Osmanlı devletinin padişahlarından Mehmet Reşat’ın hayatı, Mehmet Reşat dönemi, Mehmet Reşat nasıl öldü, Mehmet Reşat’ın yaptığı savaşlar, Mehmet Reşat’ın babası ve fethettiği yerler gibi bilgilere aşağıdaki yazımızda ulaşabilirsiniz.
Mehmet Reşat Hayatı
Babası: Sultan Abdülmecid
Annesi: Gülcemal Kadın Efendi
Doğum Tarihi: 2 Ekim 1844
Padişah olduğu tarih: 27 Nisan 1909
Vefatı: 3 Temmuz 1918
Saltanatı: 1909 – 1918 (9 Sene)
Halk arasında Sultan Reşat olarak meşhur olan V. Mehmed Reşat Hân, Sultan Abdülmecid’in Çırağan Sarayında 1844 yılında Gülcemâl Kadınefendi’den dünyaya gelen 3. Oğludur. 27 Nisan 1909 tarihinde 65 yaşında Osmanlı tahtına oturmuştur. Dehası itibariyle Abdülhamid ile kıyaslamak mümkün değilse de, İslâm kültürüne vâkıf, Arapça ve Farsçayı iyi bilen hattat, Mevlevî ve şair bir padişahtır. Maalesef, İttihat ve Terakkinin meşru ve gayr-i meşru her isteklerine boyun eğerek padişahlığını doldurmuştur.
İttihatçılar, herkesi 31 Mart hazırlayıcılığı ve irtica ile suçlamaya başlamışlar, tehdit ile Talat Bey’i Dâhiliye nâzırı yapmışlardır. Roma Büyükelçisi olan ve tam bir ahlaksız diye vasıflandırılan İbrahim Hakkı Bey, zorla sadrazamlığa getirilmiştir. Tabii ki, Trablusgarp’ın elden çıkmasına da sebep olmuştur. Hareket Ordusu Kumandanı Mahmut Şevket Paşa ise, harbiye nâzırı olarak kabinede yerini almıştır. Sonradan, İttihatçılar için “beyinsiz mahluklar” diyerek can verecektir. Kısaca Sultan Reşat döneminde iktidar, tamamen Talat, Enver ve Cemal Paşa üçlüsünün elindedir. İttihatçıların zorbalığı ile, Kavalalı Hanedanından Mehmed Said Hâlim Paşa sonradan sadrazamlığa getirilmiştir. Hiç bir vasfı olmadığı halde, kurallar çiğnenerek Talat Paşa’nın sadrazamlığa getirilmesi de bu döneme rastlamaktadır. Son olarak, I. Cihan Harbine Osmanlı Devleti’nin girmesini dahi, Padişaha haber vermeden bu üçlünün yaptığını ifade edersek, Osmanlı Devleti’nin bu dönemde içine düştüğü çukuru daha iyi anlayabiliriz. Kısaca Osmanlı Devleti’nin bu kadar kötü eller tarafından idare edildiği başka bir dönemi mevcut değildir. Maalesef, İttihatçıların Şeyhülislâmlarından Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi’nin de farmason olduğu açıkça ifade edilmektedir.
Bu kadro iş başına gelince, dış güçler Osmanlı Devleti vatandaşlarını tahrike başladılar. Suriye’de Dürziler, Yemen’de Zeydiler ve Balkanlarda Arnavutlar isyan ettiler. İttihatçı politikanın iflas ettiğini gören Sultan Reşat, yanına sadrazam ve diğer devlet erkânı ile Bediüzzaman gibi âlimleri de alarak, Rumeli Seyahatine çıktı. Mahmut Şevket Paşa’nın büyük kuvvetlerle ve silahla susturamadığı isyanı, 100.000 Arnavut ile Kosova Meydanında namaz kılarak teskin ettirdi (Haziran 1911).
