İçindekiler
Çevre Dostu Ahşap Yapılar Şehirlerde
Sanayi Devrimi’nden önce ülkemizde köy, kasaba gibi kırsal bölgelerde yaşayan insanların sayısı hayli yüksekti. 1950’li yıllardan itibaren ise kırsal alanlardan kentlere doğru göçler hızlı bir şekilde arttı. Şehirlerde artan nüfusun barınma ihtiyacını karşılamak için geleneksel yapılardan farklı olarak beton, çelik ve tuğlanın kullanıldığı yüksek katlı binalar inşa edilmeye başlandı.
Çok katlı beton yapılarda yaşayan insanlar çevre ile daha az etkileşim hâlinde. Bu nedenle genellikle topraktan, çiçeklerden, ağaçlardan ve bu alanlarda yaşayan canlılardan uzakta yaşıyorlar. Çok katlı beton yapılar sosyal yaşamın yanı sıra çevreyi de olumsuz etkiliyor.
Aslında geleneksel Türk mimarisinde ahşap, kerpiç veya taştan farklı yapılar inşa ediliyordu. Evlerin inşasında kullanılacak malzemeler ise bölgenin özelliklerine göre belirleniyordu. Örneğin Karadeniz Bölgesi’nde geleneksel evler çoğunlukla ahşaptan yapılırdı. Havanın çok sıcak olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise taş evler yaygındı.
Geleneksel Türk mimarisinde kullanılan malzeme türleriyle ilgili daha ayrıntılı bilgi Geleneksel Mimari ve Günümüz Kentleri yazımızda!
Geçmişte ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir yapı malzemesi olmasının yanı sıra pencere, kapı, merdiven, mobilya ve mutfak gereçlerinin üretimi gibi çeşitli amaçlarla kullanılan ahşap doğadan elde edilen, geri dönüştürülebilen, çevre dostu bir malzeme. Sağlık üzerinde olumsuz bir etkisinin bulunmaması, uzun ömürlü olması ve ısı yalıtımı sağlaması ahşabın çokça tercih edilen bir yapı malzemesi olmasının nedenlerinden bazıları.
Ahşabın bir yapı malzemesi olarak en önemli avantajlarından biri ısı yalıtımı sağlaması. Ahşabın yapısındaki hücreler arasında bulunan hava boşlukları ısıyı hapsedip ısı yalıtımı sağlar. Betonun ısı iletkenliği ise ahşaptan yaklaşık 20 kat fazladır. Bu nedenle kışın dışarısı soğuduğunda beton evlerin içi ahşap evlere göre daha hızlı soğur. Yazları hava sıcaklığı yükseldiğinde ise beton evlerin içi hızla ısınır.
Ahşaptan yapılmış bir köprü
Ağaç, fabrikada ahşap yapı malzemesine dönüştürülse de yapısında depoladığı karbonu uzun süre tutmaya devam ediyor. Ahşabın yapısındaki karbon sadece yanma ve çürüme ile doğaya salınıyor. Örneğin ahşap bir pencere çerçevesi 100 yıl, ahşap mobilya 30 yıl, kâğıt ise 6 yıl boyunca yapısındaki karbonu tutabiliyor.
Beton yapılar inşa edilirken kullanılan inşaat malzemelerinin üretilmesi ve taşınması sırasında ise yüksek miktarda fosil yakıt kullanılıyor. Ayrıca betonun temel bileşeni olan çimentonun üretimi sırasında çok yüksek miktarda karbondioksit atmosfere salınıyor. Çimentonun üretiminden kaynaklanan karbondioksit salımı dünya genelindeki insan kaynaklı toplam karbondioksit salımının yaklaşık %8’ine karşılık geliyor. Çelik üretiminde ise bu oran %7-9 arasında değişiyor.
Çimento Neden Çok Miktarda Karbondioksit Salımına Neden Oluyor?
Çimentonun ham maddesi kireçtaşıdır. Kireçtaşı yani kalsiyum karbonat ısıtılarak kirece yani kalsiyum oksite dönüşür. Bu tepkime sırasında karbondioksit de ortaya çıkar.
CaCO3 + Isı ➝ CaO + CO2
Kalsiyum karbonatın ısıtılması için fosil yakıtlar kullanılır. Bu süreçte yine karbondioksit açığa çıkar.
Meşe, kayın, huş, alıç, ladin ve çam ahşap ürünlerin yapımında kullanılan ağaçlardan bazıları
Çok Katlı Ahşap Binalar Mümkün mü?
Ahşabın sadece bir ya da iki katlı köy evlerinde veya yaya köprülerinin yapımında kullanılabileceğini, dolayısıyla şehirlerdeki yapılarda yaygın olarak tercih edilmeyeceğini düşünebilirsiniz. Ancak ahşap çok katlı bina hatta gökdelen yapımında bile kullanılabiliyor.
Odun parçalarının fabrikalarda işlenmesiyle panel hâline getirilen ahşap malzemeler son zamanlarda özellikle otel, ev, okul ve ofis gibi binaların yapımında kullanılıyor. İşlenen odun parçaları için sağlıklı ağaçların yanı sıra hastalıklı ağaçlar da tercih edilebiliyor. Ahşap için kullanılan ağaçların çoğunluğu sürdürülebilir ormanlardan doğaya zarar vermeyecek şekilde ve belirli yasalar çerçevesinde sağlanıyor.
Çok katlı ahşap yapıların inşasında kullanılan yöntemlerden biri çapraz lamine ahşap tekniği. Panel hâline getirilen bu malzemelere lamine ahşap malzemesi deniyor. Bu malzemeler birleştirilirken üç, beş, yedi ya da daha fazla panel dik yönlerde birbiri üzerine yapıştırılıyor. Çapraz şekilde oluşturulan bu panellere çapraz lamine ahşap deniyor.
Dünyanın en uzun ahşap binası şu an Norveç’te bulunuyor. Yüksekliği 85,4 metre olan bu bina 18 katlı. İnşa sürecinde çapraz lamine ahşap tekniği de kullanılan bina 1.753.000 kg karbonu yapısında tutuyor. Bu bina beton ve çelik kullanılarak yapılsaydı fazladan 679.000 kg karbondioksit açığa çıkacaktı.
Bilim insanlarının yaptığı son araştırmalar, çapraz lamine tekniğinin kullanıldığı ahşaptan yapılan binaların beton binalara oranla depreme daha dayanıklı olduğunu gösteriyor. Araştırmalar, binanın ağırlığıyla beraber artan deprem hasarını azaltabilmek için çapraz lamine tekniğiyle oluşturulan ahşabın hafif, güçlü ve esnek yapısından yararlanılabileceğini gösteriyor. Bilim insanlarının bu tekniği kullanarak tasarladıkları iki katlı bina üzerinde yaptıkları test, binanın 6,4 ve 6,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenmediğini gösterdi. Yüksek binaların inşasında ahşap malzemelerin kullanılmasının, depremin yarattığı can kayıplarını azaltmak açısından ileriye dönük bir çözüm olabileceği düşünülüyor.
Kaynaklar:
- https://anthropocenemagazine.org/2017/07/the-rise-of-the-wooden-skyscraper/
- https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1364032116306050
- https://www.researchgate.net/publication/319109608_Timber_City_Growing_an_Urban_Carbon_Sink_with_Glue_Screws_and_Cellulose_Fiber
- https://www.woodworks.org/wp-content/uploads/2012/02/is-earthquakes.pdf
- https://www.sciencedaily.com/releases/2017/07/170719141215.htm