Ana Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Ana'nın Fotoğrafı

Kitap Ana
Yazarı Maksim Gorki
Türü Romanlar
Kategoriler En Çok Okunanlar
Kitap Önerileri
Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 1906

Maksim Gorki tarafından 1906 yılında kaleme alınmış olan Ana kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Ana pdf, Ana konusu, Ana karakterleri, Ana yorumları, Ana açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Ana – Maksim Gorki


Ana Kitabının Karakterleri

Pelageya Nilovna Vlasova (Ana): Kocası tarafından şiddet gören kadın, eşinin ölümünden sonra yaşadıklarıyla gelişerek değişir. Oğlu Pavel’a olan sevgisini, analık duygusunu çevresindekilere de verebilen fedakâr bir kadındır.

Pavel Vlasov: Sosyalist ruhlu, çevresi tarafından sevilen, sayılan lider ruhlu birisidir. Duygularını belli edemeyen, davası uğruna sonuna kadar direnen bir karakterdir.

Andrey: Pavel’in arkadaşıdır. Annesini hiç tanımamış olan bu genç anayı çok sever, birlikte yaşadıkları dönemde anaya bazen Pavel’dan bile yakındır. Pavel’a nazaran daha duygusaldır.


Ana Kitabının Konusu

1905 ile 1917 Ekim Devrimi öncesinde Rusya’da yaşanan ekonomik ve sosyal yaşantıya bağlı gelişen devrimi hazırlayan şartların oluşması, bu harekette yapılacakların bir nevi provası gibidir. Roman “Ana” karakterinin çevresinde gelişir. Kocasının baskı ve eziyetinden körelen kadın, önce kendi içinde devrimi gerçekleştirir ve okuma yazmayı öğrenir. Pavel ve diğer sosyalist gençler, sömürülen insanları bilinçlendirerek yalnız olmadıklarını, birlik olurlarsa haklarını kazanacakların anlatır ve önce işçiler arasında yaşanan dayanışma, sonrasında içine köylüleri de alarak büyür.


Ana Kitabının Özeti

Pelageya, eşi ve oğlu Pavel, Rusya’nın küçük bir işçi kasabasında yaşayan bir ailedir. Kasaba halkı çok çalışmalarına rağmen yarı aç yarı tok yaşarlar. Gün içinde çalışanlar gece olunca dertlerini unutmak için içkiye sarılır. Sistem ve hayat şartlarının mutsuz ettiği insanlar, şiddete ve alkole sarılır. Kavga ve şiddet, normalleşmiş, alın yazısı gibidir. Pelageya da eşinden şiddet gören ezilen bir kadın olmasına rağmen kaderine razı gelip boyun eğer. Oğlu Pavel da bu hayata maruz kalır. Pelageya’nın eşi öldükten sonra Pavel da bir süre kasaba halkı gibi yaşasa da o alkolü sevmez, bir süre sonra arkadaşları değişir ve daha çok okuyan ve saygılı bir genç olur. Anne bu durumu ilk başta yadırgasa da evlerinde yapılan toplantılarda gençleri tanıdıkça, sohbetlerini dinledikçe rahatlar. Hak, adalet ve bütün insanların kardeşliğinden bahseden bu gençleri sever ama onları bekleyen tehlikelerden de için için korkar. Kendi yaşadıklarını, korkularını, ezildiğini düşündükçe gençlere sempatisi artar, hatta onlara yardım bile eder. Pavel’ın arkadaşı Andrey onlarla birlikte yaşamaya başladığında Pelageya çok mutlu olur. Bir süre sonra fabrikada çalışanların büyük bir kısmı da bu hareketlenmeye destek verirler. Fabrikada yapılan haksızlıklara karşı çıkan Pavel tutuklandığında, Pelageya onun yerine bildiri dağıtacak, bu sosyalist hareketin dinamiklerinden birisi olacaktır. O artık yalnız Pavel’ın anası değil Andrey’in ve tüm arkadaşlarının da anası olmuştur. Pavel, hapisten çıktıktan sonra her ne kadar bunu istemese de bölgenin lideri olur. 1 Mayıs yürüyüşünde bayrağı o taşıyor ve insanları da arkasından sürüklüyordur. Sonrasında o ve arkadaşları tutuklanırlar.

Oğlu içerideyken Ana okuma yazmayı öğrenir, sosyalist hareketi anlatan bildirileri, kitapları köylülere dağıtmaya başlar. Direniş fabrikada başlamış, köy halkının da katılmasıyla büyümüştür. Ana yaşına rağmen verilen her görevi başarıyla yerine getirerek farkında olmadan aktivist birisi olur. Gittiği yerlerde, tanıştığı insanlarda fakirliği, sömürüyü gördükçe içindeki ateş alevlenir. Karşı çıktıkları sistem insanları kilise ile korkutuyor, baskıyla sindiriyordur. Oğlu ve arkadaşlarının yargılanmalarını içine sindiremez çünkü onlar ne kimseyi öldürmüşler ne de kötü bir şey yapmışlardır.

Mahkeme günü geldiğinde avukat istemeyen tutuklular, savunmalarını kendileri yaparlar. Hak istemenin kötü bir şey olmadığını, kapitalist düzeni, insanların sömürüldüklerini anlatırlar. Mahkeme, düzenin terazisini tuttuğu için verilen kararla tutuklular sürgün edilirler. Ana, sürgün kararına çok üzülür ama onunla gurur duyar. Oğlunun mahkemedeki konuşmasını dağıtarak farkındalığı artıracağını, onun görüşleriyle kitlelerin büyüyeceğini biliyordur. Ana bildirileri dağıtacakken yakalanır. Elindeki valizi açar, kağıtları havaya savurur. Kağıtlarelden ele dolaşırken, Ana dayak yemesine rağmen yine de bildiklerini anlatmaya devam eder.


Ana Kitabı Hakkında Bilgiler

  • Kitap Sosyalist Gerçekçilik akımının ilk örneklerindendir.
  • 1905’deki Rus Devrimi (1905) öncesindeki Rus işçi sınıfının fakir yaşantısını anlatmaktadır.

Ana Kitabının Açıklaması

Maksim Gorki’nin 1906’da sürgünde yazdığı romanı Ana, toplumcu gerçekçilik akımının başyapıtlarından biri kabul edilir. Rus proletaryasının Çarlık Rusya’sına karşı verdiği devrimci mücadelenin romanıdır. Eser, fabrikalarda zor şartlarda çalışan binlerce işçiden biri olan Pavel’in özgürlükçü fikirlerine başlangıçta korkuyla yaklaşsa da, sonradan onun ilkelerine sahip çıkarak devrimin meşalesini taşıyan kadınlardan biri olan annesi Pelageya’nın hikâyesini anlatır. 1905 Devrimi öncesi Rusya’nın toplumsal panoramasını ustalıkla yansıtan Ana aynı zamanda yeni bir düşünce ve toplumsal uyanışın simgesi haline gelmiştir.

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yapın