İttihatçılar kendilerine yakın olan Trablusgarp Valisi Recep Paşa’yı İstanbul’a davet ederek Harbiye Nâzırı yaptılar ve Abdülhamid’in Libya’yı korumak üzere bulundurduğu tümeni, hatalı bir kararla Yemen’e sevk ettiler. Bunu fırsat bilen İtalya, İttihatçıların adamı ve kendisinin de ajanı olan Emanuel Karaso’yu kullanarak Libya’yı işgal etmek üzere harp ilan etti. Ekim 1911’de İtalyanlar Trablus ve Bingazi’yi işgal ettiler. Ancak Abdülhamid’in burada kurduğu milis teşkilâtı olan Senûsîler ve Kuloğulları sayesinde, Mussolini zamanına kadar Libya’yı tam olarak teslim alamadı. İtalyanlar daha sonra Mayıs 1912’de Akdeniz Adalarının merkezi olan Rodos’u işgal etti. Bu mağlubiyetlerin faturasının İttihatçı Hakkı Paşa’ya kesilmemesi için İttihat ve Terakki Partisi, Padişah’a Meclis’i fesh ettirdi ve Hakkı Paşa’yı Londra’ya gönderdi. İttihatçıların tahriki ile Osmanlı ordusundaki subaylar, ittihatçı ve halâskâr diye ikiye ayrıldılar; çeteler kurarak birbiriyle boğuşmaya başladılar. Bu rezaletin neticesinde Ekim 1912 Lozan Muahedesi ile İtalya Harbine son verildi ve Libya İtalya’ya bırakıldı. 12 Ada ve Rodos Osmanlıya iade edildi. dersimiz.com
II. Abdülhamid’in ittihat-ı İslâm siyasetini anlamayan İttihatçıların Hakkı Paşa Hükümeti, ittihat-ı anâsır diyerek, meşhur Temmuz 1910 tarihli Kiliseler ve Mektepler Kanununu çıkardı. Böylece asırlardır, aralarındaki rekabetle birbirlerine düşen Bulgar, Sırp ve Yunan azınlıklar arasında hakemlik yapılmış ve düşman birleştirilmiş oldu. Bununla da kalınmayarak Rumeli’deki yetişmiş 120 tabur terhis edildi ve yerine acemiler gönderildi. İttihatçılar bunu yaparken, azınlıklar Rusya ve diğer devletlerin yardımıyla ağır silahlar satın alıyordu; bundan Selanik’te oturan II. Abdülhamid haberdar oluyor; ama ittihatçıların kulakları kapalı kalıyordu. Rusya ile anlaşan Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan Ekim 1912’de arka arkaya Osmanlı Devleti’ne karşı harp ilan ettiler ve Osmanlı Devleti’ni perişan eden Balkan Harbi başladı. Böyle nazik bir dönemde Osmanlı Hariciye Nâzırı Ermeni Gabriel Noradungiyan Efendi idi. Sonradan Osmanlı Devleti’ne hıyanet etti. Osmanlı Devleti’nin elinde Şark Ordusu denilen 5 kolordu dışında askeri olmadığı gibi, Arnavutlar da, Büyük Arnavutluk hayaliye gayr-i Müslim çetelerle birlikte hareket ediyorlardı. Aralarında ittihatçı ve halâskâr diye ikiye bölünen Şark Ordusu, Bulgaristan kuvvetleri karşısında mağlup olarak Kasım 1912’de Çatalca’ya kadar geriledi. Garb Ordusu da Sırplara karşı mağlup olmuştu. Yunanlılar meşhur Preveze’yi aldılar ve 6 Kasım 1912’de Selanik Yunanlılara Tahsin Paşa tarafından teslim edildi. İttihat ve Terakki’ye göre mehd-i hürriyet olan Selanik, kendi siyasetleri neticesinde Yunanlılara teslim edilmiş ve orada ikamet eden II. Abdülhamid, göz yaşları içinde İstanbul Beylerbeyi Sarayı’na nakledilmişti. Mart 1913’de Edirne açlıktan dolayı Bulgarlara ve Yanya da Yunanlılara teslim edildi. Abdülhamid’in hal’ meselesindeki heyette bulunan Arnavud Esad Toptanî Paşa, devlete hıyanet ederek komutan Hasan Rıza Paşa’yı öldürüp İşkodra’ya el koydu. Osmanlı Devleti aleyhinde Bulgarlar, Sırplar, Yunanlılar ve Arnavutlar ittifak etmişlerdi. Arnavutları bu isyana iten sebeplerin başında İttihatçıların dine aykırı hareketleri geliyordu.
