Kitap | Altıncı Koğuş |
Yazarı | Anton Pavloviç Çehov |
Türü | Hikaye Kitapları |
Kategoriler | En Çok Okunanlar Okunması Gerekenler |
Yayın Yılı | 1892 |
Anton Pavloviç Çehov tarafından 1892 yılında kaleme alınmış olan Altıncı Koğuş kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Altıncı Koğuş pdf, Altıncı Koğuş konusu, Altıncı Koğuş karakterleri, Altıncı Koğuş yorumları, Altıncı Koğuş açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!
İçindekiler
Altıncı Koğuş – Anton Çehov
Altıncı Koğuş Kitabının Karakterleri
İvan Dmitriyeviç Gromov: Kibar bir aileden gelen genç adam, okuduğu üniversiteyi yarım bırakmak zorunda kalır. Realist bir kişiliğe sahiptir. Akıl hastanesine kapatılan “akıllı” delilerdendir.
Doktor Ragin(Andrey): Doktor hayata stoik felsefeyle bakan birisidir. Ne var ki bu romantik bakış açısı, hayatın gerçek yüzünü bizzat yaşayınca onu hasta eder.
Altıncı Koğuş Kitabının Konusu
Devrim öncesi Rus toplumunun ahlaki çöküntüsünü, duyarsızlığını eleştiren Çehov, eserinde vurgusunu bolca yaptığı; stoizm eleştirisini, doktor ve hastalar arasında geçen diyaloglarla vurucu bir gerçeklikle okurlara sunmuştur. Harekete geçmek yerine sorunları izlemek ve yorumlamak ile yetinen Rus aydınının halktan kopuşunu realist düşünceyle eleştiren Çehov’un kaleme aldığı Altıncı Koğuş derin bir toplum çözümlemesidir.
Altıncı Koğuş Kitabının Özeti
Altıncı Koğuş; Rusya’nın küçük bir kasabasındaki bir hastanenin, akıl hastalarının kilit altında tutuldukları psikiyatri bölümü koğuşlarından birisidir. Bu koğuşta kalan beş hastadan en çok dikkat çeken isim İvan Dmitriyeviç Gromov, Petersburg Üniversitesi’nde okurken eğitimini yarım bırakmak zorunda kalmış, icra memurluğu yaptığı yıllarda içine saplandığı korkuları yüzünden yanlış algılanıp hastaneye kapatılan genç bir adamdır. Makûs kaderi onu bu koğuşa getirmeden önce okuduğunu adeta yutan, zeki, parlak fikirleri olmasıyla bulunduğu toplumda isim edinmiş, saygı duyulan bir adam olan Gromov yaşadığı dönemin Rus toplumunu bilinçlendirecek çözümler arayışındayken farkında bile olmadan kendisini hastaneye kapatılmış bulur. Altıncı koğuşun içinde bulunduğu hastane, hastaların rehabilite edilerek topluma kazandırılmasını sağlamaktan ziyade; hastaların toplumun geri kalanından izole edildiği, rant kapısı haline gelmiş, çürümüş bir kurumdur. Burada psikiyatri bölümünün başında olan Doktor Ragin, göreve ilk başladığı yıllarda bir düzen getirmeye çalışmış olsa da bunu başaramaz ve o da diğerleri gibi var olan sisteme uyum sağlar ve koğuşların perişan durumlarını görmezden gelir.
