Kitap | Alaaddin’in Sihirli Lambası |
Yazarı | Antoine Galland |
Türü | Masal Kitapları |
Kategoriler | En Çok Okunanlar Kitap Önerileri Okunması Gerekenler |
Yayın Yılı | 18. Yüzyıl |
Antoine Galland tarafından 18. Yüzyıl yılında kaleme alınmış olan Alaaddin’in Sihirli Lambası kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Alaaddin’in Sihirli Lambası pdf, Alaaddin’in Sihirli Lambası konusu, Alaaddin’in Sihirli Lambası karakterleri, Alaaddin’in Sihirli Lambası yorumları, Alaaddin’in Sihirli Lambası açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!
İçindekiler
Alaaddin’in Sihirli Lambası – Antoine Galland
Alaaddin’in Sihirli Lambası Kitabının Karakterleri
Alaaddin: Çin’ de yaşayan Mustafa isimli bir terzinin serseri oğludur. Babası ona mesleğini öğretmek istese de onu eğitememiş ve zavallı terzi hastalanıp öldükten sonra Alaaddin günlerini sorumsuzca sokaklarda oyun oynayarak geçirmiştir. Karşısına bir sihirbaz ile Sihirli bir lamba çıkması neticesinde tüm hayatı değişir.
Cin: Sihirli lambadan çıkarak tüm dilekleri yerine getiren bir cindir.
Afrikalı Sihirbaz: Alaaddin’i kandırarak Sihirli Lamba’yı ele geçirmeye çalışan ama Alaaddin’e kaptıran sihirbazdır.
Alaaddin’in Sihirli Lambası Kitabının Konusu
Masalın kahramanı iyi kalpli Alaaddin, içinde cin hapsedilmiş bir Sihirli Lamba bularak hayatının değişmesini konu ediniyor.
Alaaddin’in Sihirli Lambası Kitabının Özeti
Alaaddin, bir Çin şehrinde yaşayan Mustafa isimli bir terzinin serseri oğludur. Babası ona mesleğini öğretmek istese de onu eğitememiş ve zavallı terzi hastalanıp öldükten sonra Alaaddin günlerini sorumsuzca sokaklarda oyun oynayarak geçirmiştir. Bir gün Afrikalı bir sihirbaz onu yolda fark eder ve kendisini ve annesine Terzi Mustafa’nın zengin bir tüccar olan kardeşi olarak tanıtır.
Afrikalı Sihirbaz aslında kendisini dünyanın hükümdarlarından daha güçlü kılacak sihirli bir lambayı aramaya gelen bir yabancıdır, ancak Çin’in ortasında bir yerde yeraltında olduğunu bildiği sihirli lambayı almasına izin verilmez. Birinin onu alması ve ona teslim etmesi gerekiyor. Aladdin’i seçiyor çünkü kendini bu işi yapabilecek, sonra yok edecek ve kimse aramayacak bir çocuk olarak görüyor. Alaaddin, amcası olduğunu düşündüğü sihirbazla yola çıkar ve yer altındaki lambayı bulur ancak sihirbaza vermez. Lambayı almaktan ümidini kesen sihirbaz, lambayı yeraltı mahzeninde bırakır. Alaadin çaresizlik içinde ellerini ovuştururken, sihirbazın ona daha önce verdiği yüzükten bir cin çıkar. Yüzüğü olan herkesin emrine uyan bu cine onu dışarı çıkarmasını emreder ve parmağında yüzük, elinde bir lamba ve yeraltındaki sihirli bahçeden topladığı mücevherlerle eve döner.