Bütün bu olan bitenlere karşı, adı büyük ama kendisi küçük olan Ahmed Muhtar Paşa’nın kabinesinde sadece Kıbrıslı Kâmil Paşa ve Şeyhülislâm Cemâleddin Efendi ittihatçılara muhalif idiler. İttihat ve Terakki, sert tutumlarından dolayı Dâhiliye Nâzırı Ahmed Reşit Bey’den de bunalmışlardı. Harbiye Nâzırı ise, İttihatçılara muhalif olan Halâskâr Zâbitân Cuntasının lideriydi. Bu ittifaktan rahatsız olan İttihat ve Terakki’nin liderlerinden Yarbay Enver Bey ve Albay Cemal Bey, İttihatçı Prens Said Hâlim Paşa’nın yalısında bir araya geldiler ve siyasetle uğraşmayacaklarına dair yemin ettiler. Kâmil Paşa bu yeminlere inanmadı ve nitekim onun aleyhinde Edirne’yi Bulgarlara verecek diye propagandaya başladılar. 23 Ocak 1913 günü Enver Bey, komitecilerini alarak Bâb-ı Âli’yi bastı. 8 eri ve iki subayı şehit eden çeteler, kendilerine karşı çıkan Harbiye Nâzırı Nâzım Paşa’yı şehit ettiler. Talat ve Enver Beyler, Kâmil Paşa’yı zorla istifa ettirdiler ve Mahmut Şevket Paşa’yı sadrazam yaptılar. Talat kendini Dâhiliye Nâzırı tayin ettirdi. Başta Kâmil Paşa, Şeyhülislâm ve Reşit Bey olmak üzere yüzlerce muhalif tevkif ve sürgün edildi. Tarihe Bâb-ı Âli Baskını diye geçen bu olay, askerin siyasete karıştığı en çirkin olaylardan biridir.
Böyle bir iç karmaşada Balkan Harbine son vermek üzere Mayıs 1913 tarihli Londra Muahedesine imza koyan Osmanlı Devleti, Balkanları hemen hemen terk ediyordu. Edirne’yi bile Bulgaristan’a bırakan bu antlaşma, devlet için bir intihar gibiydi. Osmanlı Devleti’ne ihanet eden Arnavutlar da umduklarını bulamadılar. Arnavutluk’a verecekleri toprakların yarısını (Kosova ve Manastır) Sırbistan’a verdiler ve bugüne kadar bu ihanetin cezasını masum Arnavutlar çektiler.
Bu durumdan iyice kuduran İttihatçılar, tatbik ettikleri örfî idare ile Kanun-ı Esasi’yi rafa kaldırdılar. Padişahla arası iyi olmayan ve tarafsız sadrazam adıyla İttihatçılar tarafından bu makama getirilen Mahmut Şevket Paşa da, İttihatçılardan bıkmıştı. İttihatçılar, Mahmut Şevket Paşa’yı hedef aldılar. İstanbul muhafızı Cemal Bey, Paşa ile ilgili suikast istihbaratını haber bile vermedi. Hedef, hem Paşa’yı ve hem de muhalefeti sindirmekti. Balkanlardaki mağlubiyet ve hele Edirne’yi Bulgarlara veren antlaşmadan dolayı, herkes İttihatçılardan nefret ediyordu. İngiltere’nin arkasında olduğu söylenen Mahmut Paşa suikastı 11 Haziran 1913’de meydana geldi. Makam otomobiliyle Bâb-ı Âliye giden Paşa kurşunlanarak şehit edildi. İttihatçılar, kendileri tertip ettikleri suikastı muhaliflere ve özellikle de Halâskâr Zâbitân’a yüklediler. 29 kişiyi idam ederek muhalefeti tasfiye ettiler. Tunuslu Hayreddin Paşa’nın hanedandan olan oğlu Damat Salih Paşa’yı bile idam ettirdiler. Sultan Reşat kukla gibiydi. Sıra Prens Said Hâlim Paşa’nın hem Hariciye Nâzırı ve hem de Sadrazam olarak tayinine gelmişti; onu da yaptırdılar. Dâhiliye Nâzırı Talat Bey’di; Enver Bey’e de ordunun bütün yetkileri verildi. 3. adam olan Cemal Bey’e ise, önce donanma ve sonra da Devletin Arab Eyaletlerinin idaresi verildi. İttihatçılar diktatörlüğü denilen bu çetede Ziya Gökalp de İttihat ve Terakki Partisi Genel Sekreteri vazifesini ifa ediyordu. Kelimenin tam anlamıyla bir diktatörlük söz konusuydu.
