Balıkçı ve Oğlu Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Balıkçı ve Oğlu'nun Fotoğrafı

Kitap Balıkçı ve Oğlu
Yazarı Zülfü Livaneli
Türü Romanlar
Kategoriler En Çok Okunanlar
Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 2021

Zülfü Livaneli tarafından 2021 yılında kaleme alınmış olan Balıkçı ve Oğlu kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Balıkçı ve Oğlu pdf, Balıkçı ve Oğlu konusu, Balıkçı ve Oğlu karakterleri, Balıkçı ve Oğlu yorumları, Balıkçı ve Oğlu açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Balıkçı ve Oğlu – Zülfü Livaneli


Balıkçı ve Oğlu Kitabının Karakterleri

Mustafa: Sessiz sakin karakteriyle bilinen balıkçı Mustafa, oğlu Deniz’ in ölümünden sonra uzunca bir süre bu travmanın etkisinde kalır, ta ki Samir bebeği denizde bulup kurtarana dek.

Mesude: Mustafa’nın eşidir. Çocuğunun ölümünden sonra çok acı çeken kadın bu acılarına rağmen empati kurabilme yeteneğini hiç kaybetmez. Güçlü, dik duruşlu, tipik bir Anadolu kadınıdır.

Samir Bebek: Mustafa onu denizde bulduğunda ölmek üzeredir. Afganistan uyruklu bir ailenin çocuğudur.

Zilkade Şerif: Taliban yönetiminden kaçarken, alabora olan bottan ölüme ramak kala kurtulur. Eğer Afganistan’a dönerse, ölüme de yaklaşacağını bildiği için bebek Samir’i onu hayata döndüren aileye, yani Mustafa ve Mesude’ye, koruyucu ailesi olmaları için verir.


Balıkçı ve Oğlu Kitabının Konusu

Livaneli, “Balıkçı ve Oğlu” romanı ile kendi halinde yaşayan Mustafa ve ailesinin yanı sıra küçük bir köy halkının yaşadıkları olaylarla memleket meselelerinin nasıl içine dâhil olduklarını anlatıyor. O güne kadar başkalarının başına gelen felaketleri televizyon ekranlarından seyrederken, kendi yaşamlarına uzak gibi görünen dramlara yakinen şahit olacaklardır. Tarihin derinliklerinde göçe zorlanan insanların acıları, bu defa denizin üzerinde verilen yaşama mücadelesiyle yüzünü gösterir. “Yeni Dünya ” sistemiyle insanlara daha çok kazanma hırsı aşılanarak, duyarsızlaştırmak kapitalist sistemin başarımlarındandır. Bu öyle bir sistemdir ki kuşatmaya başladığı yerlerde, havayı suyu, denizi, toprağın altını ve üstünü hedef alan yakıcı yıkıcı etkisi tıpkı bir ahtapot gibi bütün kollarıyla sarmış ve nefessiz bırakmıştır. Livaneli yaşananları aşırı dramatize etmeden, tıpkı bir ayna gibi olanı yansıtarak memleketin kanayan yaralarına dokunmuştur Göçmenlerin yaşadıklarının ve çevre felaketlerinin bir sistemin ve teorinin etrafında birleşmedikçe yaşanmaya devam edeceğinin vurgusu yapılır.


Balıkçı ve Oğlu Kitabının Özeti

Roman; Ege kıyılarında küçük bir köyde yaşayan, eli nasırlı bir balıkçının oğlu olarak dünyaya gelen balıkçı Mustafa ve ailesinin hikâyesini konu alır. Kahramanımızın oğlu Deniz, babası ile balığa çıktıkları bir gün boğularak hayatını kaybettikten sonra, zaten sessizliğiyle bilinirken iyice içine kapanır. Yaşantısını sürdürebilmek için sabahın ilk ışıklarıyla beraber denize açılıp günlük iaşesini kazanmaktan başka amacı olmayan balıkçının ekmek teknesi olan tek yoldaşı deniz de artık eskisi kadar cömert değildir, artan balık çiftliklerinin sebep olduğu kirliliğin yanı sıra, istilacı balık türlerinin de artmasıyla beraber lokal ekosistemin çökmesi ile “o gün kazanıp, o gün yiyen” bu emekçi adamın geçimi iyice zorlaşır.