Ertesi gün yiyecek bir şeyler alabilmek için yeraltından getirdiği lambayı satmak istiyor. Annesi lambayı parlasın diye ovalayınca yüzüğün cininden güçlü bir cin çıkar. Bu cin sayesinde zengin ve güçlü bir insan olan Alaaddin, tüm engelleri aşar ve Padişahın kızı Prenses Bedrü’l Budur ile evlenir ve ona bir saray yaptırır. Ancak bir gün Afrikalı büyücü şehre geri döner. Olanları öğrendiğinde bir yolunu bulur ve Aladdin avlanmak için şehir dışındayken saraya yaşlı bir adam kılığında girerek sihirli lambayı almayı başarır. Lambayı yakalayınca cin ondan sarayı içindekilerle birlikte Afrika’ya taşımasını ister. Aladdin yardım etmesi için sihirli yüzüğündeki iblisi çağırır, ancak gücü sarayı geri getirmeye yeterli değildir. Onu sarayın olduğu yere götürmesini ister. Orada, saraydaki prensesle Büyücüyü zehirlemeyi başarır. Sihirli lambayı alır ve cinden sarayı eski yerine götürmesini ister.
Saray ve prensesle birlikte Çin’e dönerler ve eski mutluluklarına kavuşurlar, ancak bir süre sonra Afrikalı Büyücünün uzaklardaki kardeşi öğrenir ve ortaya çıkar. Şehirde yaşayan Fatma adında bir aziz kadın kılığında saraya girer ve prensesin odasına gelir. Aklına sarayın ortasına bir anka yumurtası asma fikri gelir. Prensesin bu isteğini lambanın cinine ileten Alaaddin bu kez reddedilir. Lambanın cini, bu isteğin Fatima kılığında saraya giren Afrikalı Sihirbaz’ın kardeşinden geldiğini söyleyince, Alaaddin sihirbazı kandırıp öldürür ve bu son tehlikeyi de bertaraf ettikten sonra mutlu bir şekilde yaşarlar.
Alaaddin’in Sihirli Lambası Kitabı Hakkında Bilgiler
- Dünyada en çok bilinen ve anlatılan peri masallarındandır.
- Adı Binbir Gece Masalları ile en fazla anılan masallardandır ancak orijinal Arapça metnin bir parçası değildir.
- Öyküyü 18. yüzyılda Fransız çevirmen Antoine Galland, Suriyeli Maruni bir anlatıcı olan Hanna Diyab’dan alarak Binbir Gece Masalları’na eklemiştir.
Alaaddin’in Sihirli Lambası Kitabının Açıklaması
Sevgili Çocuklar,
Doğu ve Batı’nın en çok okunan en güzel masallarını bu seride bulacaksınız.
“…Alaaddin, aşağıda karanlıklar içinde ‘Bu adam amcam olsaydı, beni yukarı çekip çıkarırdı. Demek yalancının biriymiş, ona inanmakla hata etmişim.’ diye düşünmüş. İçi üzüntüyle dolmuş. ‘Bari şu eski lambayı yakayım da önümü göreyim’ demiş kendi kendine.
Lambanın orasını burasını kurcalamış ama yakamamış. Sonunda üşüyen ellerini ısıtmak için lambayı ovalamaya başlamış. Birden lambadan, beyaz bir duman yükselmiş. ‘Poof’ diye bir cin çıkmış ortaya. Bu dev gibi, kulağı küpeli, koca dudaklı bir yaratıkmış.
Alaaddin şaşkınlıkla, “Sen de kimsin?” demiş. “Ben bu lambanın ciniyim. Dile benden ne dilersen!” demiş cin. Alaaddin ilk şaşkınlığın ardından, “Öyleyse, beni evime götür” demiş. “Elbette efendim!…”…”
Binbir Gece Masalları’nın en sevilenlerinden biri olan Alaaddin’in Sihirli Lambası’nı Nehir Aydın Gökduman tatlı mı tatlı bir dille yeniden üsluplandırdı, Murat Bingöl’se sevimli resimlerle süsledi.
Çocuklar, Alaaddin’in, sihirli lambanın ciniyle yaşadığı maceralarını okurken çok eğleneceksiniz.