Mahmut Paşa’nın ketlinden 18 gün sonra 2. Balkan Harbi çıktı. Osmanlı Devleti Edirne ve Batı Trakya’yı geri aldı. Enver Bey, Temmuz 1913’de Edirne’ye girdi. 10.08.1913 tarihli Bükreş Muahedesi ile harp sona erdi. Artık Edirne fethi sarhoşluğunun da tesiriyle Osmanlı Devleti, İttihat ve Terakki Partisi Genel Başkanı ve Dâhiliye Nâzırı Talat Bey, ordudan tek sorumlu olan Yarbay Enver Bey (Ocak 1914’de Harbiye Nazırı olmuş ve sonra Naciye Sultan ile evlenerek Saray’a Damat olmuştur), Bahriye Nâzırı ve Suriye’deki 4. Ordu Kumandanı Cemal Bey’in elindedir. Cemal Paşa, Fransız âşığı ve diğerleri ise Alman hayranıdırlar. Said Hâlim Paşa ise, tam bir kukladır.
Orduyu kısa zamanda kısmen de olsa düzene sokan Enver Paşa, I. Cihan Harbinin patlak vermesinden de istifade ederek Eylül 1914’de Kapitülasyon denilen imtiyazları iptal etti. I. Cihan Harbi, Almanya, Avusturya, Bulgaristan ve sonra da Osmanlı Devleti’nin katıldığı İttifak Devletleri ile Rusya, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Sırbistan, Romanya, Belçika, Yunanistan, Portekiz ve Karadağ’dan oluşan İtilaf Devletleri arasında cereyan ediyordu. İngiliz ve Fransız kuvvetler, Eylül 1914’de Marne Muharebesinde müttefik kuvvetleri mağlup ettikten sonra, Osmanlı Devleti muhakemesiz bir şekilde harbe sokuldu. Tek sebep Enver-Talat ve Cemal Paşalar üçlüsü idi. Savaşa Almanlarla birlikte girmek üzere yayınladıkları talimatnameler bugün elimizdedir. Dolayısıyla bir asra yakındır, harbin resmi sebebi olarak gösterdikleri Osmanlı’ya sığınan iki Alman Harp gemisinin, Osmanlı’dan habersiz Karadeniz’e açılarak Rus limanlarını bombalaması ve bunun üzerine İtilaf devletlere ait kuvvetlerin de Osmanlı Devleti’ne harp açtıkları şeklindeki iddia, tamamen yalandır. Maalesef, Almanya ile yapılan gizli ittifaklar ve I. Cihan Harbine girmek kararı, Padişah, Sadrazam, Meclis ve Hükümetin haberi olmadan alınmıştır. 28 Temmuz 1914’de başlayan harbe Osmanlı Devleti 29 Ekim 1914’de katılmıştır. Neticesi herkesçe malumdur. Sadece Enver Paşa, liyakatsiz idaresi yüzünden Rus cephesinde 90.000 askeri Sarıkamış’ta şehit etmiştir. Ocak 1918 tarihli Amerika Başkanı Wilson’un 14 maddelik prensipleri, İttifak devletlerini mağlubiyete mahkûm etmiştir.