Hasta ziyaretleri sırasında Gromov’un hal ve hareketleri Ragin’in dikkatini çeker. Genç adamla sohbetleri ilerledikçe onun ilk görüşte tekinsiz bakışları altındaki sağlam fikirlerinin dışarıda akıllı geçinenlerin argümanlarından çok daha tutarlı ve akla yatkın olduğunu görür. İkilinin ilişkilerini doktorun açısından dostluğa dönüşürken, sohbetleri, pozitif bilimden, Rusya’nın sosyoekonomik durumuna kadar her şeyi kapsayacak nitelikte zenginleşir. Yaşadığı ufak kasabada hiç fikir akranı olmayan doktor bu sohbetlerden büyük keyif alsa da, Gromov onunda aynı görüşte değildir. Çünkü doktor hayatında hiç zorluk çekmemiş, yokluk ve acıyı ancak başkalarının yaşantılarından gözlemleyerek şahit olmasına rağmen, Romantizm ile sarmalanmış stoik düşünceleri ile başkalarına yukarıdan -kimilerine göre ukalaca- tavsiyeler veren bir insandır. Doktor için, hayatın içinde bulunan acı ve zorluklar, aslında duyguları ve düşünceleri yöneterek kolayca başa çıkılabilecek basit zorluklardır. Oysaki Gromov, tüm bunları yaşayarak deneyimlemiş birisidir. Doktor Ragin hastasının fikirlerinden etkilenip biraz da olsa kendini de suçlayarak hiç olmazsa çalıştığı hastanenin şartlarını düzeltmek için yönetimi uyarmaya kalkar. Bu davranışı yönetimin şimşeklerini üzerine çeker ve onun akıl sağlığı ile ilgili problemleri olabileceğini bahane ederek onu görevinden zorla alırlar. Yüzlerce akıl hastasının dışarıda ellerini kollarını sallayarak gezdiği kasabada bilgisizlikte hastaları sağlıklılardan ayırmayı beceremeyen anlayış, Doktor Ragin’i altıncı koğuşun altıncı hastası yapmayı başarmıştır.
Altıncı Koğuş Kitabı Hakkında Bilgiler
- İlk olarak dönemin en popüler Rus dergilerinden olan Russkaya mysl’nin kasım sayısında yayımlandı ve oldukça ilgi gördü.
- Ülkenin sorunlarıyla ilgilenmeyerek seyirci kalmayı tercih eden kişilere yönelik eleştiriler, ölüm ve ölümsüzlük, tanrının varlığı veya yokluğu, yozlaşan memurlar, kitap okuma alışkanlığı ve empati gibi konularda çok sayıda iç ve karşılıklı konuşmalara da yer vermiştir.
- Kaynaklara göre Vladimir Lenin de bu öyküyü okumuş ve etkilenerek kendisini bu koğuşa kapatılmış gibi hissettiğini söylediği anlatılmaktadır.
- Öykü aynı adla birçok kez sinemaya da uyarlanmıştır.
- Lucian Pintilie yönetmenliğindeki 1978 yapımı “Ward Six” ve 2009 yapımı filmde orijinal senaryo kullanıldı.
- Türkiye’de de aynı adla Kemal Demirel’in uyarlamasıyla Devlet Tiyatrolarında sahnelendi.
Altıncı Koğuş Kitabının Açıklaması
Çehov bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen bu novellasında, eğitimli bir hasta olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimıç arasındaki felsefi çatışmaya odaklanır. İvan Dmitriç maruz kaldıkları adaletsizliğe, içinde yaşamaya zorlandıkları berbat koşullara karşı çıkarken, Andrey Yefimıç bunları görmezden gelmekte ısrar eder ve durumu değiştirmek için kılını bile kıpırdatmaz. Doktor sonunda içine düştüğü “felsefi” yanılgının farkına vardığında ise artık iş işten geçmiştir. Altıncı Koğuş, Rusya’nın ve ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek yerine onları uzaktan izlemeyi tercih eden elit Rus aydınının “deliliği”nin simgesidir adeta. Altıncı Koğuş, Russkaya Mısl dergisinin 1892 kasım sayısında yayımlandığında büyük ilgi görmüştü. Hatta Lenin’in de yapıtı okuduktan sonra dehşete kapıldığı, “Kendimi Altıncı Koğuş’a kapatılmış gibi hissettim” dediği rivayet edilir.
(Tanıtım Bülteninden)