.

Nihat: Sergi çalışmasında eşi Melek ile Kenan’a yardımcı olan karakterdir.

Selim: Mimarlık Fakültesi mezunudur. Babası zengin bir adam. Arkadaşlarının hazırladığı cinayet sergisindeki araştırmalar neticesinde üç kişinin katili olduğu ortaya çıkar ve arkadaşı Kenan’ı öldürür.

Katya: Kenan’a sergi işinde modellik yapmasında yardımcı olan Rus bir kadın karakterdir.


Beyoğlu Rapsodisi Kitabının Konusu

Polisiye gerilim türünün en güzel örneklerinden biri olan Beyoğlu Rapsodisi’nin konusu, Üç arkadaşın hikayesidir. Üç farklı kişilik, üç farklı kimlik, Beyoğlu’nda büyüyen ve Beyoğlu’nda yaşayan üç farklı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler ve bir cinayet araştırmasının ardından arkadaşlardan birine sıçraması sonucu ortaya çıkan sıra dışı bir romandır.


Beyoğlu Rapsodisi Kitabının Özeti

Kenan Hukuk mezunu ama kendi işini yapmıyor, babasının sigorta işinde çalışıyor. Evlenmek istemeyen, yaşamayı seven, ölümden döndüğü kazadan sonra ölümsüz olma arzusu ortaya çıkan yakışıklı bir karakterdir. Selim Mimarlık Fakültesinden mezun olur, ancak kendi işiyle ilgilenmez ve babasının tekstil fabrikasının başına geçer. Nihat, genç yaşta annesini kaybeden ve babası tarafından büyütülmüş bir kişidir. Melek adında entelektüel bir kadınla evlenir ve Melek evliliklerinde ipleri alır. Fotoğrafla ilgilenen Kenan, etkileyici bir fotoğraf sergisi açmak istiyor.

Nihat Beyoğlu’nda işlenen cinayetlerin fotoğraflarından oluşan bir sergi açmasını söyler. Fikir çok ilginç. Baş komiser Cüneyt, fotoğrafta kendisine destek olacağını söylüyor. Kenan, Nihat ve Melek’in arkadaşlarından Katya bu iş için çalışmaya başlar. Çalışma sırasında iki ayrı cesedin arkasında bulunan yılan resimleri aynı ressam tarafından yapılmıştır. Bu iki cinayetin bağlantılı olması nedeniyle soruşturmaya karar veren Kenan ve arkadaşları, öldürülen bu iki kişinin sevgili olduğunu öğrenir. Birçok kişiyle röportaj yaparlar ve olayları araştırırlar, hatta Fransız Catherine’i ziyaret etmek için Fransa’ya giderler. Yapılan araştırmalar sonucunda arkadaşları, üç cinayetin de Selim’in babasının, bu çiftlerin de katilinin Selim olduğu sonucuna varırlar. Gerçekler ortaya çıkınca Selim de en yakın arkadaşı Kenan’ı vurarak öldürür.

Katya, Kenan’ın tamamlayamadığı sergiyi tamamlar. Sergi çok tahmin edildiğinden daha çok yankı uyandırarak adını unutturmayacak şekilde yazdırmayı başarıyor.


Beyoğlu Rapsodisi Kitabının Açıklaması

Dostluk… Üç farklı yaşam tarzının birleştiği bir nokta

Orta yaşı geride bırakmış, tüm yaşamları Beyoğlu’nda geçmiş üç arkadaş; Selim, Kenan ve Nihat. Selim’in ağzından dinlediğimiz hikâyede üç arkadaşın, Kenan’ın ölüm deneyiminin ardından değişen hayatları ele alınıyor. Hayatını yeniden anlamlı kılmak için çırpınan Kenan, içine girdiği çukurun farkında değildir.

Beyoğlu’nda bir gayya kuyusu

Beyoğlu Rapsodisi yıllarca çekilmiş birçok fotoğrafın üst üste geçmiş bir hali adeta, sürekli kendini yenileyen Beyoğlu’nun santim santim çekilmiş dinamik bir panoraması. Ahmet Ümit İstiklal Caddesi’nin orta yerinde duran, üstünden atlayıp geçtiğimiz, sırlar ve acılarla dolu bir gayya kuyusunu başarıyla tasvir ediyor.

Burada öyle bir büyü vardı ki, şu anda benim yaptığım gibi, olanları sadece izlemekle yetinseniz bile, oyunun bir parçası olmaktan kurtulamazdınız. Çünkü bu caddeye adım atmak, bu sahnenin bir parçası olmayı kabul etmek demekti.

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yapın