Ruslar işgal ettikleri (3.8.1915) Van Vilâyetini Ermenilere bırakıp çekilince, Ermeniler, asırlardır beraberce yaşadıkları Müslümanları kırmaya başladılar. Bunun üzerine 1915 Ermeni Tehciri diye bilinen ve ancak sonradan Ermeniler tarafından soykırım olarak gösterilen olay başladı. Osmanlı Devleti, kendi vatandaşı oldukları halde düşmanla birlikte hareket eden Doğu’daki 500.000 ermeniyi, Dâhiliye Nâzırı Talat Bey’in emri ve sadrazam Said Hâlim Paşa’nın tasdikiyle tehcire yani Kuzey Suriye ve Irak’a mecburi göçe zorladı. Yolda telef olanlar oldu. Ancak asla katliam yapılmadı. dersimiz.com
Bunu İttihatçıların zayıf siyasetleri ve en önemlisi de dindeki zaafları sebebiyle, Arabistan’da Şerif Hüseyin Paşa’nın başlattığı Arab İsyanı takip etti (Haziran 1916). 1913’de İttihatçıların takip ettiği Türkçülük siyaseti, Suriye’de Azım-zâdelerin başını çektiği Fransızlarla ittifak hareketini doğurdu. Neticede Osmanlı Devleti bütün cephelerde mağlup oldu. Bu acıya dayanamayan II. Abdülhamid, Şubat 1918’de vefat etti. Cihan Harbinin son günleriydi. Onu kardeşi ve padişah olan Sultan Reşat takip etti ve 4.7.1918 tarihinde o da 74 yaşında dünyaya gözlerini yumdu.
ZEVCELERİ: 1- Kâm-res Baş Kadın Efendi. 2- Dürr-i Adn İkinci Kadın Efendi. 3- Mihr-engîz İkinci Kadın Efendi. 4- Nâz-perver Üçüncü Kadın Efendi. 5- Dil-firîb 4. Kadın Efendi.
ÇOCUKLARI: 1- Mahmûd Necmeddin Efendi. 2- Ömer Hilmi Efendi. 3- Mehmed Zıyâaddin Efendi. 4- Refî’a Sultân .
Kaynak: Osmanlı Araştırmalar Vakfı
Döneminin Önemli Olayları:
27.04.1909 II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi.
V. Mehmed”in (Mehmed Reşad) Padişahlığı.
05.05.1909 Tevfik Paşa’nın istifası, Hüseyin Hilmi Paşa’nın sadareti.
28.12.1909 Hilmi Paşa’nın istifası, Roma Elçisi Hakkı Bey’in sadareti.
19.01.1910 Çırağan Yangını.
01.04.1910 Arnavutluk isyanı.
03.07.1910 Rumeli’de bulunan kilise ve okullarla ilgili kanunun kabulü.
29.07.1910 Bağdad demiryolu hakkında Osmanlı-İngiliz görüşmeleri.
19.08.1910 Bağdat ve İran demiryolları hakkında Alman-Rus Anlaşması.
03.1911 İtalya’nın Osmanlı Devletine harp ilânı.
Arnavutluk’daki Katoliklerin ayaklanması.
05.06.1911 Sultan Reşad’ın Rumeli gezisi.
06.1911 Arnavutluk isyanının bastırılması.
28.07.1911 İtalya’nın Trablusgarp ve Bingazi’den Osmanlı kuvvet ve yönetiminin çekilmesi hakkında ültimatomu.
23.08.1911 Fas hakkında Alman-Fransız anlaşması.
29.09.1911 Hakkı Paşa’nın istifası, Said Paşa’nın sadareti.
İtalya’nın Osmanlı Devleti’ne harp ilanı.
Babıâli’nin büyük devletlere başvurusu, Trablusgarp işine karışmamaları isteği.
01.10.1911 İtalyanların Trablusgarp ablukası.
23.10.1911 Rusların Boğazlar üzerinde istekleri.
31.10.1911 Babıâli’nin İngiltere’ye ittifak önerisi.
03.11.1911 Sırp-Bulgar ittifakı.
05.11.1911 İtalyanların Trablusgarp’ı ilhakı kararı.
04.12.1911 Türk-Bulgar sınır çatışması.
16.12.1911 Hükûmetin “Kanun-i Esasi”nin 35. maddesindeki değişiklik tasarısı.
25.12.1911 Trablusgarp işinde Rusya’nın arabuluculuk önerisi.
29.12.1911 Trablusgarp işinde Büyük devletlerin arabuluculuk önerisi.
30.12.1911 Hakkı Paşa’nın istifası, Said Paşa’nın sadareti.
01.01.1912 Said Paşa’nın yeniden sadareti.
18.01.1912 Mebusan Meclisi’nin dağıtılması.
18.04.1912 Yeni Mebusan Meclisi’nin açılması.
17.05.1912 İtalyanların Oniki Ada’yı ele geçirmesi.