Mustafa’nın sakin hayatına, yine balığa çıktığı bir gün denizin yüzeyinde rast geldiği cesetler adeta bir şok etkisi yapar. O güne kadar sadece etrafından duyduğu göçmenlerin, savaştan, açlıktan, kandan kurtulup, sudan kurtulamayışlarına şahit olur. Minicik bir bebeğin bu hengâme içerisinde yaşadığını fark etmesiyle hemen bebeği kurtarır ve bununla beraber kendisi de yaşama tekrar döner. Ona göre deniz, kendisinden aldığı canı, yine karşılığında ona bir can vererek diyetini ödemiştir. Denizde süren bu can pazarına benzer bir mücadele de kendi köylerinde yaşanmaktadır. Maden arama şirketleri dağlarını, ormanlarını yok ederken çaresiz kalan köylüler ne yapacaklarını şaşırırlar. Sık sık bir araya gelip kendilerine emanet edilen bu emanetleri koruyamamanın huzursuzluğuyla çözüm yolları ararlar.

Mustafa bebeği sahiplenmenin yollarını ararken, köylerini tehdit eden çevre felaketine de kendi çapında çareler arar. Her iki sorunu da yalnız çözemeyecektir. Bebeğin koruyucu ailesi olabilme mücadelesini verirken öte yandan köyleri için verecekleri mücadeleyi, top yekûn, organize bir şekilde vermeleri gerektiğinin ayrımına varır. Denizin balıkçı Mustafa’ya verdiği Samir bebek, uğuru ile bir köye ilham olacaktır.


Balıkçı ve Oğlu Kitabı Hakkında Bilgiler

  • Toplumsal konulara duyarlılığı ile tanınan edebiyatçı ve fikir adamı Zülfü Livaneli’nin belki de en şiirsel romanı olan “Balıkçı ve Oğlu”, aile, aşk, ebeveynlik, evlat, kadın dayanışması, dostluk, göç, doğa üzerine çağdaş bir röportaj olarak yorumlanabilir.
  • Livaneli, romanını uzun bir süre önce yazmaya başlamış, hatta ilk bölümünü “Yunuslar” ismiyle Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanmıştır.
  • Livaneli gençlik yıllarından beri bir deniz romanı yazmak ister, belki de bunun en büyük sebebi ünlü yazar Ernest Hemingway’e olan hayranlığıdır.

Balıkçı ve Oğlu Kitabının Açıklaması

Toplumsal konulara duyarlılığı ile tanınan edebiyatçı ve fikir adamı Zülfü Livaneli, bu kez Ege balıkçılarının ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine eğiliyor. Usta edebiyatçı Livaneli, Balıkçı ve Oğlu ile son yılların en can yakıcı ve büyük dramı “göçmenliği” balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. O güne dek sıcak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden aşina oldukları ölü insan bedenleri ve yarı ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasına düşerek bir bomba etkisi yaratıyor; aile ilişkilerini bambaşka bir çehreye büründürüyor. Balıkçı ve Oğlu, Ege’nin tarihinden bugününe, balık çiftliklerine ve rant hırsıyla dağlara, kıyılara saldıran şirketlerin yarattığı ekolojik yıkıma dair çok şey söylüyor. Bunun ötesinde göçmenlerin bir bilinmeze doğru göze aldıkları yolculuğu, hayatta kalma çabalarını ya da ölümü; kısacası “deryaya yakın, dünyadan uzak” yaşamlarını odağına alıyor. Livaneli’nin belki de en şiirsel romanı olan Balıkçı ve Oğlu; aile, aşk, ebeveynlik, evlat, kadın dayanışması, dostluk, göç, doğa üzerine çağdaş bir epope. Zülfü Livaneli’nin, uzun bir aradan sonra yazdığı ve heyecanla beklenen yeni romanı Balıkçı ve Oğlu, ustalıkla seçilen tasvirlerle okurun zihninde capcanlı bir anlatı oluşturuyor.

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yapın