Ötegezegen Avcısı TESS Uzay Teleskobu

Ötegezegen Avcısı TESS Uzay Teleskobu

Ötegezegen Avcısı TESS Uzay Teleskobu

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) Güneş Sistemi’nin dışındaki gezegenleri (ötegezegen olarak adlandırılır) keşfetmek için tasarladığı Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (TESS) 18 Nisan 2018’de ABD’deki Cape Canaveral Üssü’nden SpaceX Falcon 9 roketiyle uzaya fırlatıldı. Başarılı bir şekilde yörüngeye oturan TESS enerji ihtiyacını karşıladığı ikiz güneş panellerini açarak çalışmaya başladı.

Peki TESS, temel görevi olan ötegezegen avcılığını nasıl yapıyor?

TESS gökyüzünü sürekli tarayıp yıldızlardan gelen ışığı ölçerek ötegezegenlerin geçişlerini yakalamaya çalışıyor. Etrafında dolandıkları yıldıza çok uzak gaz devi gezegenler dışındaki ötegezegenleri doğrudan gözlemleyemeyiz, ancak bir ötegezegen etrafında dolandığı yıldızın önünden geçerken yıldızdan Dünya’ya ulaşan ışık miktarında azalma olur. Transit yöntemi (geçiş yöntemi) ile ışık miktarındaki bu azalmalar tespit edilerek ötegezegenlerin varlığı hakkında çıkarımlar yapılır. Örneğin gezegenin büyüklüğü, yörüngesinin şekli ve yıldızın etrafında dolanma süresi yani yörünge periyodu belirlenebilir.

Ötegezegen Avcısı TESS Uzay Teleskobu #1

NASA – Goddard Space Flight Center

TESS geçiş olaylarını gözleyerek ötegezegen adaylarını tespit ediyor. Ardından Dünya üzerinde kurulu daha büyük teleskoplar kullanılarak daha detaylı çalışmalar yapılacak. Örneğin gezegenlerin kütlesi, yoğunluğu, yapısı ve atmosferi hakkında bilgi sahibi olmak mümkün hale gelecek.

TESS gökyüzünün neredeyse tamamını tarayarak ötegezegenleri tespit etmeye çalışan ilk uzay teleskobu. TESS’in birbiriyle aynı özelliklere sahip dört kamerası var. Kameraların her birinin görüş alanı 24 derece x 24 derece. Dört kamera birlikte gökyüzünde 24 derece x 96 derecelik bir alanı görüntüleyebiliyor. Bu alanların her birini 27 gün boyunca görüntüleyen TESS iki yıl sürmesi planlanan görevin sonunda gökyüzünün %85’inden fazlasını (Kepler Uzay Teleskobu tarafından görüntülenen alanın yaklaşık 400 katı) görüntüleyebilecek.

NASA

TESS farklı büyüklüklerdeki ötegezegenleri tespit edebiliyor. Özellikle büyüklüğü Dünya ile Neptün arasında olan, yıldızına uygun uzakta bulunan ve yaşam barındırma potansiyeline sahip gezegenleri keşfetmesi bekleniyor. TESS iki yıl boyunca tüm gökyüzündeki parlak 200 bin yıldızı gözleyerek geçiş olaylarını tespit etmeye çalışacak. Ayrıca özellikle 2021’de uzaya fırlatılarak göreve başlaması planlanan James Webb Uzay Teleskobu’nun detaylı incelemeler yapması için hedefler belirleyecek. TESS, 2009-2018 yılları arasında görev yapan ötegezegen avcısı Kepler Uzay Teleskobu ile karşılaştırıldığında, Dünya’ya daha yakın ve parlak yıldızları gözleyebiliyor.

İstatistiğe dayalı tahminler TESS’in 1500 gezegenin keşfinde rol alacağını gösteriyor. Bu gezegenlerin 500 kadarının Dünya’ya benzer büyüklükte ya da süperdünya olarak adlandırılan, kütlece Dünya’dan biraz daha büyük kayaç gezegenler olması bekleniyor. Kayaç gezegenlerin gökadamızda ne sıklıkta bulunduğu, ne tür yıldızların etrafında dolandıkları ve ne kadarının yaşamı destekleyebilecek koşullara sahip olduğuyla ilgili önemli bilgiler verecek olan TESS, “Evrende yalnız mıyız?” sorusuyla ilgili de çok önemli veriler sağlayabilir.

Kaynaklar:

Yazarlar Hakkında:

Prof. Dr. Berahitdin Albayrak
Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Eski Öğretim Üyesi
Ekrem Murat Esmer
Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü

Yorum yapın