10.06.1912 Arnavutluk ayaklanması.
09.07.1912 Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşa’nın istifası.
17.07.1912 Said Paşa’nın istifası, Sadaretin Tevfik Paşa’ya önerilmesi.
18.07.1912 İtalyanların Çanakkale Boğazı’na saldırısı.
22.07.1912 Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın sadareti.
02.08.1912 Karadağ’lıların sınır üzerine saldırıları
08.10.1912 Balkan Harbi’nin başlaması.
15.10.1912 Osmanlı-İtalyan barışı (Ouchy Anlaşması)
29.10.1912 Gazi Ahmed Muhtar Paşa’nın istifası, Kamil Paşa’nın sadareti.
01.11.1912 Sürgünde bulunan Sultan Abdülhamid’in Selânik’den İstanbul’a nakli.
23.01.1913 İttihat ve Terakki’nin darbesi.
Kamil Paşa’nın azli, Mahmut Şevket Paşa’nın sadareti.
30.05.1913 Balkan Harbi’nin sona ermesi. (Londra barışı)
11.06.1913 Şevket Paşa’nın öldürülmesi, Halim Paşa’nın sadarete geçmesi.
İttihat Terakki’nin güçlü iktidar dönemi.
21.07.1913 İkinci Balkan Harbi, Edirne’nin düşmandan alınması.
14.12.1913 Alman Askeri Islahat Heyeti’nin İstanbul’a gelmesi.
08.02.1914 Doğu Anadolu hakkında Osmanlı-Rus Anlaşması.
15.02.1914 Alman-Fransız anlaşması.
Osmanlı ülkesindeki çıkar alanlarının belirlenmesi.
06.03.1914 Güneybatı Anadolu hakkında İngiliz-İtalyan anlaşması.
14.04.1914 Padişah tarafından Meclis-i Mebusan’ın yeniden açılışı.
25.04.1914 Doğu Anadolu’ya gelecek iki yabancı müfettişin sözleşmelerinin imzalanması.
15.06.1914 Anadolu’da İngiliz-Alman çıkarlarını tespit eden anlaşma.
28.06.1914 Avusturya Veliahdı Arşıdük Ferdinand’ın Saray Bosna’da öldürülmesi.
28.07.1914 Avusturya’nın Sırbistan’a harp ilanı.
01.08.1914 Almanya’nın Rusya’ya harp ilanı.
02.08.1914
Osmanlı-Alman anlaşması, Osmanlı seferberliği.
Meclisi Mebusan’ın süresiz kapatılması.
03.08.1914 Almanya’nın Fransa’ya harp ilanı.
10.08.1914 Almanya’dan satın alınan, Goben (Yavuz) ve Breslo (Midilli) gemileri Boğazlarda.
05.09.1914 Kapitülasyonların kaldırılması kararı.
09.09.1914
Alman harp gemilerinin Osmanlı Donanmasına katılması.
Amiral Suşon’un Osmanlı Donanma komutanı olması.
27.10.1914
Osmanlı Donanması’nın Karadeniz’e çıkışı.
Ruslarla çatışma.
02.11.1914 Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne harp ilanı.
05.11.1914 İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı Devleti’ne harp ilanı, İngiltere’nin Kıbrıs’ı ilhakı.
06.11.1914 Rus Donanmasının Karadeniz limanlarını topa tutması.
11.11.1914 Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Harbi’ne girmesi.
23.11.1914 “Cihad-ı Ekber” kararı ve ilanı.
18.12.1914 Sarıkamış harekâtı.
04.01.1915 Türk Ordusu Romanya’da.
11.01.1915 Yeni Osmanlı-Alman anlaşması.
03.02.1915 Türk Kuvvetleri Süveyş kanalında.
19.02.1915 Çanakkale’ye ilk düşman saldırısı.
25.02.1915 Çanakkale’ye ikinci deniz saldırısı.
02.03.1915 Çanakkale’ye üçüncü deniz saldırısı.
04.03.1915 Çanakkale’ye çıkan İngiliz müfrezesinin geri püskürtülmesi.
06.03.1915 İngiliz ve Fransız ortak donanmasının Çanakkale tabyalarına denizden saldırısı.
18.03.1915 Çanakkale Zaferi.
28.03.1915 İngiliz Donanmasının İzmir’i bombalaması.
12.04.1915 Şuabiye (Irak) yenilgisi.
15.04.1915 Van’da Ermeni ayaklanması.
17.04.1915 Şidak’da Ermeni ayaklanması.
18.04.1915 Bitlis’de Ermeni ayaklanması.
20.04.1915 Van şehir içinde Ermeni ayaklanması.
25.04.1915 İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin Gelibolu kıyılarına asker çıkarmaları. (Gelibolu harekât ve muharebelerinin başlaması)
09.05.1915 Gelibolu’da çetin muharebeler.
19.05.1915 Arıburnu muharebeleri.
02.06.1915 Ermenilerin harp ve harekât sahasından çıkarılmaları kararı.
08.08.1915 Conkbayırı muharebeleri.
09.08.1915 Mustafa Kemal’in Anafartalar Grup komutanlığı ve Conkbayırı’nı alarak İngilizleri Tuzla gölüne sürmesi, kesin mağlubiyetleri.
19.08.1915 İtalya’nın Osmanlı Devleti’ne harp ilanı.
06.09.1915 Osmanlı-Bulgar anlaşması.
21.10.1915 Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarının taksimi hakkında anlaşmaların başlaması.
20.12.1915 Düşmanın Gelibolu’dan (Çanakkale) çekilmeye başlaması.
03.01.1916 Sayks-Piko Anlaşması (Anadolu’nun taksimi)
09.01.1916 Düşmanın Çanakkale cephesinden çekilmesi.
01.02.1916 Veliahd Yusuf İzzeddin Efendi’nin intiharı.
27.06.1916 Mekke Şerifi Hüseyin’in isyanı.
02.06.1916 Rusların Karadeniz illerini işgali.
07.1916 Rusların Gümüşhane ve Erzincan’ı işgali.
30.08.1916 Osmanlı Devleti’nin Romanya’ya harp ilanı.
20.10.1916 Gizli taksim anlaşmalarına İtalya’nın katılması.
02.11.1916 Babıâli’nin Paris ve Berlin andlaşmalarının kaldırması.
03.11.1916 Mustafa Kemal’in Vestan’ı Ruslar’dan geri alışı.
07.12.1916 İngiltere’nin Türkiye’yi yok etme kararı.
12.12.1916 Osmanlı ve Müttefiklerinin barış önerileri.
03.02.1917 Said Halim Paşa’nın istifası, Talat Paşa’nın sadareti.
11.03.1917 Bağdad’ın düşman eline geçmesi.
03.1917 Rusya’da devrim ve ayaklanmalar.
04.1917 Amerika’nın İtilâf Devletleri yanında harbe katılması.
01.07.1917 Yunanistan’ın Osmanlı ve Müttefiklerine karşı harp ilânı.
07.11.1917 Aile kararnamesi’nin kabulü.
08.11.1917 Güney cephesinde geri çekilme.
11.1917 Rusya’da Bolşevik iktidarı.
04.12.1917 Osmanlı-Rus ateşkesi.
15.12.1917 Brest-Litovsk görüşmelerinin başlaması.
10.02.1918 II. Abdülhamid’in ölümü.
12.02.1918
Doğu Anadolu’da ordunun ilerlemesi.
Rusların işgal bölgelerinden çekilmeleri.
13.02.1918 Erzincan’ın kurtuluşu.
24.02.1918 Trabzon’un kurtuluşu.
27.02.1918 Kars, Ardahan ve Batum’un geri alınması.
03.03.1918 Brest-Litovsk barış antlaşması.
13.03.1918 Erzurum’un kurtuluşu.
07.04.1918 Van’ın kurtuluşu.
03.07.1918 V. Mehmed Reşad’ın ölümü.
VI. Mehmed Vahdettin’in Padişah oluşu.